kapat
13.09.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

GREENCARD

Nefretin perde arkası

Gülben Ergen, basın toplantısında "Bana parmağını sallayarak 'O kasetine baksın yakında bombası patlayacak' diyenleri Allah'a havale ediyorum" diyerek Seren Serengil'i kast etti... Seren Serengil ise "Gülben kendini basın toplantısıyla akladığını zannediyorsa yanılıyor" diye konuştu. İki yıldızın, bitmek bilmeyen kavgasının nedeni ise geçmişte kalmış bir aşk...

Gülben Ergen'in kaset skandalıyla birlikte 10 yıldır bitmeyen bir nefret de iyice su yüzüne çıktı. Seren Serengil, kaset skandalı patlak vermeden kısa bir süre önce bir televizyon programında Gülben ile dostluğunun neden bozulduğunu üstü kapalı olarak anlatmış, "En yakın arkadaşınız yüzünden en çok sevdiğiniz insanı kaybederseniz ne hissedersiniz" diye sormuştu.

Seren'in bu açıklamalarından sonra Gülben Ergen, önceki gün düzenlediği basın toplantısını ona yönelik sözlerle bitirdi "Bana parmağını sallayarak 'O kasedine baksın' diyenleri Allah'a havale ediyorum..."

Peki bir zamanlar yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen, aynı yatağı paylaşan iki arkadaşın arasını açan olay neydi? Düşmanlığın perde arkasında ilginç bir aşk hikayesi karşımıza çıkıyor. Gülben Ergen'i gazino sahneleriyle tanıştıran ve ona destek olan Seren Serengil o yıllarda çok büyük bir aşk yaşamaktadır. Bir gün Gülben'le sinema çıkışında bir erkek arkadaş grubuna rastlarlar. Yemeğe davet edilirler. Seren, sevgilisine bu yemeğe gittiklerini söylemez. Ama birkaç gün sonra sevgilisi yalanını yüzüne vurur. Seren'in iddiasına göre Gülben söylemiştir. Ve yalanı hazmedemeyen sevgili Seren'le yollarını ayırır. Seren, 10-15 gün sonra da kendisini terk eden sevgilisinin Gülben ile birlikte İsviçre'ye gittiğini öğrenir. O günden sonra da onu affetmez.

SEREN NE DEDİ?
Seren Serengil, önceki gün Gülben Ergen'in yaptığı açıklamadan sonra yine ilginç iddialar attı ortaya "Gülben basın toplantısında bile imalarla etrafına sataştı. Beni Allah'a havale etmiş. Ben onu çok önceden Allah'a havale etmiştim. En yakın arkadaş olduğumuz dönemde evleneceğim insanı ayartması ne şekilde açıklanabilir ki? Bir basın toplantısı ile kendini akladığını düşünüyorsa yanılıyor. Dününü unutmayı çok seven Gülben, basın toplantısında yine geçmişini unuttu anlaşılan. Yalan söylüyor. İlyas Atak'ın gençlik aşkı olduğunu söylüyor. O dönemler arkadaştık ve ben böyle bir aşka şahit olmadım. Üstelik o kasetin çekildiği dönemlerde Gülben önce şarkıcı Emrah, sonra da Emrah Hattat ile birlikte olmuştu. Sonuçta onu izlerken üzüldüm, yıllar sonra arayıp, 'geçmiş olsun' demeyi düşündüm ama basın toplantısındaki lafları beni durdurdu. Ben onun hiçbir şeyi değilim; ne dostu ne düşmanı."

Bütün bunları niye yazdım? Şöhretli insanların hayatı kıskanılır. Dışarıdan çok parıltılıdır çünkü. Ama herkes bedeller öder... Gülben gibi, Seren gibi... Arkadaşlık mı? Hiç yoktur. Bugün Gülben'e dostluk adına mesaj çekenlerin bir yandan da nasıl "Oh olsun!" dediklerini çok iyi biliyorum. Sizce böyle bir hayat ne için yaşanır? Değer mi?


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır