|
 |
|
KAZIM KANAT
Yeter ki onursuz olmasın aşk!
Levent Yüksel söylüyor;"Yatağıma gel, yeter ki onursuz olmasın aşk!..."
Bir yandan da kafamda ki soruyu tartışıyorum. Yani; Başkanımız, onurumuzu kırdı diyerek istifa ettiklerini açıklayan Yıldırım Demirören ile Kıvanç Oktay'ın, "Hata yaptık bizi affedin" diyerek dönüşlerini düşünüyorum. Hem de araya koydukları aracı ve ricacıları da düşünüyorum.
Aslında yazmak istemiyordum. Çünkü; çok can sıkıcı bir yazı olacaktı.
Ama;
Beşiktaş'ın personeli (Menajer) Sinan Engin'in TV'ye yaptığı, " Yıldırım Demirören ve Kıvanç Oktay iyi çocuklar. İstifalarını önledik" sözünü duyunca yazmak zorunda kaldım.
Skandal şu; Bu konuda açıklama yapması gereken Başkan Sayın Serdar Bilgili susuyor, seçilmişler hakkında atanmış biri konuşuyor.
Başkan Bilgili bu açıklamayı yapmayarak bir mesaj veriyor; "Ben iki yöneticiyi kendime muhatap almıyorum.
Buna rağmen Demirören ve Oktay onurlarını ayaklar altına alarak dönüyorlar.
Ne kadar acı değil mi?
Beşiktaş tarihine ismini yazdıran Erdoğan Demirören'in oğlu Yıldırım'a bir mesajım var; Hedefinde başkanlık olan senin, "Dönek..."damgasını yemeni, "Onurun..." konusunda dimdik ayakta durmamanı ben kendim içime sindiremedim. Hele bir koltuk uğruna kıvırmanı hiç!
Kıvanç Oktay'ı ise tanımam! Tanımadığım için de çok mutluyum.
NOT; Şunun da altını çiziyorum; Levent Erdoğan maymun gibi başımızı salladık diyor. Demek ki maymun olmayı hem de 3.5 yıl böyle görünmeyi içine sindirmiş. Bay Erdoğan'ın kendine yaptığı hakaret kendi sorunu. Ama Beşiktaş yönetimine hakaret edemezsin. Onurlu biçimde istifa etsen bile.
NOT 2; Bu yazıyı kaleme alırken Beşiktaş yönetimi toplanmıştı. Bu benim görüşlerimi değiştirmez.
Sen de mi Brütüs İlhan?
Beşiktaş'ta herkes Mircea Lucescu'yu eleştirebilir.
Hatta malzemeci Süreyya bile eleştirebilir.
Ama; Bir kişinin eleştirme hakkı yoktur. O da sensin İlhan Mansız.
Bak Lucescu ne yaptı;
1- Beşiktaş'ın hücum organizasyonunda başrolü sana verdi. Yani Beşiktaş'ın kahramanı olma şansını sana verdi.
2- Beşiktaş yönetiminin santrfor alalım baskısına, "Hayır benim İlhan Mansız'ım var" diyerek kendini riske etti.
3- Takım için de her türlü kaprisini, (Oyundan alınınca çirkin tepkilerini) Lucescu büyük hoş görüyle karşıladı. Antrenmanlara köpeklerinle gelmene, açılışlara motorsikletle gitmene bile sesini çıkarmadı.
Dinle beni Sevgili Mansız;
Beşiktaş baskılı oynarken, Lazio savunmasını üçe bir yakaladı. Yani top senin ayağında. Solunda Federico Giunti, sağında Tümer Metin vardı. Sen ne yaptın, topla gitmek istedin, gidemedin. Şut atmayı düşündün, topu önüne alamadın. Sonra pozisyon gidince "Top benden gitsin" diyerek Tümer'e pas verdin.
Önce bunun cevabını ver Brütüs İlhan.
OKUYUCULARLA BAŞBAŞA
Oktay KERİMOV- BAKÜ
Fenerliydim. Yazılarıınzdan etkilenip Beşiktaş'lı oldum. Başkan Haluk Ulusoy, sizin adresinize o sözleri söylemişse zekasını, kalitesini göstermiş demek. Rusça'da bir söz vardır; Sobaka laet, veter duyet (Köpek hürür, rüzgar esir) Meslektaşlarınızın kalemleri maalesef sustu. (Sağolsun Hamit Turhan). Bu galiba Türk genlerinde var birbirlerine destek olmamak. Atilla'dan beri.
- Azerbaycan'dan gelen bu desteğe teşekkürler.
Ersin GÖKBUDAK
Hakan Şükür'ü Pinokyo olarak niteliyor, Zago'yu ise korumaya alıyorsunuz. Hakan'a Pinokyo yakıştırmasından önce kendinizi kurşun asker ilan etmeniz daha doğru olmazmıydı.
- Hakan Şükür'ün yalancılığını tartışmaktan niye kaçıyorsunuz.
Tarık BECEREN
Milli Takım'da Galatasaray lobisinden bahsediyorsunuz. Asıl siz Beşiktaş lobisine soyundunuz, milli takımın içine fanatik yazar tiplemesi yerleştirdiniz.
Türkiye 10 yıldan beri Sergen'in oynamasını bekliyor. Ukala İlhan Mansız'dan ne bekleniyor.
- Beni; G.Saray gözlüğü ile eleştiriyorsunuz. Bu sizin açınızdan doğru ama sağlıklı bir yorum değil.
O gazeteci bendim Mehmet Tezkan
Seçkin dostum Mehmet Tezkan yazıyor;
"Son söz Beşiktaşlı yazarlar. Hakan Şükür'ü Beşiktaş'a aldırmamak için her türlü kampanya, baskıyı yaptılar. Karşılaşmayı seyrederken soruyorum; Tümer-Hakan Şükür ikilisi olsaydı Beşiktaş bu maçı kazanır mıydı, kazanmaz mıydı?
Sevgili Mehmet Tezkan'a diyorum ki; Hakan Şükür'ü Beşiktaş'a aldırmayan o gazeteci bendim.
Gerekçem şuydu;
1- Beşiktaş'ta bireyler değil, sistemler öne çıkar. (Hakan Şükür'ün Avrupa'dan dışlanmasının gerçeği de budur..)
2- G.Saray'lı olduğunu her yerde söyleyen birinin, Beşiktaş'ın oyuncusu olması söz konusu olamaz. Çünkü; Beşiktaş'ın sisteminde Hakan Şükür'e asla yer yooook!
Bir cevap hakkımı da okuldan ve takımdan arkadaşım Ümit Aktan için kullanayım. Sevgili Ümit'te beni suçlayıp; "Ulusal takımda İlhan Mansız'a yer açmak için Hakan Şükür'ü eleştiriyor"diyor.
Sevgili Ümit yanlışın şu; Orada Nihat Kahveci'ye yer açmak istiyorum.
Seçilmiş başkana saygı duymayı öğreneceksin Bay Nevzat Demir!
Paranın gücü ile konuşmak ayrı şey. Beşiktaş'ı değil kendi geleceğini düşünerek söylemek ise daha ayrı şey. Bay Nevzat Demir, Beşiktaş'ın senatosu Divan'da konuşuyor; "Herkes gitsin, sadece Lucescu kalsın!"
Bay Nevzat Demir;
Seçilmiş bir başkan ve yönetim saygı duymuyor ve önemsemiyorsun. Buna karşılık atanmış bir personeli ise savunuyorsun.
Soruyorum size;
Yarın Beşiktaş başkanlığına aday olursanız, size kim saygı duyacak, sizi kim önemseyecek?
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
