kapat
26.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

AHMET HAKAN


Sevgili günlük

19 EKİM PAZAR: Başrolünde Nevzat Tandoğan'ın yer aldığı "Ankara Cinayeti" diye bir kitap okuyorum.. Büyük bir iştahla! Çünkü ben, efsane Ankara Valisi Nevzat Tandoğan'ı merak ederim. Çünkü Tandoğan, solculuk yapan bir grup gence "Kardeşim, bu memlekete komünizm gerekiyorsa ve komünizm yararlı bir şeyse biz getiririz, size ne oluyor" diyen adamdır. Bu yaklaşıma Ankara üniversitelerinin sosyal bilim fakültelerinde "Tandoğan kompleksi" adı verilip ders diye okutuluyormuş. Aman Gürüz duymasın!

20 EKİM PAZARTESİ: YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün görev süresi yakında doluyor.. Peki bu kıymetli vatan evladı, bu korkusuz cengaver, bu Cumhuriyet düşmanlarının korkulu rüyası, genç yaşta emekli olup köşesine mi çekilmeli? Memleketimiz böyle büyük bir mücadele adamından mahrum mu kalmalı? Benim bu konuda bir önerim var Kemal Gürüz, YÖK Başkanlığı'ndan emekli olduktan sonra "Psikolojik Harekat Daire Başkanlığı"na getirilsin. Psikolojik harekat konusunda Gürüz'ün üstün bir performans göstereceğinden adım gibi eminim.

21 EKİM SALI: İtiraf ediyorum Bugün Asmalı Konak'ı seyrettim! Birileri görür rezil olurum diye, güneş gözlükleri ve yakası kaldırılmış mont gibi önlemlere başvurmadım ama yine de biraz kıyıda köşede kalmış bir sinema salonunu tercih ederek küçük çapta bir önlem aldım. Film bittiğinde kararımı çoktan vermiştim Asmalı Konak, seyretmeden de eleştirilebilecek bir filmmiş..

22 EKİM ÇARŞAMBA: Bosna'nın efsanevi lideri Aliya İzzetbegoviç toprağa verildi. Aliya'nın cenaze töreninde tepeden tırnağa beyazlara bürünmüş bir grup genç kız, klasik müzik korosu tavrıyla ilahiler söylediler.. Öyle etkileyici bir görüntü çıktı ki ortaya.. Hem ilahi söyleyen genç kızlar, hem de cenaze törenindeki estetik, düzen ve vakar bana şunu söyletti "İslam Batı'ya gittikçe daha estetik bir form kazanıyor".

23 EKİM PERŞEMBE: Seçimden önceydi. İskele Sancak'ta liderleri gazetecilerle karşı karşıya getiriyorduk. Soru soracak gazetecilerin belirlenmesinde liderlerin de görüşlerini alıyorduk. Deniz Baykal kendisine soru soracak gazetecileri belirlerken Derya Sazak ve Yalçın Doğan'ı da istedi. Şimdi bakıyorum da Baykal'ı en sert bir şekilde eleştiren gazetecilerin en başında Derya Sazak ve Yalçın Doğan geliyor. Acaba diyorum, Baykal bugün böyle bir program önerisiyle karşılaşsa yine Sazak ve Doğan'ı önerir mi?

24 EKİM CUMA: Kemal Alemdaroğlu ve Nur Serter ikilisi için cuk oturan benzetmeyi Perihan Mağden yaptı. Mağden ikiliyi "Bonnie and Clyde"a benzetti. Bayıldım doğrusu.. Bonnie and Clyde'ın son icraatı şu Bazı televizyonları İstanbul Üniversitesi'ne sokmamak.. İkili 'askeri uygulama'nın sünnetine uyuyor.. Bugün Oktay Ekşi'ye 'basın özgürlüğüne yaptığı katkıdan dolayı' fahri doktora unvanı verdiler. Ama yaman çelişkiye bakın ki bazı televizyonları törene almadılar! Olayın tek teselli eden yönü Oktay Ekşi'nin namuslu ve onurlu bir aydın tavrı göstererek "Bana fahri doktora vermeleri hiçbir şeyi değiştirmez. Bu yaptıkları yanlıştır" demesi..

25 EKİM CUMARTESİ:Adam iki elini uzatmış, bir avucunda ilaç, diğer avucunda kurşun varmış. Che kurşunu, Fidel ilacı tercih etmiş. Derler ki Kurşunu seçmek kolay, asıl iş ilacı seçmekte! Oliver Stone ustanın "Son Efsane" adlı belgeselini izlerken bu anekdotu düşündüm.. Ve şuna kanaat getirdim Leyla Umar'la mutfağa girerek beni kendinden soğutan Fidel'e karşı derinlerde kalmış ve sökülüp atılması zor bir saygı var bende..


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

sizinkiler
Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır