|
 |
|
MUHARREM SARIKAYA
Kuzey olmadan asla
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, hafta sonu İtalya gezisi sırasındaki sohbetimizde Irak'a asker gönderme konusunda şöyle diyordu
"Asker kararını verirse bu hükümet açısından daha kolay olur..."
Şu kadarını söylemek gerekirse, Türk Silahlı Kuvvetleri her ne kadar asker göndermeye sıcak baksa da, kesin kararını vermiş değil.
Geçen hafta ABD'li muhatapları ile yapılan görüşmelerde bir yere kadar gelinmiş, ancak son nokta henüz konulmamış.
Rapor haftaya
ABD heyeti ile görüşmeler yüz yüze olmasa da bir şekilde devam ediyor.
Genelkurmay Başkanlığı bazı detayların aydınlatılmasını bekliyor.
Bunlar aydınlatıldıktan sonra Gül'ün de beklediklerini söylediği raporu hükümete sunmaya hazırlanıyor.
Bunun için öngörülen süre, 22 Eylül'de Milli Güvenlik Kurulu'nun Irak gündemli özel oturumunun hemen öncesine denk geliyor.
Nitekim, Gül'ün de dün NTV'de Murat Akgün'ün sorularını yanıtlarken vurguladığı gibi hükümet de MGK toplantısı sonrasında bu ayın sonuna kadar siyasi kararını verecek.
Meclis açıldıktan sonra da tezkere sevk edilecek.
Hükümetteki görüş, "tezkerenin bu kez yol kazasına uğramayacağı" yönünde.
Kuzey bağı
ABD ile henüz aydınlatılmayan konulara gelince;
Bunun başında, "Türk askeri, kendisi için öngörülen sektöre gittiğinde lojistik desteğini nasıl sağlayacak?" sorusu geliyor.
Ankara, bu konuda Kuzey Irak güzergahını kullanma konusunda kararlı.
Bunun dışındaki bir yol alternatifini "kesinlikle kabul etme" niyetinde değil.
Her ne kadar Washington'dan, "Bulunduğunuz bölgedeki lojistik destek bizim tarafımızdan sağlanabilir. Bunun için oradaki askerimizden gerekli yardımı görebilirsiniz" yönünde nabız yoklamaları gelse de Ankara bu konuda kararlı.
Sektöründe görev alacak askerin, "Ana kıta Türkiye" ile sürekli bağını sağlamak zorunda olduğuna inanıyor.
Hemen sınırındaki yolu bırakıp, kulağı başka taraftan gösterir gibi Ürdün, Suriye üzerinden geçecek yollara Ankara kapalı.
Haritasında tek yön var; Kuzey Irak...
Kuzey Irak'ta kurulacak yol güzergahı karakollarının öyle 3-5 gibi rakamlarla sınırlı olması taraftarı da değil.
Bunun sayısı onlarla ifade edilebilecek kadar.
Ana kıtası ile bağı olmayan, başka yollardan ulaştığı bir coğrafyada, başka bir ülkenin askeri gücünden lojistik destek beklemek gibi bir durum Ankara'nın defterinde yazılı değil.
Yani, orada lojistiğini kaybedip başka inisiyatiflerin kontrolüne geçmiş göçmen durumuna düşmek istemiyor.
Irak anayasası
Ankara'da her ne kadar yoğun olarak asker gönderme konuşulsa da, göz ardı edilen bir diğer konu daha var.
O da Irak'ta yakında hazırlanmaya başlayacak olan Anayasa...
Türkiye Irak Anayasasının hazırlanmasında da aktif olmak istediğini daha önce dile getirmişti.
Ancak o dönemde tezkere gündemden kalkınca konu da rafa kaldırılmıştı.
Şimdi, yapılan müzakereler sadece askerin gidişi, nerede konuşlanacağı üzerinde yoğunlaşıyor.
Oysa Türkiye sadece asker gönderip-göndermeme tartışmasının içinde olduğu sürece, asıl önemli olan diğer konulardan feragat ediyor görüntüsüne giriyor.
Hükümet ise, bu konuların asker gönderme ile ilgili kararın alınmasının ardından, ABD ile yapılacak müzakere sürecinde konuşulacağını söylüyor.
Bu durumda şu sorunun yanıtının da bulunması gerekiyor
"Madem askerler arasında tezkere müzakeresi yapılabiliyor, o zaman diğer konular neden bugünden konuşulmuyor?"
Ankara tek noktaya odaklanarak diğer konularda geç kalınabileceği gerçeğini bir tarafa bırakıyor.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
