|
 |
|
AHMET HAKAN
Açık mektuplar
İSMET ÖZEL'E
Adınızın asla geçmemesi gereken gazete köşelerinde siz varsınız. Herkes sizin dedikodunuzu yapıyor. Hem sizinle, hem de yayımlanan fotoğraflarınızla alay ediliyor. "Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği" sizi mahkemeye verecekmiş, düşünün olayın geldiği boyutu! Sizin tek bir dizenizden bile haberdar olmadıklarına kalıbımı basacağım üç kadının kendi aralarında yaptıkları konuşmaya tanık oldum. İçlerinden biri sizin için "Bak şu gericiye! Kadınların erkeklerin kölesi olması gerektiğini savunuyor" diyordu. Bir diğeri ise, sizden yola çıkarak öyle yorumlar yapıyordu ki yazmaya elim varmıyor. Bilmiyorum, bütün bunlardan haberiniz var mı? İşin özeti şu Erkeklerin nefretini kazandınız, lanet ediyor size kadınlar da.. Ne yaptınız böyle? İki ihtimal geliyor benim aklıma Ya bilerek ve de isteyerek işi ayağa düşürdünüz ya da "Aptallar! Beni yine anlamadılar!" diyeceksiniz. Birinci ihtimal geçerliyse başarılı oldunuz. İkinci ihtimal geçerliyse durum sizin için pek iç açıcı değil. Çünkü gerçekten bu seferki bir başka oldu!
KEMAL ALEMDAROĞLU'NA
Nadir Nadi, Atatürkçülük adına yapılan hokkabazlıklardan bıkınca "Ben Atatürkçü değilim" diye bir kitap yazmıştı ya, ne zaman Atatürkçülük adına konuşmaya kalksanız, işte o kitap adı geliyor aklıma. Bir teklifim var size Atatürk adına konuşmaktan vazgeçseniz de, bir ulusal değer olarak Atatürk etrafında yapılan tartışmalar son bulsa diyorum.. Nasıl din adına birileri yalan yanlış açıklamalar yaparak insanımızı dinden-imandan soğutuyorsa, siz de Atatürk adına konuştuğunuzda, insanımız Atatürk'ten soğuyor. En azından bu yönde etki yaptığınız kişiler var etrafta. Yapmayın, etmeyin.. Atatürk'e kıymayın!.
ÇEVİK BİR'E
Bir kadın için "yağlı kazığa oturturum" tehdidinde bulunmanın size yakışmadığını belirtmiş ve "umarım bu doğru değildir" demiştim. İşte öğreniyorum ki doğru değilmiş. İnanın, samimi olarak sevindim.. Şimdi aramızdaki derin görüş ayrılıklarına karşın, sizin için 'medeni bir insan' nitelemesini tekrarlayabilirim. Vaktiyle beni Ağır Ceza Mahkemesi'nde süründürmüşlüğünüz olsa da, çok haksız nedenlere dayanarak benimle uğraşmış olsanız da, inanın size düşman filan değilim. Dönem 28 Şubat dönemiydi, olağanüstü koşullar filan.. Üç darbe geçirmiş bir ülkenin çocuğu olarak tabii ki şaşırmamayı ve anlayışla karşılamayı öğrendim. Daha doğrusu öğrettiler! Şimdi sizden bir ricam var Hakkınızda yazı yazan bazı köşe yazarlarını arayıp sitem filan ederken bundan böyle beni es geçmeyin.. "Adamla çok uğraştım, mahkemeye verdim, şimdi aramam yakışık almaz" diye düşünmeyin.. Tamam, geçmişe dayalı bir hukukumuz yok, size bir borcum filan da yok ama yine de konuşabiliriz değil mi? Görüş ayrılığımızın olmasını normal karşılıyorsunuz değil mi? Ayrıca ikimiz de medeni değil miyiz? Yani çekinmeyin, arayın!
AYDIN MENDERES'E
Hatırlıyor musunuz Refah Partisi'ne girerken "Bundan böyle İslam'ın neye uygun olduğuna değil, neyin İslam'a uygun olduğuna bakılacak" demiştiniz. Ayrıca "mezar-pazar" kafiyesinin büyüsüne kapılarak "pazara kadar değil, mezara kadar buradayım" demiştiniz. Sonra gün oldu, devran döndü, verdiğiniz sözün sınanmasını imkansız hale getiren gelişmeler oldu, Refah Partisi kapatıldı ve sizi Çiller'in yanı başında gördük. Yine devran döndü, DYP'nin başına Ağar geçti ve siz zehir zemberek bir açıklamayla DYP'den ayrıldınız. Şimdi görüyoruz ki, yeniden DYP'ye katılma kararı almışsınız. Hayırlı olsun, bir şey diyecek halim yok. Ama unutmayın ki, bütün bu savruluşlar, size açılan o sınırsız kredinin tükenmesine yol açıyor. Ve bu durum en çok beni yaralıyor. Sandığınız gibi değil Size açılan kredinin tükenmesine üzülmemin nedeni, sizin Menderes'in oğlu olmanızdan kaynaklanmıyor. Ben, bir zamanlar uzun programlar yaptığım o çok yönlü, gerçek bir entelektüel olan Aydın Menderes'e üzülüyorum.
YAVUZ BAYDAR'A
Sizi kutluyorum Duydum ki, Milliyet gazetesinde başlattığınız 'Okur Temsilciliği' uygulamasının ardından şimdi de "Dünya Haber Ombudsmanları Örgütü"ne başkan olmuşsunuz. Haberi okudum ve inanın gurur duydum.. Ne güzel! Hayırlı olsun! Yalnız, bundan böyle umarım gazeteniz tarafından suçlanan bir kişi sizi aradığında, "Bir açıklama gönder, yayımlatmak için elimden geleni yapacağım" demezsiniz. Ne de olsa siz artık bir örgütün başkanısınız.. "Elinizden gelen" artık daha fazlası olacaktır. Umuyorum ve tekrar kutluyorum.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
