|
|
MEHMET BARLAS
Artik, Yeniceri Kazanlari muzeye kaldirilamaz mi?
Hukukun amaci, toplumlarda istikrar ve guven ortamini korumaktir. Yargi da, adaleti saglar, cozumsuzluklere yasalar isiginda cozum getirir.
Bir de bize bakin..
Her onemli yargi karari, ulkedeki cesitli sorunlari ya daha buyuk cozumsuzluklere mahkum ediyor.. Ya da yasa bosluklari, yargi kararlari ile, sosyo-politik daha buyuk bosluklar yaratiyor.
Tabii ki, son DEHAP'la ilgili Yargitay kararina deginecegiz.
Ama daha oncesini hatirlayin.
Bir Bogazici Imar Kanunu vardi. Bununla, yeniden yapilanma oldu bolgede.
Sonra da Anayasa Mahkemesi, bu kanunu iptal etti.
Yeni kanun da cikmadi.
Veya Saadet Partisi'ni kapatan, DEP'i kapatan kararlari hatirlayin.
Nazli Ilicak'in milletvekilligini dusurup, yasakladilar onu. Partiyi kapattilar. Ama digerlerinin milletvekillikleri devam etti. Bunlarin icinden AK Parti cikti ve iktidar oldu.
Su "Ek Vergi"ye iliskin durumlari hatirlayin.
DEP'le baslayan, Kurt sorunu icerikli partilerin kapatilmasi sureci de, DEHAP'a geldi, dayandi.
Leyla Zana davasi, Turkiye ile gelismis dunya arasindaki uyumsuzluklarda ana madde.
Ve zorlanarak DEHAP'a baglanan gelismeler, simdi Yargitay karariyla tum demokratik sureci ve 3 Kasim genel secimlerini, mesruiyet tartismasina surukledi.
Bilinen ozdeyis var ya...
- Bir ulkede mahkemelerin varligi, adaletin var oldugunun kaniti degildir. Mahkemeler, adalete sadece bir sans tanir!
Bunun boyle olmamasi icin, yasalarin da, yarginin da, evrensel ust hukuk normlarini hep gozetmeleri gerekir.
Ornegin, Avrupa Insan Haklari Mahkemesi kararlarinin ve Avrupa yasalarinin, Turk mahkemelerinin karar gerekcelerinde kaynak olarak gosterilmesi, bizim ictihadimizda yeni bir donemi baslatabilir.
Son DEHAP yoneticileri ile ilgili, Yargitay'in cezalari onamasi kararina gelince..
Bu bir ceza karari.
Ceza hukukunun cok temel ilkelerinden biri de "Sahsilik"tir.
DEHAP'in eski yoneticileri, sahte belgelerle, secime girme hakkinin var oldugunu beyan etmisler. Bu yuzden de, 1 yil 11 aylik hapis cezasi aldilar.
Simdi bu karar ile, tum DEHAP'li secmenlerin oylarini yok sayip, 3 Kasim secimlerinin sonucunu nasil degistirebilirsiniz?
Eger yuzde 10'a yakin oy almasina ragmen DYP, TBMM disinda kaldiysa, bunun nedeni Secim Yasasi'ndaki "Baraj Sistemi"dir.
Yuksek Secim Kurulu, 3 Kasim secimlerinin ne sonucunu degistirecek, ne de bu secimi iptal edecek, yasal bir yetkiye sahip degildir.
Ayrica maseri vicdan ve akil, boyle bir seyi kabul edebilir mi?
Secim karari gerekiyorsa, bunu TBMM alacaktir.. Alir da.
Ama eger, Ankara'da yine Yeniceri kazanlari kaynatiliyorsa ve AK Parti'ye karsi yine birileri bir operasyon dusunuyorsa, hukuk da, yargi da, siyaset de baygin dusebilir.
Fakat unutmayalim.
Boyle olaylar toplumu kisa sure bayiltiyor. Sonra, toplum oyle bir tepki gosteriyor ki..
SAKA
Vay canina!
Radikal'de Nese Duzel'le soylesi yapan Bahattin Yucel, 28 Subat'a iliskin "Cumhurbaskani Olma Mucadelesi"ni irdelemis..
- Karadayi ve Cevik Bir'in umitlerini Demirel sondurdu.. Kendisi Cumhurbaskani olmak isteyen Mesut Yilmaz da, Demirel'in gorevini uzatma projesini sondurdu, demis..
Vay canina sayin seyirciler!
Bu oyundan, Ahmet Necdet Sezer'in galip cikmasi ne ilgi cekici degil mi?
28 SUBAT MEDYASI
Et lokantasi kartelcileri!.
Dunku Sabah'ta yayinlanan Ergun Babahan'in yazisinda bir paragraf vardi.
Babahan soyle diyordu
- Turkiye'de artik kartel yok, serbest rekabet var. Iki patron ve ust duzey yoneticileri kebapcilarda bir araya gelip, fiyat ve gundem belirlemiyor.
Ben de, 28 Subat doneminde, her konuda (siyaset dahil) ve her alanda (gazete ve reklam fiyatlari dahil) ortak tutum belirleyen gazetelerin sahip ve ust yoneticilerinin, Florya'daki bir et lokantasinda, periyodik toplantilar yaptiklarini duymustum.
Babahan'in "Artik kartel yok" ifadesi, bu donemin bittiginin habercisi.
28 Subat, basta bankacilik olmak uzere, her meslegi tahrip etti, yozlastirdi.
Ama en buyuk darbeyi, medya yedi.
Kitlelere, pisirilen kotu yemek, "Haber" ve "Yorum" diye sunuldu.
Et lokantasinda alinan kararlara uymayan gazeteciler susturuldu, issiz birakildi.
Kartelciler, kuzu pirzolalarini yutarken, okuyuculara kokmus kiymadan uretilen mansetler ikram edildi.
Simdi birbirlerini suclayan medya sermayeleri, 28 Subat donemi medya kartelinin ortaklari degil mi?
Ve o donemi ozleyen bazilari hala, hic cekinmeden "28 Subat ne guzeldi" diye yazilar dokturmuyor mu?
Ama hic unutmasinlar...
Medyaya kartelciligi, siyasete militarizmi sokan o donemin kotu anilari, onlari sonsuza kadar izleyecektir.
Mesajlariniz icin:
mbarlas@sabah.com.tr
Haberleri gazete sayfasi goruntusunde okumak icin
SABAH e-Medya"ya
tiklayin
|
|
|
|