|
|
ÖMER LÜTFİ METE
Peygamber Ocağı'ndan tezkereye
Türkiye'nin yüksek çıkarları (!!!) için Irak'a asker gönderme yetkisi alan hükümet, inşallah bu büyük yalanın günahını affettirecek başka hayırlara imza atar da Allah bizi şeytancıların ısmarladığı kaosta boğmaz.
Bu büyük yalanın aslı belli
"Türkiye'nin ABD şahinliği tarafından uğradığı yüksek tehdit..."
Böyle bir tehdide boyun eğmek de "Türkiye'nin yüksek çıkarlarının gereğidir" diyorsanız; sizin yiğitliğinize kalmıştır. Paketlenip teslim edilmiş Apo'yu astırmayı kahramanlık zannedecek kadar köklerindeki alp kültürüne ters düşebilen bir halktan her şey beklenir. İçeride "yıkılmadım ayaktayım" şarkısını söyleyip, sınırın ötesinde "emriniz olur" diyenler baş tacımızdır!
Olan oldu; bu yetkinin değil kullanılması, Meclis'çe verilmiş olması bile, akılcı ve onurlu bir vatandaş için züldür; milli bir cinayettir. Artık umut edelim ki, bizim şer gördüğümüz işlerden hayır çıkaran, -tersini de yapan- Allah, Erdoğan'a ve ülkemize iltimas eylesin de bu belayı güzelliklere dönüştürsün. Yoksa, küresel çete tarafından fethedilmemiş her dürüst aydın için ABD şahinliği ile bu ahlaksız işbirliğinin bela getirmesi aklın öngördüğü tek sonuçtur.
Yenilmez yutulmaz kehanet
Üstelik bunu çok önceden, daha 3 Kasım'ın hemen sonrasında kestirenler var
"Gerçekleştirilmek istenen amaç Siyasal İslam'ın tasfiyesi ve İslam'daki ABD karşıtı tavrın, ABD yandaşı bir çizgiye çekilmesidir...... Ayrıca, güncel bazı sorunların çözümünde İslam'a yakın görünen bir partinin iktidarı, hem de mazeretsiz ve güçlü bir biçimde olması uygun görülmüştür. Önümüzdeki dönem, ABD'nin İslam coğrafyasında büyük çaplı operasyon yapacağı bir dönemdir. Bu aşamada İslam'a yakın bir partinin muhalefet yerine iktidarda olması ve bu operasyonları desteklemesi önemli bir kazanç sayılmıştır. Yani, yeni iktidar siyaset mesleğinde geçici işçi konumundadır ve rolü bitince evine yollanacaktır."
Mahir Kaynak aylık YARIN dergisinin 2002 sayısında böyle yazmış.
Artık, üstat sadece "akıl" ile mi gelecekten "haber" almış, istihbaratçı horoskopu ile mi; yorum sizin. Kesin olan tek şey; çarşambadan değil, daha salıdan perşembenin gelişi okunmuştur.
Önemli bir amaç "Siyasal İslam'ın tasfiyesi" idi... Bunu kimlerin tasarladığı hakkında vukuf sahibi değildim ama sonucun böyle olacağını, Erdoğan Hareketi ile "Siyasal İslam"ın tasfiye edileceğini önceden dile getirmiştim.
Mecnun misali
Eğer Kaynak'ın dediği gibi bu işi tasarlayan ABD ise, ilahi cilveye bakın ki, şükran borçluyuz. "Siyasal İslam'ın tasfiyesi", İslam'ın rahatlamasıdır. Allah, emeği geçenlere haklarını versin!
Yalnız Kaynak'ın "geçici işçi" öngörüsüne pek katılamıyorum. Erdoğan'ın çok kısa ömürlü olacağı kanaatinde değilim. Çünkü bu fasılda halkımızın akılla açıklanamaz "kara sevda" halleri devrededir.
Çok yakından ve çok yoğun şekilde izliyorum
Erdoğancıların gözü "olumsuzluk" görmüyor.
Dün mesela Çiller'in ABD ve AB ilişkileri boyutunda yaptıklarını ağza alınmadık küfürlerle yorumlayan insanlar Erdoğan'ın bu vadideki hamlelerini ya keramet sayıyorlar ya mazur görüyorlar
"Türkiye zaten ABD'ye rehin verilmiş, Erdoğan iki günde ne yapsın?"
Tekrar aynı umuda sarılıyorum
Dilerim ki bu sağdaki ahalinin bu kara sevdası, bu "hüsnü zann"ı hem Erdoğan için, hem ülke için coşkulu dua yerine geçer de, Allah son tezkere şerrinden hayır yaratır.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|