|
 |
|
MURAT DİDİN
Gelişen dünya
Son zamanların en çekişmeli, favorisi olmayan bir Avrupa Şampiyonası yaşıyoruz. Kadromuza, hazırlıklarımıza, deneyimimize, arzumuza, ülkemizdeki basketbol sevgisine bakıldığında diğer şanslı takımlar gibi şampiyonluk rüyaları görerek turnuvaya başladık.
Sahada her takıma üstünlük sağlayacak bir pivotumuzun olması en büyük avantajımızdı. Gerçekten Mehmet her maçta özellikle kendinden oynandığında hem takım için ne kadar yararlı olabileceğini hem kendine hem de arkadaşlarına ürettiği pozisyonlarla gösterdi.
Onun yanında İbo, Hido, Mirsad gibi Avrupa'da isim edinmiş kaliteli oyuncularımızın varlığı avantajdı. Son yıllarda en önemli savunma başarımızı yakalarken hücumda çoğu kendine fazla güvenden, ekstra pas yapılmadan kullanılan zorlama atışlarla özellikle çok küçük bir üç sayı yüzdesi ile oynadık (30.5). Bu, bizi yıpratan önemli bir faktör olurken top çalmalarda turnuvanın 14.sırasında olmamız ve yine hücum ribaundunda gerilerde bulunarak ekstra sayılar bulamamamız zaten düşük olan yüzdemize bir rahatlık getiremedi.
Her maç kopmadan ve inançla oynarken son dakikalardaki zaman zaman bireysel hatalarımız, zaman zaman şanssızlığımız ve bazen de çalınan yanlış düdükler önce alabileceğimiz grup birinciliğini sonra da çok yakın olduğumuz çeyrek final vizesini izin vermedi.
Attığımızı yükseltmeliyiz
Şampiyonanın geneline baktığımız anda en iyi savunma yapan, en sert takım olan Almanya'nın bile favori olduğu maçta elendiğini görürsek artık mücadele etmek ve savaşmanın zaten vazgeçilmez bir şart olduğu çok açık bir şekilde meydanda. Birçok kriteri kapsayan basketbol oyununun galibi olabilmek için iyi şut seçimi, topsuz oyun, yapılacak ekstra pas, hücumda ve savunmada yardımlaşmalar ve özellikle de iki faul çizgisi arasını çok iyi kullanmak artık günümüz basketbolunun değerleri.
Yarı sahayı çabuk geçip tempoyu kaybetmeden, top kayıpsız atılacak ekstra sayılarla skorunu arttırırken yine yarı sahada hatta zaman zaman tam sahada baskılı savunma ile rakibin skorunu biraz daha düşürmek günümüz basketbolunun olmazsa olmazları arasında. Maç başına yediğimiz 74 sayı başarıysa da maç başına attığımız 74.5 sayıyı bu kriterlerle yükselterek muhtemel başarının her zaman adayı olabiliriz. Kaya ve Ender'i kazanırken Haluk ve Ömer ile yarattığımız pas derinliği ilerisi için ümit veriyor. Belki erken elendik ama basketbolda her ulusal konuda olduğu gibi ümitsizliğe yer olmadığını düşünüyorum.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
