kapat
19.09.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

UMUR TALU


Gazetecilikte rüşvetli habercilik sıralaması

Hürriyet gazetesi güzel bir iş yapmış, dünya çapında önemli bir araştırmaya "sponsor" olup finanse etmiş.

Ne çapta destek olduğunu, araştırmayı nasıl yorumladıklarını bilmiyorum. (Zaten bu bilgileri de araştırmayı yapanlardan edindim.)

Umarım, "sponsorlar" da bir kıssa çıkarmıştır!

****

Araştırma, ABD'deki "Halkla İlişkiler Enstitüsü"nde, Kuzey Iowa Üniversitesi'nden Prof. Dean Krackeberg ve Purdue Üniversitesi'nden Katerina Tsetsura tarafından yürütülmüş.

Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği IPRA ile Uluslararası Basın Enstitüsü IPI da katkıda bulunmuşlar.

Amacı, "Gazetecilikte, haber seçimi ve kullanımında rüşvet" üstüne bir dünya sıralaması oluşturmak.

Tabii tek tek rüşvet vakalarıyla değil, çeşitli göstergelerle sıralamayı oluşturmuşlar.

Kısaca "Basında rüşvet... Sipariş habercilik... Haber için nakit" gibi adlandırılsa da, asıl başlığı "Habercilikte paranın muhtemel varlığıyla ilişkili değişkenlere göre, ülke ülke bileşik endeks."

Yöntemin ayrıntısına girmeyeyim; çeşitli kategorilerde 5 üstünden verilen notlar, ayrıntılı anket çalışması ve sorgulamadan oluşuyor.

Sonucu açıklayayım

66 ülke, 33 sırada toplanıyor ve Türkiye, daha doğrusu Türkiye basını (basılı medya) bu sıralamada 33 sıra içinde 21'inci. (66'lı sıralamada 48'inci).

En temizden en kirliye doğru.

****

Basında "Rüşvetli habercilik" ayıbı açısından en temiz iki ülke, Finlandiya ve Danimarka. Onları, tahmin edebilecekleriniz izliyor.

Türkiye'den beter sayılanlar arasında, Tayland, Arap Emirlikleri, Hindistan, Kenya, Kuveyt, Nijerya, Mısır, Pakistan, Bangladeş, Vietnam, Suudi Arabistan filan bulunuyor.

Karne parlak değil yani.

İki not örneği vereyim

Etik kurallarda Türkiye basınının notu 5 üstünden 3. Vallahi yine iyi!

Basın ve ifade özgürlüğü, özgür bilgi ve haber akışında not, 5 üstünden 2.

"Rekabet"te Türkiye basınının notu ise 5 üstünden 1.

"Hürriyet'in sponsorluğunu yaptığı araştırma", rekabeti; doğal olarak, tekelleşme, gazetelerin belirli ellerde toplanması ile belli bir grubun gazetelerinin toplam tirajdan büyük pay alması eğiliminin karşıtı olarak tanımlıyor.

Böyle tanımlıyor ve ardından da Türkiye basınına bu dersten "1" (yazıyla "Bir") veriyor.

****

Düşünebiliyor musunuz;

En büyük medya grubu, olumlu bir iş yapıyor, "Gazetecilikte rüşvetli habercilik" üstüne önemli bir uluslararası araştırma finanse ediyor...

Lakin, o araştırma bumerang gibi gerisin geriye gelip "Türkiye'de basında yeterli rekabet yok, tekelleşme eğilimi var" diyerek sponsora çarpıyor.

Benzeri düşük notlar yüzünden de, Türkiye gazeteciliği "rüşvetli habercilik" bakımından, en azından "epey şaibeli" bir yere oturuyor.

Neyse ki, araştırmacılar şu "garip" mantığı hiç yürütmemiş

Bir ülke basınında rekabet eksikliği fazla, dolayısıyla tekelleşme eğilimi güçlü ise...

Eh, o basın da "rüşvetli habercilik" açısından şaibeli, zanlı ise...

O zaman bu kuşku ve gölgeden en büyük payı da, kim piyasada en çok paya sahipse o alır!

Bu hakikaten "Aristo mantığı" olurdu ve hem Aristo'ya, hem Sponsor'a ayıp edilirdi!

****

Araştırmacılar, "Bu rapor, özel olarak medya-hükümet ilişkilerini ve gazetecilik etiğini incelemiyor; sadece, habercilikte paranın varlığı üstünde duruyor" demişler...

Bence halt etmişler.

Asıl onları da inceleselerdi, eminim, Türkiye gazeteciliği, "çeşitli biçimlerde rüşvet ve sipariş haber" açısından daha müthiş performans gösterir...

Ve inanın, bunda da en az sorumluluk gazetecilere düşerdi!

Başka bir gün, o açıyı konuşuruz.

Mesajlarınız için: utalu@turk.net

Fax: 212 280 05 51 Tel: 0 537 660 71 21


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır