|
 |

DEHAP yöneticilerinin mahkumiyeti kesinleşti
Yargıtay, DEHAP eski Genel Başkanı ve 3 eski parti yöneticisinin 'resmi belgede sahtecilik' suçundan aldıkları 1 yıl 11 ay 11'er günlük hapis cezalarını onadı.
Sanık konumundaki DEHAP yöneticileri ise Yargıtay'ın 'siyasi bir karar' verdiğini belirterek, karara itiraz edeceklerini, iç hukuk yolları tıkanırsa AHİM'e başvuracaklarını kaydetti
Yargıtay 6. Ceza Dairesi, DEHAP eski Genel Başkanı Mehmet Abbasoğlu ve 3 eski parti yöneticisinin, partiyi 3 Kasım seçimleri öncesinde yasal örgütlenmesini tamamlamış gibi göstererek "resmi belgede sahtecilik" suçundan aldıkları 1 yıl 11 ay 11'er günlük hapis cezasını oy birliğiyle onadı. Yargıtay 6. Ceza Dairesi Başkanı Mustafa Aydın, sanıklar Mehmet Abbasoğlu, Nurettin Sönmez, Ayhan Demir ve Veysi Aydın'ın Türk Ceza Kanunu'nun resmi belgede sahtecilik suçunu düzenleyen 342'nci maddesinden aldıkları cezanın usul ve yasaya uygun olduğunu ifade ederek, mahkeme kararının oy birliğiyle onandığını belirtti.
Duruşmaya sanık Veysi Aydın ile sanık avukatları Güven Özata, Mahmut Tanzi ve İsmail Aslan katıldı. Avukat Güven Özata, savunmasında, suçun oluş biçiminin yerel mahkemece yanlış anlaşıldığını öne sürdü. Suça konu belgelerde, hayali kişiler bulunmadığını belirten Özata, seçime girebilmek için ihmalde bulunulduğundan söz edilemeyeceğini kaydetti.
Özata, belgeler düzenlenirken, sahtecilik kastının olmadığını ifade ederek, bir ihmalden söz edilecekse, bu suçun, genel merkeze değil, yerel yöneticilere ait olduğunu savundu. Söz konusu suçun, "resmi belgede sahtecilik" suçunu oluşturmadığını, Siyasi Partiler Yasası ile ilgili bir suç olduğunu öne süren Özata, genel merkez ile alt yönetim arasındaki iletişimsizliğin bu duruma yol açtığını kaydetti.
'YAPAY ZAFER KAZANILMASIN'
Kamuoyunda yapılan tartışma ve polemiğin, kendilerini rahatsız ettiğini dile getiren Özata, "Sanıklar, ödüllendirilsin demiyoruz. Sanıkların kim olduğu konusunda tespit yapılmalıdır. Aceleyle verilecek bir karar, fırsatçıların alanlarını genişletecektir. 2 milyon seçmenin iradesi, 2-3 milletvekilliğine feda edilmesin. DEHAP üzerinden yapay zaferler yaratılmasın" diye konuştu. Özata, yerel mahkemenin kararının bozulmasını istedi.
TÜM DENETLEME 3 GÜN SÜRDÜ
Bu davanın, uzun yıllar tartışılacağını ifade eden avukatlardan İsmail Aslan ise, "Dava, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihmali sonucu açılmıştır" dedi. Partinin, 24 Ekim 1997 yılında kurulduğunu anımsatan Aslan, "kurulduğu günden 27 Eylül 2002'ye kadar denetlenmeyen DEHAP, 3 gün içinde denetlenmiştir" diye konuştu.
DEHAP'ın eksik örgütlendiğine ilişkin uyarının, daha önce yapılması durumunda eksikliklerin giderilebileceğini kaydeden Aslan, HADEP'in kapatılması sonucu seçime girememesi nedeniyle DEHAP'ın seçimlere girdiğini anlattı. Aslan, HADEP'in seçime gireceği, DEHAP'ın girmeyeceği göz önünde alındığı için gerekli denetimin yapılmadığını, ancak durum değişince incelemelere başlanıldığını belirtti.
Avukat Mahmut Tanzi ise savunmasında, partinin sicilinin sağlıklı tutulmadığı konusunda sanıkların sorumluluğunun kabulünün mümkün olmadığını kaydetti.
BU DURUMA NASIL GELİNDİ?
DEHAP aslında 3 Kasım seçimine katılmamış sayıldı
Yargıtay Başsavcısı Kanadoğlu, DEHAP yöneticileri hakkında suç duyurusu yaptı. Ancak YSK, Başsavcı'nın 'DEHAP 3 Kasım seçimine alınmamalı' uyarısını dikkate almadı
DEHAP'ın dört eski yöneticisi hakkındaki kararın onanması birçok soruyu da gündeme getirdi. Siyaset dünyasında seçimin iptal edilip yenilenmesi DYP'nin 66 milletvekili ile Meclis'e girmesi gibi sonuçlara yol açabilecek bu kararın alınması, 3 Kasım seçimlerinden önce başlayan bir hukuki sürecin sonucunda ortaya çıktı.
* Tartışma nerede başladı?
Meclis 3 Kasım seçimlerinin kararını alınca YSK Yargıtay Başsavcılığı'ndan hangi partilerin seçime katılabilecek oranda örgütlendiğini sordu. Başsavcılık DEHAP'ın 63 ilde örgütlendiğini bildirdi. Basında DEHAP'ın örgütlenmesinin seçimlere girmesi için yeterli olmadığı yönünde haberler çıkınca, dönemin Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, valiliklerden bilgi topladı ve partinin asgari 41 ilde örgütlenmediği sonucuna vardı. Bunu da YSK'ya bildirdi ve Ankara Başsavcılığı'na DEHAP'lılar hakkında suç duyusunda bulundu.
* YSK neden reddetti?
Başsavcılığın YSK'ya başvurusu sırasında oy pusulaları basılıp dağıtılmaya başlanmıştı. YSK da DEHAP'lıların sahtecilik yaptığına dair yeterli delil olmadığı, seçim iş ve işlemlerinin tamamlandığı gerekçesiyle Başsavcılığın "DEHAP seçimlere alınmamalı" içerikli başvurusunu reddetti.
* Ağır Ceza ne kararı verdi, verdiği karar ne anlama geliyordu?
Kanadoğlu'nun suç duyurusu üzerine açılan davada, Ankara 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay'dan gelen belgeleri esas alarak DEHAP'ın 4 eski yöneticisi hakkında evrakta sahtecilik suçundan 1 yıl 11 ay 11'er gün hapis cezası verdi. DEHAP tarafı, kararı temyiz ettiyse de dün kesinleşen bu kararla, DEHAP'ın aslında 3 Kasım seçimlerine katılma yeterliliği taşımadığı sonucuna varılmış oldu.
YÜKSEK SEÇİM KURULU'NA "İPTAL" ABLUKASI
DYP ve GP iptal başvurusu hazırlıyor
Yargıtay'ın DEHAP kararını onaması Ankara'yı karıştırdı. 3 Kasım seçimlerinde baraj altında kalan DYP ve Genç Parti başta olmak üzere bir çok parti, YSK'ya itiraz başvurusunda bulunmaya hazırlanıyor. DYP, DEHAP oylarının iptali ve barajın yeniden düzenlenmesini isterken, Genç Parti, 3 Kasım seçimlerinin iptal edilmesini gerektiği görüşünü ileri sürdü.
DYP HAZIR BİLE
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, konuyla ilgili olarak, "hukuki süreç tam bitmeden bir başvuru yapmayacağız" açıklamasını yaptı. Ancak Ağar'ın yorumuna rağmen parti merkezi YSK'ya yapacağı başvurunun hazırlıklarını tamamladı. İtiraz başvurusunu hazırlayan grupta yer alan Bekir Sami Daçe, SABAH'a "YSK ya seçimleri iptal edecek ya da DYP parlamentoya girecek şekilde baraj hesaplanacak" dedi.
DSP - MHP SIRADA
MHP ve DSP ise YSK'nın seçimi iptal etmesi yönünde bir karar alması gerektiğini savunuyor. ANAP, 'seçim iptal olmaz' görüşünde. SP ise seçimlerin iptal edilip yerel seçimlerle birlikte genel seçimlerinde yenilenmesi yönünde bir tavır alacağını açıkladı.
NE DEDİLER?
CHP KANADI
YSK istifa etmeli
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Yargıtay'ın aldığı karar sonrasında yaptığı açıklamada Yüksek Seçim Kurulu'nun alacağı kararın, hukuki değil siyasi bir karar olacağını söyledi. "YSK 3 Kasım'dan önce yanlış yapmıştır. Şimdi de yeni bir yanlış yapma durumuna ğelebilir" diyen Baykal, seçimlerin iptali istemiyle ilgili bir başvuru yapmayacaklarını kaydetti. CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç da, YSK'nın öncelikle neden olduğu sonuç sebebiyle Türkiye'den özür dilemesi gerektiğini söyleyerek, "1 milyon 950 bin seçmen sanal seçmen miydi? Böyle bir siyasi parti yok mu diyeceksiniz? Türkiye bir hukuk devleti ise hukuk devletinin gereklerini zamanında yerine getirilmeliydi" dedi. Seçimlerden bu yana 11 ay geçtiğini, bu arada birçok görevin yerine getirildiğini belirten Koç, "Kişisel düşüncem bütün bunları tartışmalı hale getirecek bir kararın sıkıntı yaratacağı yönünde" dedi. Diğer Başkanvekili Mustafa Özyürek ise yapılacak bir seçimden endişeleri olmadığını, daha güçlü bir şekilde Meclis'e geleceklerine inandıklarını ifade etti.
AKP KANADI
Karar geri çevrilmeli
AKP tarafından konuyla ilgili bir açıklama yapan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "Halkın verdiğini mahkemeyle geri almaya çalışıyorlar. Seçimden korkmuyoruz, Yüzde 35'le geldik şimdi yüzde 50'yle geliriz" diye konuştu. Grup Başkanvekili Salih Kapusuz da, "Bana göre YSK, bu kararı gündemine almayacaktır. YSK, karar önüne geldiğinde geri çevirmelidir" dedi. DEHAP yöneticileri hakkında "evrakta sahtecilik" suçunun onandığını hatırlatan Kapusuz, kurumsal değil kişilerle ilgili bir kararın verildiğine işaret ederek, "Seçim ile yargı sürecini ilişkilendirmek doğru değildir" görüşünü kaydetti. Kapusuz, 'Meclis'in bu kararın gölgesinde kalıp kalmayacağı' tartışmalarının hatırlatılması üzerine, "Meclis'in üzerine gölge düşmesi mümkün değildir" cevabını verdi. Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ise, olayın "yörüngesinden çıkarıldığını" savunarak, YSK'nın DEHAP'ın oylarını "dağıtma" iradesini kullanmasının da hukuken söz konusu olmayacağını dile getirdi.
DEHAP KANADI
İtiraz edecekler
DEHAP, davasında Yargıtay kararıyla kesin hüküm giyen sanıkların 'karar düzeltme' isteminde bulunma hakları var. Sanıkların avukatı Güven Özata karar düzeltme isteminde bulunacaklarını, iç hukuk yolları tükendikten sonra da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuracaklarını belirtti.
DEMOKRASİYE KÖSTEK OLUR
DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise Yargıtay kararının, barış ve demokrasi mücadelesi veren partileri siyaset kurumu dışına itme politikasının bir parçası olduğunu öne sürdü. "Karar hukuki değil, siyasidir" diyen Bakırhan, "Bu karar demokratik ve barışçıl bir ortama köstek olacaktır" dedi.
TBMM BAŞKANI BÜLENT ARINÇ
'Parlemento şaibesiz
TBMM Başkanı Bülent Arınç, DEHAP yöneticilerinin mahkumiyet kararının onanmasıyla ilgili olarak, "Sahtecilik yaptığı iddia edilen ve haklarında hüküm verilen kişilerin cezaları kesinleşmiş bulunmaktadır. Seçim Hukuku'na hiçbir şekilde etkisi olamaz" dedi. TBMM Başkanı Arınç, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın 3 Kasım seçimlerinden önce DEHAP'ın seçimlere katılmaması yönünde bir talepte bulunduğunu ve YSK'nın bunu reddettiğini de hatırlatarak, "Oyların iptal edilmesi veya bir başka partinin hanesine yazılması hiçbir şekilde söz konusu olamaz. Seçimler, meşru yapılmıştır. Kesin sonuca bağlanmıştır. Parlamentomuzun üzerinde hiçbir şekilde bir gölge ve şaibe yoktur" diye konuştu.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|