|
|
Pirler der ki: aşk varsa her şey durur
Hacı Bektaş-ı Veli'yi anma törenleri aşka giden yolun da kapısını açıyor. Kutlamalara gelen birçok kişi semah dönerken tanıdığı kıza ya da erkeğe aşık oluyor. Sonra da birçoğu arkadaşlıklarını ilerletip evleniyor
Nevşehir Hacıbektaş'ta her yıl 16-18 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen Anma Törenleri'nin en önemli özelliklerinden biri de şenliklerde pek çok yuvanın temellerinin atılması. Hacıbektaş'ta gece gündüz süren kültürel etkinlikler Türkiye'nin dört bir tarafından gelen Alevi gençlerin birbiriyle tanışmasına hatta bazılarının evlenmesine neden olurken Sema ayinlerindeki özel bir bakış, romantizme yol açabiliyor.
Hoşgörü'nün dünyadaki simgelerinden biri sayılan Hacı Bektaş-ı Veli'nin bugüne kadar evlenip evlenmediği kesin olarak bilinmiyor. Eşi olduğu söylenen Kadıncık Ana'ya yönelik hikayeler kulaktan kulağa dolaşmakla birlikte netlik kazanmış değil. Ancak tanrıya yönelik aşkı savunan Hacı Bektaş-ı Veli'yi anmak için yapılan törenler Bektaşi felsefesini benimsemiş insanları arasında aşka da dönüşebiliyor.
Sosyal yaşamın her alanında kadınla erkeğin bir hareket etmesini isteyen, tek eşliliği savunan, çalışırken de ibadet ederken de kadınla erkeği yanyana getiren Hacı Bektaş-ı Veli'nin öğretileri Alevi toplumunda 700 yıldır ağırlıklı olarak uygulanıyor.
AYNI MEZHEP TERCİH NEDENİ
Bu öğretileri benimseyen gençler Hacı Bektaş için geldikleri küçük kasaba tüm kültürü birlikte paylaşıyorlar, yeni arkadaşlıklar kuruyor, kimi zaman da aşık oluyorlar. Çünkü törenler sırasında kadınla erkek hep birlikte hazırlık yapıyor, birlikte geziyor ve çoğu şeyi olduğu gibi ibadeti de birlikte paylaşıyorlar.
Törenler sırasında tanışan Muharrem Elçin ve Selda Elçin çifti birkaç ay önce evlenmişler. Aileleri de bu iki gencin evlenmesine destek vermiş. Nedenini "ortak bir kültürün paylaşımı" diye açıklıyorlar. Muharrem Elçin, kendisine evleneceği kişiyi seçerken özellikle Alevi olmasına özen gösterdiğini söylüyor ve "Eşim Alevi olmasaydı bugün evli olmazdık" diyor.
Gençlerin çoğu onunla aynı görüşte değil. Ancak bir kısmı kültürel farklılığın ilerde sorun olabileceği endişesini taşıdığı için öncelikle kendi kültürlerinden yani Alevi biriyle evlenmeyi tercih edeceklerini anlatıyor. Bununla birlikte "Aşk varsa her şey durur" sözü de sıklıkla tekrarlanıyor.
EVLİLİKLER HALA SORUN
Evlilik, Alevi gençlerin hâlâ başlıca sorunları arasında yer alıyor. Büyükşehirlerde yeni nesil arasında bu sorun büyük ölçüde çözülmüş gibi görülse de Anadolu'da yaşayan Aleviler kendi mezheplerinden olan evlilikleri destekliyorlar. Aileler, "Bizim kapımız herkese açık ancak Alevi kültürü tanınmadığı için karşı taraftan büyük tepki görüyoruz"diye bu konuya bakış açılarını anlatıyorlar.
Adana'dan gelen Semah ekibindeki gençler eş seçerken ya da arkadaş olurken mezhep ayrılığı gözetmediklerini ısrarla vurguluyorlar. Ancak, "Başka mezheplerden biriyle evlenmenize aileleriniz ne der" sorusu onları uzun uzun düşündürüyor.
Dilek ve Alper Özdamar çifti üç yıldır evliler. Yine bu törenler sırasında tanışmışlar. Evlerinin kapılarını şehir dışından gelen Alevi konuklara açan Cuhacıoğlu ailesi birkaç yıl sonra Özdamarlar'la zaten akraba gibi olmuşlar. Tüm bu kültürel alışveriş sırasında tanışan gençler de birbirlerine aşık olmuşlar. Üç yıl önce de evlenmişler.
Ailesi, Alevi eşini hâlâ kabul etmiyor
Alevi Sünni ayrımı hâlâ pek çok kişi için büyük sorun anlamına geliyor. Hacı Bektaş'ta bu sorun konuşulmaya başlandı mı birçok kişi Sümenlerin hikayesini anlatıyor. Aysun hemşire Hacıbektaş'a atanınca burada herkesin sevgisini kazanmış. Sonunda da belediyede görevli olarak çalışan Ahmet Sümen'le birbirlerine aşık olmuşlar. Ancak Antalya'da oturan ailesi, Ahmet Sümen Alevi olduğu için evlenmelerine karşı çıkmış. Aysun ve Ahmet sonunda evlenmiş. Düğünlerinde birlikte Sema dönmüşler. Ahmet Sümen, "Ben Sema'yı pek bilmem ancak bizim kültürümüz eşimin de hoşuna gitti. Sema yapmamızı o istedi" diyor.
KAPIMIZ HERKESE AÇIK
Bu gün iki yaşında oğulları Onur kucaklarında olmasına karşın hala buruklar. Aysun Sümen, ailesiyle 8 yıldır hiç görüşmediğini anlatıyor. Babasını defalarca aradığını ancak taleplerinin hep karşılıksız kaldığını anlatırken, "Ailem Alevileri yanlış tanıyor. Tepkileri aslında bilgisizliklerindendir" diyor. Ahmet Sümen ise " Oğlumuz dünyaya geldi. Belki o zaman barışma olur zannettik yine olmadı" diye anlatıyor.
İbrahim Sümen gelininin ailesine Alevi geleneğini olan hoşgörüyü anlatıp barışmalarını sağlamak için defalarca Antalya'ya gittiğini ancak eli boş döndüğünü söylüyor. İbrahim Sümen'in bir de isteği var, "Herkese anlatın, Aleviler iyi insanlardır. Kapıları her mezhepten insana açıktır" diyor.
Turistler hoşgörü ırmağına aktılar
Hacı Bektaş-ı Veli'yi Anma Törenleri sema gösterileri, Cem ayinleri, ozanların deyişleri ile yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Israil'den gelen 30 kişilik grup üç gün için Hacı Bektaş Törenleri'ne katıldığını anlatırken, Alen Mizrah "Hacı Bektaş'ın hoşgörüsünü ve felsefesini biz de seviyoruz" diyerek geliş nedenlerini açıklıyor. Kanada, Almanya, Fransa, Belçika'dan gruplar halinde Hacı Bektaş törenlerine katılmak için bölgeye gelen turistler bulunuyor. Bunlar arasında bulunan Belçikalı aile en küçüğü bir yaşında olan çocuklarıyla birlikte anma törenlerine gelmişler. Alexeis ve Karl Smitt Sema gösterilerinin onlar için de hoşgörü duygusu uyandırdığını ve Hacı Bektaş Kültürü'nü kendilerine çok yakın bulduğunu söylüyorlar.
YARIN
* Hacı Bektaş törenleri hac mı, bir kültür şöleni mi?
* Aşık Mahzuni'nin cenazesini yıkayan Sivaslı Dede, neden cenaze namazı kılınmadığını anlatıyor.
* Dedeler camiye neden gitmiyor?
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|