kapat
13.09.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

GREENCARD

ABDURRAHMAN YILDIRIM


Büyüme için tüketim gerekli ama yatırım hamlesi de şart

Açıklanan milli gelir verileri üretim açısından tüm zamanların rekorunun kırıldığını ortaya koydu. 9 Eylül'de yazdığımız yazıda 2. çeyrek verilerinin ortaya çıkmasıyla son bir yıllık milli gelirin 1987 fiyatlarıyla 119.5 trilyon lirayı bulacağını, bunun da 1998'in son çeyrek (119.158 milyar) ve 2000'in son çeyrek (119.144 milyar) düzeyinin üstüne çıkacağını belirtmiştik. Büyüme hız kesmekle birlikte bu rekor geldi. Sabit fiyatlarla 28.790 milyar liralık üretim sonucunda son bir yıllık milli gelir 120.392 milyara çıktı.

Üçüncü çeyrekte büyüme daha iyi gelecek ve bu miktar daha artacak. 120 trilyonluk düzey belki bir kaç trilyon daha yükselir. Ancak tüm zamanların en üst düzeyindeki üretim çıtasının bir hayli üstüne çıkılması da mümkün değil. Çünkü sanayide kapasite kullanımı yüzde 81'e vardı ve bu özel sektörün verimli kullanabileceği ek kapasitenin kalmadığını gösteriyor. Hadi diyelim sınırı zorladınız, potansiyel üretim düzeyi sınırını geçtiniz ve bu yılı da idare ettiniz. Gelecek yıl ne yapacaksınız? Büyüme ve refah artışı için ek kapasitelerin yaratılması artık zorunlu.

* Konjonktürle paralel- Milli gelir verilerinde özel sektör yatırımlarının da tüketime paralel biçimde hız kestiği dikkati çekiyor. Bitişikteki tablodan görülebileceği gibi, hem yatırımlar hem de özel tüketim birbirine paralel hareket ediyor. Tüketim varsa yatırımlar da yapılıyor.

Ancak hem tüketimin hem de yatırımların siyasi ve ekonomik konjonktürle de bire bir paralellik içinde olduğu görülüyor. Asya krizinin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri 1998'in ikinci çeyreğinden itibaren görülmeye başlanmış. Üçüncü çeyrekte ise Rusya krizinin etkisi devreye girmiş. 1999'da yaşanan çifte deprem, yatırımlar ve tüketimdeki daralmanın devamını beraberinde getirdi.

2000 yılından itibaren enflasyonu düşürme programı aynı zamanda yatırımları ve tüketimi de artırdı. 2001 krizinden sonra başlayan tüketim artışı ılımlı bir seyir izliyor. Yatırımlar ise iki çeyrek gecikmeyle devreye girdi.

* Tüketim ve yatırım gereği- Bu yılın ikinci çeyreğinde sağlanan yüzde 3.7'lik büyümede ithalat artışının önemli bir payı var. Kapasite kullanımı da maksimum düzeyine varmış. Son yıllarda devreye giren kapasiteler olduğu gibi, devreden çıkanlar da var. Üstelik üretimin potansiyel düzeyi olarak 1998'in son çeyreği baz alınırsa, nüfus o zamandan bu yana yüzde 7.7 arttı. Refah düzeyini korumak açısından bu nüfus artışı için de ekstra bir kapasite gerekiyor.

Bundan sonra büyümenin devamını getirebilmek için iç tüketime ihtiyaç olduğu bir gerçek. Diğer taraftan büyüme için, daha çok üretim, kapasite artırımı ve yeni bir yatırım atılımı da artık bir zorunluluk.

Bu nasıl olacak? Hangi ortamda ve şartlarda olacak? Devam edeceğim.

* Sonuç- "Gündüz kandilini hazırlamayan, gece karanlığa razı demektir" Cenap Şahabettin

Mesajlarınız için: ayildirim@sabah.com.tr


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır