|
 |
|
Diyalog ve uzlaşı yoluyla yumuşak geçiş yaptılar
Refah Partisi'nin Türk siyasetinde öne çıkmasıyla birlikte görülmeye başlayan "İslamcı radikalizm" 2003'e gelindiğinde iyice yumuşayarak "muhafazakâr demokratlığa" dönüştü.
AK Parti 'inatçı' Refah Partisi'nden farklı olarak kendine yeni yol çizdi Din üzerinden siyaset yapmak, dini araç haline getirmek ve din adına dışlayıcı bir siyaset yürütmek yanlıştır
Necmettin Erbakan'ın öğrencileri, Milli Görüş'ten koptuktan sonra AK Parti'yi "sistemle barışık" bir çizgiye oturtmak için kolları sıvadı. Kimliklerini, "yeşil cübbe" yerine fraklarıyla yeniden tanımladılar. Laikliği bir devlet sistemi olarak benimsediler. AK Parti demokrasisinin uzlaşı, tahammül ve diyolog rejimi olduğunu kimliklerine kazımaya başladılar.
"Muhafazakar Demokrat AK Parti", yeni siyaset felsefesinde diyaloğun gelişmediği kapalı toplumların demokratik bir kültür üretemeyeceğine işaret ediyor. Türkiye'de eksik ve kendine özgü bir demokrasi yerine; çoğulculuk, çokseslilik ve tahammül duygusunu sindirebilmiş bir demokrasiyi tesis etmek gerektiği inancını yerleştiriyor.
Zira sistemle çatışma döneminin yaşandığı RP iktidarında birçok gerginlik yaşanmıştı Erbakan "Rektörler türbana selam duracak" dedi. Taksim'e bir cami yapılacağı tartışmaları çıkarıldı. Başbakanlık konutunda verilen iftar yemeğine, yasalara aykırı kıyafetlerle tarikat şeyhleri geldi.
Müslüm Gündüz olaylarıyla gündeme gelen laiklik karşıtı eylemler RP'yi kapatma noktasına getirdi. AK Parti ise inatçı RP'den tamamen farklı olarak kendine yeni bir yol çizdi "Din üzerinden siyaset yapmak, dini araç haline getirmek, din adına dışlayıcı bir siyaset yürütmek yanlıştır."
'DEVLET LAİKTİR'E DÖNÜŞ
Muhafazakar Demokrat AK Parti, yeni kimliğinde laikliği, "Devletin tüm dinler ve düşünceler karşısında nötr kalmasını ve eşit mesafeyi korumasını sağlayan inanç farklılıklarının veya farklı mezhep ve anlayışların çatışmaya dönüşmeden, sosyal barış içinde yaşatılabilmesi için takınılan kurumsal bir tutum" olarak tanımlıyor.
AK Parti'ye göre laiklik; devletin dine ve dindarlara müdahale etme, dini devletin veya siyasi iktidarların kontrol altında tutma aracı değil; toplumsal çeşitliliği savaş veya gerginlik ortamından uzaklaştırıp barış içinde özgür olarak birarada tutabilmenin bir yolu...
AK Parti, muhafazakarlığı ve geleneği önemserken, modernizmi de reddetmediğini savunuyor. Bu modernizm anlayışında körü körüne geleneği veya modern olanı reddetmek yerine yeni bir senteze varılmalı. Modernleşmenin bir ayağını oluşturan ileri teknoloji, yüksek eğitim ve şehirleşme tam anlamıyla parti tarafından destekleniyor.
Keçeciler: AKP Özal'ın çizgisinde
Kendini, "Milli Görüş'ün eski çırağı" olarak niteleyen ANAP'ın kurucularından Mehmet Keçeciler, Özal'ın 1983'te ilerici muhafazakar tanımı altında muhafazakar demokrasiyi adlandırdığını söylüyor "Biz Türkiye'nin sağ-sol ayrımından kurtulması için böyle bir tanım yaptık. Türkiye'yi bölerek siyaset yapmak yerine, birleştirerek siyaset yapmanın gerektiğini düşünüyorduk. Bu tanımı yaptığımız için solcu bize sağcı, sağcı ise solcu dedi. Bizse 'hem ondanız, hem bundanız' diyorduk. Milliyetçilik ve serbest rekabete dayalı ekonomi anlayışımız vardı."
'Farklı eğilimleri birleştiriyorlar'
Marmara Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Narlı, AK Parti'nin Turgut Özal'ın misyonunu üstlenmeye çalıştığını belirterek şunları söylüyor Farklı eğilimleri birleştirerek bu misyonun benzerini gerçekleştiriyor. Muhafazakarlıkla geleneksel değerleri birbirine bağlıyor. Ancak ilericiliği ve liberalizmi de birlikte götürüyorlar. Ancak AKP milli değerleri, neyi muhafaza etmek istediklerini tam olarak tanımlamadı. Görünen o ki geleneksel ve yerel değerleri muhafaza etmek istiyorlar.
AKP'nin yeni kimlik bilgileri
MUHAFAZAKARLIK
AK Parti, muhafazakar demokrat çizgiyi, muhafazakarlığın genlerine ve tarihi kodlarına uygun şekilde ama siyaset yaptığı coğrafyanın toplumsal ve kültürel geleneklerine yaslanarak ortaya koymakta. Kendi düşünce geleneğinden hareketle, yerli ve köklü değerler sistemimizi evrensel standarttaki muhafazakar siyaset çizgisiyle yeniden üretmek amacında. AK Parti'nin muhafazakârlıktan anladığı mevcut kurum ve ilişkilerin korunması değil, bazı değerlerin korunması. Koruma ise değişime ve ilerlemeye karşı değil, özü yitirmeden gelişmeye uyum sağlamak. Muhafazakarlık köklülük, devamlılık ve istikrar üzerine vurgu yaparak yeniliği tarihsel birikime adapte etme gayretinde.
DEMOKRASİ
Demokrasi bir diyalog, tahammül ve uzlaşı rejimidir. Diyaloğun gelişmediği kapalı toplumlar demokratik bir kültür üretemezler. Türkiye'de eksik ve kendine özgü bir demokrasi yerine; çoğulculuk, çokseslilik ve tahammül duygusunu içinde barındıran bir demokrasi tesis edilmelidir. İdeal olan, seçimlere ve belli kurumlara indirgenmiş mekanik bir demokrasi değil; idari, toplumsal ve siyasal tüm alanlara yayılmış organik bir demokrasidir.
AK Parti demokratik siyaset zeminini her türlü sorunun aktarıldığı, tüm toplumsal taleplerin yansıtıldığı ve doğru ile yanlışın kendisini test ederek düzeltebilecekleri bir zemin olarak görmektedir.
LAİKLİK
AK Parti, laikliği devletin tüm dinler ve düşünceler karşısında nötr kalmasını ve eşit mesafeyi korumasını sağlayan; inanç farklılıklarının çatışmaya dönüşmeden sosyal barış içinde yaşatılabilmesi için takınılan kurumsal tutum olarak tanımlamakta. Laikliğin temel hak ve özgürlüklerin anayasal güvence altına alınarak, bir tür hakem müessesesi gibi işletilebilmesi için demokrasiyle taçlanması gerektiğini düşünmektedir.
Laiklik devletin dine ve dindarlara müdahale etme ve dini devletin veya iktidarların kontrolü altında tutma aracı olarak değil; toplumsal çeşitliliği sürekli savaş veya gerginlik ortamından uzaklaştırıp barış içinde ve özgür olarak birarada tutabilmenin yolu olarak görülüyor.
YARIN
* Muhafazakar Demokrat AK Parti, Avrupalı Hıristiyan Demokratların Türkiye versiyonu mu?
* Aile ve özgürlük kavramlarına Muhafazakar Demokrat AK Parti nasıl bakıyor?
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
