kapat
19.09.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

MEHMET TEZKAN


Öteki partiler de 'onları' denese..

Bir partinin iktidarı ezici çoğunlukla aldığı dönemlerde muhalefet partileri ne yapabilir?

Siyaset kurumunun tartışması gereken soru bu..

Böyle dönemlerde ne yapılmalı?

Oturup beklemekten başka çare var mı?

Bu soru çerçevesinde düşünce egzersizi yapılmadığı için genellikle oturup beklenir..

İktidarın bocalaması için 'dua' ediler..

Akşam buluşmalarında sağa-sola çamur atılır.. Hiçbir icraat beğenilmez.. Ne yapılması gerektiği de söylenmez.. 'Enayi miyiz, rakibe kopya verir miyiz' derler.. Düşünce tembelliği salgın hastalık gibi ortamı sarar..

Bir iki eleştiri gelince de gerekçe hazırdır "Sesimizi duyuramıyoruz.. Medya bize ilgi göstermiyor."

Türkiye'de muhalefet anlayışı budur..

Peki ne yapmaları gerekir?

Bence işe Kemal Derviş'in Türkiye'ye geldiği günleri analiz ederek başlamalılar..

1991 yılına dönelim..

Türkiye derin krizde.. Büyük kitlelerin adını ilk kez duyduğu bir kişi bir anda bakan oldu..

Bir iki kez kamera karşısına çıktı..

Halk gördü, ekrandan da olsa tanıdı..

Sonra bütün gücüyle destekledi.. Sanki milyonlarca kişi biraraya gelip karar almıştı..

Türkiye'de bu bir ilkti..

Peki neden?

İnsanlar kurtarıcı olarak gördüler.. Burası doğru.. Ama tek neden bu mu?

Başka bir kişi aynı yetkilerle gelse bu kadar büyük destek bulabilir miydi?

Hayır..

Aslında kendisini Türkiye'ye çağıranlar bile, özellikle MHP büyük direnç gösterdi..

Halkın gösterdiği tepkiden çekindikleri için açık açık karşı çıkamadılar..

Aleyhinde konuşamadılar.. Konuşmaya çalışan bakanlar da koltuğundan oldu..

Bunun nedeni açık ve netti..

Derviş siyasetin dışındaydı..

Bizim profesyonel siyasetçilere benzemiyordu..

Üslubu, yaklaşımı çok farklıydı..

Yeni bir yüzdü.. Ama en önemlisi ABD'den geldiği için 'Türk usulü dalavereleri' bilmiyordu..

O günlere baktığımızda halkın verdiği mesaj açık ve netti..

Biz artık yeni yüzler, farklı insanlar istiyoruz..

Bu işe kıyısından köşesinden bulaşmamış insanları görmek istiyoruz..

O günün muhalefet partileri, o gün bu mesajı algılamadı.. Belki algıladı da işine gelmedi..

Peki ya bugünün muhalefet partileri?

Şimdi sorsanız.. 'Bizde çok yeni isim var' diyecekler.. Ama onların çoğu da eski isim.. Eski siyaset anlayışı ile yetişmiş kişiler..

Onları eleştirmiyorum.. Siyaset farklı bir dünya.. Siyasete giren o dünyada yaşıyor.. O dünyanın kurallarına göre yaşıyor..

Kopukluk şurda.. Dışarıdaki insan, siyasetçiler gibi yaşamıyor.. Yaşamadığı için de farklı düşünüyor..

Beklentileri de, hayalleri de, kaygıları da çok farklı.. Uyumsuzluk burada..

Siz istediğiniz kadar Türkiye'yi karış karış dolaşın.. Esnafın, işçinin arasına girin.. Toplantılar yapıp sorunları dinleyin; bir sonuç elde edemezsiniz..

Çözüm belli..

İnsanların ayağına gideceğinize 'onları' yanınıza çağırın.. Adaylarınız 'onlar' olsun.. Böylece 'onlara' kendinizi anlatma derdinden de kurtulursunuz..

Çünkü 'onlar' artık partinizdir..

Şimdi 'Bunu yapan var mı' diyeceksiniz..

Var.. AKP yaptı..

'Onları' aday göstererek tek başına iktidar oldu..


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır