|
 |
|
ŞELALE KADAK
Düzceli Fatma Teyze İtalyan sosu öğreniyor
Düzceli köylü kadınlar, geçen gün İtalyanlar'dan öğrendikleri iki tür makarna sosu yaptılar. Şimdi taze makarna yapmayı öğrenecekler... Tarım turizmi yapmak için bir seminerden diğerine koşuşturanlar da Düzce'de. Düzceliler, daha önce akılllarının ucundan dahi geçmeyen, bilmedikleri pek çok yeni iş yapma şekliyle tanışıyorlar.
Doğrusu bizi bizden daha çok düşünen bir Avrupa Birliği var. Şayet Düzce'de 'AB'ye evet mi hayır mı' diye bir halk oylaması yapsalar, yüzde 100 evet çıkar. Ama gel gör ki AB'nin üzerimize yüklediği ev ödevleri onların istediği hızda yürümez bu ülkede...
Bugün size bahsetmek istediğim AB'ye adaylık sürecimiz ve ev ödevlerimiz değil, bizzat Türk köylüsüne kadar uzanan AB kaynaklı yardım projeleri. Deprem vergilerinin bile aslında depremde büyük kayıplar veren bölgelere değil, bütçe açıklarının kapatılmasına gittiğini ve 'kalıcı' olacağını bizzat bu ülkenin bir bakanından duyduğumuz şu günlerde, sizi mutlu edecek haberlerim var.
20 milyon Euro hibe
Avrupa Birliği, Düzce'nin yaşadığı deprem felaketinden sonra yeniden yapılanması ve rehabilitasyonu için 20 milyon Euro'luk bir hibe vermişti. Ama tabii bu hibeyi getirip, ilgili kurumlara teslim etmemişti. İşin güzelliği de orada zaten. Bu hibe, Düzceli'nin afetle başedebilmesine ve psikolojik travmayı atlatabilmesine yardım edecek projelere verilecekti, nitekim öyle de oldu. 20 milyon Euro'luk hibenin, 5 milyon Euro'su Çocuk Esirgeme Kurumu'na hemen verildi. 15 milyon Euro da, deprem yaşayan belediyelere tahsis edildi. Bugüne kadar 17 proje bu hibe için başvurdu ve 5 projenin finanse edilmesine karar verildi. Gelelim bugün yaşanan güzel gelişmelere... Yunanistan merkezli Exandas danışmanlık şirketi, Düzce'nin Rehabilitasyonu İçin Entegre Bir Müdahale projesiyle hibenin bir kısmından pay almış. Genel Müdür Canan Uzuner'den hibe programının Brüksel'den değil, Başbakanlık Proje Uygulama Birimi'nden kontrol edildiğini öğreniyorum. Aslında belki de bu yüzden, yani Ankara'da işler yavaş yürüdüğünden, proje istenilen hızda ilerlemiyor. Şimdiden 5 ay ileriye atmış. Nedeni de, çeşitli alımlarla ilgili Ankara'dan onayın çıkmaması. Düşünsenize, hedeflerden biri itfaiyenin güçlendirilmesi, eksik bazı cihazların alımı. Para da var. Ama Ankara'da işler yavaş yürüdüğünden bekliyor!
Belediye afeti öğrendi
Projenin güzel taraflarına dönelim. Düzce Belediyesi'nin mühendislik departmanı hızla iyileştiriliyor. Mühendislerin tamamı Selanik Üniversitesi'nde eğitimden geçmiş. Projede Boğaziçi Üniversitesi'yle de işbirliği yapılıyor. Düzce Belediyesi, artık zemin etüdlerini kendisi yapacak. Afetlerde önce nerelere müdahale edileceğini bilecek. Afet senaryoları da hazır. Beton laboratuvarı bile var.
İşin Düzceli köylüleri ilgilendiren kısmı da organik tarım çiftliğinin kurulmasıyla başlıyor. Pilot bir bölgede, kiralanan 73 dönüm üzerinde, şu anda yurtdışında yapıldığı biçimiyle tarım yapılıyor. Çiftçiler eğitiliyor. Şimdi bir de kooperatif kuruluyor. Ama tabii bazı işler ihaleye bağlı ve Canan Uzuner'den ihale dosyasının 5 ay önce Ankara'ya gönderildiğini normalde 4 haftada dönmesi gereken dosyanın hala dönmediğini öğreniyorum. Bu tuhaf değil mi? Parayı veren AB. Tamamen kâr gütmeyen, Düzceli insanlar biraz olsun refaha ersinler diye üretilen projeler anlamsız bir şekilde bekliyor. Projenin öyle çok ayağı var ki, buraya hepsini sığdırmak mümkün değil. Tarım turizmini geliştirmek, ev pansiyonculuğuna insanları teşvik etmek, yöresel mutfağı ön plana çıkaracak restoranlar açmak ve kuşlarıyla ünlü Eftani Gölü çevresini bir ekoparka dönüştürmek... Dedim ya, Düzceliler bugünlerde çok şey öğreniyor. Depremin acılarını unutmaya çalışıyor.
İşte bu yüzden, bu ülkede güzel şeyler yapanları kutlayalım, hem de yürekten...
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
