|
 |
|
MANSUR FORUTAN
Ne lüzumu varmış?
Hitler 1941 yılında Barbarossa Harekatı'nı başlatmadan önce, Napolyon'un Rusya'da uğradığı ağır yenilgi hatırlatılmıştı.
Hitler bu uyarıya kulak asmamış, panzer birlikleriyle Moskova'yı alacağını iddia etmiş, hatta Panzer birliklerine ithafen de bir marş besteletmişti.
Meali aşağı yukarı şöyle Rus gelir güldür güldür, gel de bizim panzerleri bi'güldür..
Dalga geçmiyorum, son derece ciddiyim!
Şartlar ne olursa olsun, kıçımız soğuktan donsun, panzerlerimiz var bizim diye de devam ediyor.
Söz konusu türkünün, Almanlar'ın Moskova önlerine kadar gelmesinde etkili olup olmadığını bilmiyorum ama sonuç Hitler için hüsranla sonuçlandı.
Napolyon'a uygulanan tarife Hitler'e de uygulandı ve Almanlar çok büyük kayıplar verdiler. Savaşın seyri de bu başarısız istila planından sonra değişti. Almanlar kaybetmeye başladılar...
Milyonların öldüğü bu harekattan çıkarılacak ders
Laf dinleyin!
Hayır dün History Channel falan izlemedim. Stalingrad adlı filmi de izlemedim.
Peki nedir bu Rus cephesi girişi diye soracaksınız haklı olarak.
Anlatayım...
Yıllık iznimin bir kısmını kullanmak üzere Rusya'ya gitme kararı aldığımda validenin muhalefet şerhiyle karşılaştım.
Çok ciddi çekincelerinin olduğunu ifade etti.
1- Soğuk olur üşütürmüşüm.
2- Ne lüzumu varmış.
3- Rus mafyasıyla başım derde girermiş.
4- Kötü yola düşermişim.
İkinci maddeye dikkatinizi çekmek isterim Ne lüzumu varmış! Her annenin her koşulda kullandığı en mübarek ve en geçerli nedendir bu. Ve tüm savunmaları etkisiz hale sokar. Cevap veremezsiniz. Mesela Hitler'in generalleri de aynı nedeni öne sürüp, "baba, ne lüzumu var" demiş olsalardı Führer'i bu sevdadan vazgeçirebilirlerdi.
Neyse, her ne kadar endişelerinin yersiz olduğunu anlatmaya çalışsam da pek ikna olmadı. Rus mafyasıyla başımın derde girmesi için bir neden yok. Kötü yola düşecek bölgelerde akacak param yok, Hitler ve Napolyon'un hırsı da yok. Gidip Moskova'yı ele geçirmek istemiyorum onlar gibi.
Laf dinlememe hakkımı kullanmak istiyorum. Ancak bir yandan da tarihten çıkarılması gereken derslere boyun eğmem gerektiğini de biliyorum. Kafam karışık.
Bir de Kanaryam'ın Galatasaray maçında İstanbul'da olamayışımın takım üzerinde olumsuz etki yapacağı endişesini taşıyorum.
Yapacak bir şey yok.
Elalem köşesi tadilat nedeniyle üç beş günlüğüne kapanıyor. Oda Emre Aköz'e emanet. 'Yazarımız yıllık izninin bir kısmını kullanıyor' haline geçiyorum anlayacağınız.
Ne lüzumu var diye sormayın, çünkü beynim sulanmış durumda.
Mutfağa gidiyorum ve neden gittiğimi hatırlamıyorum. Bön bön sağa sola bakıp çıkıyorum.
Yarım saat içinde aynı adama aynı soruları soruyorum falan. Büyük olasılıkla Hitler ve Napolyon'un da beyinleri sulanmış Moskova'ya dalmışlardı. Hakkımızda hayırlısı olur inşallah...
Moskova'da bir dostun yanına çökmeye gidiyorum. Bakalım mutfağa gidiş sebebimizi öğrenebilecek miyiz?
Kanaryam sizlere emanet.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
