kapat
10.09.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

GREENCARD

ABDURRAHMAN YILDIRIM


Çukurova Elektrik'e bakan İmar'da olacakları anlardı

Haftabaşında Sabah'ta Okan Müderrisoğlu, İmar Bankası'nın nihai faturasının ortaya çıktığını yazdı. 1 katrilyonu bono, 9 katrilyonu mevduat olmak üzere 10 katrilyonluk bir faturası vardı İmar Bankası'nın. Gerçekten beklenmeyen, büyük bir anda ödenmesi ekonomik dengeleri değiştirecek boyutta bir fatura.

Faturaya paralel yarattığı etki de büyük. BDDK'nın denetlemeden sorumlu bölümü Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu Başkanı geçen hafta istifa etti. Hürriyet'ten Vahap Munyar da, BDDK'da "İmar Bankası işinde nerede hata yaptık?" sorusunun yanıtını bulmak için üç kişilik araştırma timinin kurulduğunu, Murakıplar Kurulu Başkanı'nın istifasında bunun da rol oynamış olabileceğini belirtti. BDDK timi iki murakıp üzerinde duruyormuş. Bu kadar büyük bir faturanın ortaya çıkmasında şüphesiz bankayı denetleyenlerin sorumluğu vardır. Çünkü denetledikleri banka ve bu bankanın sahibinin iş dünyasında iş yapma tarzı ve hele de sermaye piyasasındaki davranışları, İmar Bankası'nda alarma geçmek için en büyük nedendi. Sermaye piyasasının geçmişinde yaşananlar İmar Bankası için fazlasıyla birer örnekti.

* Çukurova'da yaşananlar- İmar Bankası'nda BDDK'nın nerede hata yaptığına yardımcı olur diye Çukurova Elektrik olayını biraz hatırlayalım. Öncelikle yüzde 70'i halka açık bir şirket olan Çukurova Elektrik'in 1993 yılında devralınmasından sonra büyük bir operasyonla içinin boşaltılması işi başlatıldı. Şirketin 95 yılı ortasında toplam aktifleri 14.597.444 milyon liraydı. Bunun 7.459.874 milyon lirası grup şirketlerine iştirakte kullanıldı. Yani halka açık şirketin fonlarına el konuldu. Bu 8 şirketin elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımı ile herhangi bir ilgisi yoktu. Bu da şirketin sözleşmesine aykırıydı ve Çukurova Elektrik'in toplam aktiflerinin yarısını oluşturuyordu. SPK küçük ortakların haklarını korumak amacıyla Kasım 1995'de şirket yönetimine el koydu. Ancak aynı hükümetin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı şirketi olağanüstü genel kurula çağırarak Uzanlar'a iade etti. SPK, sermaye piyasası yatırımcısı ve devlet ÇEAŞ'ta kendini ezdirdi. Devlet, Uzan davasını orada kaybetti. Çukurova Elektrik grup şirketlerini finanse etmeyi sürdürdü. Son olarak 2000 yılında SPK geniş kapsamlı bir denetim daha yaptı ve bunu kamuoyuna açıkladı. Gerekli suç duyurularını da yaptı.

* Çelişkili durum- Bir işveren sermaye piyasası tarafında halktan para toplayan bir şirketin içini boşaltıyor. Bu ilgili kamu otoritesi tarafından belirleniyor ve hakkında 60'ı geçen dava açılıyor.

Aynı işverenin halktan para toplayan bankasına dokunmaması, bankada dürüst davranması beklenebilir mi? BDDK veya bu kuruma gelinceye kadar Hazine'nin, o dönemdeki hükümetlerin asıl sorumluluğu da burada. Bugünkü hükümetin başarısı da böyle bir operasyona girişmesinde. Hükümetin bu operasyonu yerli ve yabancı çevrelerde en kredibil uygulama olarak algılanıyor.

Geçmişte mümkün olanı yapmayanları, yani sermaye piyasasındaki Uzan uygulamalarından yola çıkmayanları, bugün İmar'ın yarattığı ürkütücü faturayı ödemek bekliyor.

* Sonuç- "İnsanlar yalnızca görmeye hazır oldukları şeyi görürler" Emerson

Mesajlarınız için: ayildirim@sabah.com.tr



Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır