|
|
Utançtan kimseye söylemedim
Dev-Yol davasında idamla yargılandı. AP'de milletvekili olduğu dönem dahil, davası 19 yıl sürdü. Utançtan kimseye söyleyemediği davadan 19 yıl sonra beraat etti
Ozan Ceyhun; Yazar Demirtaş Ceyhun'un oğlu. Alman Sosyal Demokrat Partisi SDP'nin Avrupa Parlamentosu'ndaki Türk asıllı milletvekili. AB-Türkiye Karma Parlamenter Komisyonu üyesi. Kendisini 19 yıl boyunca idam ile yargılayan, 'kırmızı bülten' ile arayan Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliği için çaba gösteren Ozan Ceyhun, Avrupa Parlamentosu'na giren ilk ve tek Türk asıllı Alman milletvekili. Ceyhun bir başka "ilk olma" unvanına da sahip. Avrupa Parlamentosu'nun, idamla yargılanan ilk ve tek milletvekili.
SABAH'ın sorularını yanıtlayan Ceyhun, Türkiye'den ayrılmak zorunda kaldığı yıllardan başlayarak, yaşamını anlattı.
PASAPORTUNA EL KONDU
1980 askeri darbesinin ardından yasadışı örgüte üye olmaktan dolayı hakkında soruşturma açılan Ceyhun, bu soruşturmanın sürdüğü dönemde yasal yollar ile yurt dışına çıktı.
Yurt dışına çıktıktan 1.5 yıl sonra, 2. Dev-Yol davasında, Dev-Yol üyesi olmak ve adam öldürmek suçundan idam ile yargılanmaya başladığını öğrendi
"1987 yılında pasaportuma el konuldu. Bana yöneltilen suçlamaları yapanlar beraat etti. Benim ise hukuk devleti ilkelerinin ayaklar altına alındığı, demokrasinin işletilmediği bir dönemde, yöneltilen suçlamalara verilecek bir cevabım yoktu. Suçsuzdum ve ifade vermedim. Ama bana kızan birileri benim davamı tam 19 yıl boyunca sürdürdü."
KIRMIZI BÜLTEN ÇIKTI
Ozan Ceyhun 1992 yılında kendi isteği ile Türk vatandaşlığından çıkarak Alman vatandaşlığına geçti.
1998 yılında Avrupa Parlamentosu'nda milletvekili olduktan hemen sonra, Türkiye'nin başvurusu üzerine 'Kırmızı Bülten' ile aranmaya başlandı
"Hakkımda Kırmızı Bülten çıkarılmasının nedeni ifade vermememdi. Nerede olduğum bilinmediği için kırmızı bülten çıkarıldığını iddia ediyorlardı. Oysa bunların hepsi bahane idi, babamdan sürekli adreslerimi alıyorlardı. Benim o dönemde nerede olduğum, ne yaptığım hepsi biliniyordu. Tam Avrupa Parlamentosu'na girdiğim bu dönemde kırmızı bülten çıkarılması ise garip bir tesadüftü."
Türkiye, Almanya'dan Ceyhun'un 'teslim edilmesini' istedi.
'DOSYASI MÜSAİT DEĞİL'
"Almanya, benim vatandaşı olduğumu belirterek, yargılamanın Almanya'da yapılacağını bildirdi ve dosyamın gönderilmesini istedi. Ancak Türkiye, dosyanın bir başka ülkeye verilmeye müsait olmadığını, bir nota ile Almanya'ya bildirdi. Çünkü, Kırmızı Bülten'de yazan 10 cümlenin 8'i yalandı. Ben o zamana kadar bu olayla ilgilenmiyordum bile, ciddiye almıyordum çünkü. Türkiye'ye gelip ifade vermem isteniyordu, ben de vermiyordum. Kırmızı Bülten'in gerekçesi de ifade vermediğim için tutuklama kararı çıkarılmasıydı. Ama Almanya'nın ısrarı ile ifadem bu ülkede alındı ve Kırmızı Bülten kaldırıldı."
İDAMLIK MİLLETVEKİLİ
Kırmızı Bülten ile aranması kalktı, ama idam ile yargılanması, milletvekili olduğu dönemde de sürdü
"Parlamento'ya girdikten sonra 1.5 yıl boyunca idamla yargılanmam sürdü. Ben bunu kimseye söylemedim, kalkıp da 'ben doğduğum ülkemde idamla yargılanıyorum' demedim, Türkiye aleyhine tek bir söz bile söylemedim. Avrupa Parlamentosu'nda idamla yargılanan tek milletvekili ben oldum."
19 YIL SONRA BERAAT
Ozan Ceyhun, 2000 yılında, yani tam 19 yıl sonra, idam ile yargılandığı davanın beraat etti.
"Adalet tam 19 yıl sonra geldi. Birileri benim dosyamın böyle uzun sürmesini istedi ve sürdü. Türkiye'ye beraat ettikten sonra geldim. Sonuçta Türkiye benim ülkem ve benim ülkeme karşı en ufak bir kırgınlığım bile yok, Türkiye ile bir sorunum yok ve olamaz."
Hakkındaki 'idam istemli' dava nedeni ile 19 yıl boyunca Türkiye'ye ayak basamayan Ozan Ceyhun, şimdi her fırsatta Türkiye'de. Pasaportunun Türkiye'ye giriş çıkış damgaları ile dolduğunu anlatan Ceyhun, "Galiba o yılların acısını çıkarıyorum, gelebildiğim her an Türkiye'deyim" diyor.
YEŞİLLER'DEN SDP'YE
Politikaya Yeşiller Partisi'nde başlayan, Yeşiller Partisi milletvekili olarak Avrupa Parlamentosu'na giren Ceyhun, daha sonra bu partiden istifa edip, siyasi yaşamını Sosyal Demokrat Partisi'ne geçti "Partim Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olması için elinden geleni yapıyor ve bu dileğinde de ikiyüzlü değil, samimi. Ben de partinin üyesi bir milletvekili olarak ve partimin politikaları doğrultusunda Türkiye'nin üyeliği için elimden geleni yapıyorum ve bundan sonra da yapmaya devam edeceğim."
"AKP AB'Yİ DİNLİYOR"
Ceyhun, son dönemdeki gelişlerinde AK Parti'nin çalışmalarını yakından izliyor. AB'nin Türkiye'yle üyelik müzakerelerinin başlaması için istediklerinin tümünü yapan bir iktidar olduğunun altını çizen Ceyhun, "AK Parti'nin pratiği Türkiye'yi müzakere gününe yaklaştırdı. AB açısından AK Parti icraatları ile istenenleri yapan bir iktidar" diyor.
ÜYELİK VEYA KAPICILIK
Türkiye'nin müzakere tarihi alma şansının bulunduğunu, ancak tarih almanın 'üye olduk' anlamına gelmediğini kaydeden Avrupa Parlamentosu milletvekili Ceyhun, şöyle diyor
"Müzakereden üyelik de çıkabilir, üyelik harici bir çözüm de çıkabilir. Yani özel bir statü olabilir. Özel statü, apartmanın kapıcısı olmak anlamındadır. Kalorifere kömür atmak, apartmanın alışverişini yapmak gibi... Bir anlamda apartmanda oturmanın imtiyazlarına sahip olmak, ancak apartmanda yaşayan katlarda oturan biri olmamak. Özel statünün anlamı budur."
SOSYAL DEMOKRATLAR NANKÖR
Ceyhun yargılanması sürerken ve yurt dışında geçirdiği zor günlerde kendisine ve davanın bir an önce sonuçlanması için çabalayan babası Demirtaş Ceyhun'a, sosyal demokratların yardım etmediğini unutmuyor "En nankör sosyal demokratlar oldu. Sosyal demokrat dışişleri bakanlarının biri bile yardım etmedi. En ufak bir yardım ve anlayış görmedik onlardan. Tam tersine yardım edenler diğer partiler oldu."
Pervin KAPLAN
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|