|
 |
|
Kraliçe'nin 102 yıllık yaşam sırrı
Artık bütün dünyada Homeopati klinikleri var, bu sayede ilaç masrafı düşüyor. Üniversitelerde kürsüleri oluşturuluyor. İngiltere ana kraliçesi 102 yaşına kadar bu yöntemle tedavi olarak sağlıklı yaşayabildi.
Her şey aslında 1760'lı yıllarda bir Alman toksikolog sayesinde ortaya çıkıyor. Samuel Hahnemann o yıllarda mesleğini pek icra edemiyor çünkü hemen herkes doktor yerine şifalı otları tercih ediyor. Hahnemann da geçimini Amerikan litteratürünü Almanca'ya çevirirek sağlıyor. Bir gün o zamanların tek ilacı sayılan kinin maddesi üzerine yazı yazarken aklına bir deney yapmak geliyor. Bir rahatsızlığı yokken kinin alıyor. Sonuç yüksek ateş, başağrısı. İnat edip tekrar kinin alıyor bu sefer ateş ve başağrısı geçiyor ama zehirlenme belirtileri başlıyor. Hahnemann yılmıyor ve bu sefer kinini sulandırarak alıyor ve bütün kötü belirtiler geçiyor, doktorumuz eski sağlığına kavuşuyor. Evden tamam bu işi buldum diye fırlayan doktor hazırladığı sulandırılmış kininlerle birlikte atına atlıyor ve köy köy hasta bakmaya gidiyor. Günün sonunda, ilk uğradığı köydeki hastalar iyileşmiyor ama son köydekiler iyileşiyor. Hahnemann sırrı çözmekte gecikmiyor. Atının terkisine attığı solüsyonların son köye karar çalkalanmış olması o solüsyonları daha işe yarar hale getirmişler. Hahnemann bu buluşuyla Paris'e gidiyor ve şimdi Dünya Sağlık Örgütü'nün alternatif ve tamamlayıcı tıp başlığının altına koyduğu ve büyük önem verdiği "Homeopati" (Benzeşme teorisi) ortaya çıkıyor.
SORUN AYAKLARDA
Bütün dünyada yaygın olan son yıllarda da Türkiye'de pek bir moda haline gelen alternaif ve tamamlayıcı tıp konusunu konuşmak için uğramıştım aslında Doç. Dr. Mehmet Gürsel'e. Mehmet Gürsel bir ortodontist (diş-çene-yüz ortopedisi) ve aynı zamanda Türkiye'nin diplomalı tek Homeopati ve Osteopati uzmanı. Kendi deyimiyle katı tıptan yumuşak tıbba geçişini kızının yaşadığı bir sorun sağlamış. "İdrar yolları iltihabı" teşhisi konan kızına bir türlü çare bulamayan Gürsel o zaman yaşadığı ve hekimlik yaptığı İsviçre'de doktor doktor gezmiş ama verilen ilaçlar sadece bir süre etkili olmuş. En sonunda bir gün bir Homeopati uzmanı kızının duruşunun yanlış olduğunu ve ayakkabılarına bir tabanlık koyması gerektiğini söylemiş. Sonuçta sadece duruş düzelmemiş, Gizem iltihaptan da kurtulmuş. Doç. Dr. Mehmet Gürsel ile Alternatif ve Tamamlayıcı tıbbın ne demek olduğunu, bir pozitif bilimci olarak bu yöne nasıl ilgi duyduğunu konuştuk.
DOĞAL YÖNTEMLER
* Türkiye'de son yıllarda çok moda olan "Alternatif Tıp" tam anlamıyla ne demek?
-Dünyada aslında "Alternatif ve tamamlayıcı tıp"olarak geçiyor ama niyeyse biz bunu kısaltmışız. Sadece alternatif dedğimiz için çeşitli tepkiler alıyor, katı tıpçılar haklı olarak "Tıbba alternatif hiçbir şey olmaz" diyorlar. Oysa ki yumuşak tıbbın asıl hedefi katı tıbba yardımcı olmaktır. Her işin uzmanını yanımıza alarak değişik tedavi metodları öneriyoruz. Tamamlayıcı tıp bedeni bir bütün olarak inceleyip doğal yöntemler kullanarak sorunları ve hastalıkları ortadan kaldırmayı hedefler.
* Sizin deyiminizle "Katı tıp"tan farkı nedir peki?
-Örneğin bir hasta tüberküloz. Katı tıp onun yaşı, saç rengi ya da kişisel özellikleriyle ilgilenmez, sadece tüberkülozu yani hastalığı tedavi eder. Yumuşak tıpta ise asıl hedef insandır, hastalık değil. Bir bütün olarak insanı sorgular ona göre bir tedavi yöntemi öneririz. Bu demek değildir ki ameliyatsız ya da ilaçsız tedavi... Hayır. Sonunda eğer ameliyat lazımsa yapılacaktır. Önemli olan o devreye gelene kadar tedaviyi sağlamak. Vücudumuzu bir enerji yumağı şeklinde düşünün. Bu enerjiyi kesen, tıkayan hatta doğru hareket etmesini engelleyen bir şeyler varsa bunu engellemek gerekir. Tamamlayıcı tıbbın görevi de budur.
ANA KRALİÇENİN SIRRI
* Peki Homeopati ne demek?
-Benzeşim kanunu. Bir örnekle anlatayım. Arı sokmasının belirtileri nelerdir? Şişme, kızarma, acıma. Arı sokmasına belli bir dozda arı zehiri enjekte ederseniz sorun ortadan kalkar. Yine aynı şekilde güneş yanığının belirtileri nelerdir? Şişme, kızarma ve acıma, yani arı sokmasıyla aynı. Güneş yanığı şikayetiyle gelen birine yine sulandırılmış arı zehiri verirsem ne olur, tedavi gerçekleşir. İşte Homeopati budur. Benzeri benzeriyle tedavi etme. Dünyada 2500 doğal madde üzerinde çalışılmış ve şimdiye kadar tam 64 bin belirti ortaya çıkarılmış. Ama yanlış anlaşılmasın benim anlattığım kadar basit değil belirtilerin birbirini yüzde yüz tutması gerekir. Her önüne gelen yapamaz eğitim şarttır.
* Homeopati dünyada ne kadar yaygın?
-Çok dramatik bir soru. Edirne'de bitiyor. İsrail'i saymıyorum onlar çok ileri, Türkiye ve bütün Ortadoğu'da hiç yok ve sonra Hindistan'da başlıyor. Yani Türkiye ve Ortadoğu hariç her yerde son derece yaygın. Özellikle tıp doktorları, diş hekimleri ve veterinerlere eğitim veriliyor. Avrupa'da artık bu konuda üniversitelerde kürsüler var. İngiltere'de ilk Homeopati hastanesi 1901 yılında kurulmuş. Örneğin son "Deli dana" furyasında İsviçre'de bütün inekler bu yöntemle tedavi edildi. Aynı şekilde bütün İngiliz Kraliyet atları üzerinde bu yöntem uygulanıyor. Hatta 102 yaşında ölen Ana Kraliçenin bile bu yöntemin uzmanlarıyla tedavi olduğunu yakından biliyorum. Tabii uzun yaşamaktan çok sağlıklı ve kaliteli yaşam önemli.
Her şeyin sırrı kesinlikle doğada gizli
Mehmet Gürsel, yaptığı işin her derde deva olarak nitelendirilmesine karşı. "Ben elimden şifa dağıtmıyorum, sakın karıştırılmasın, keşke yapabilseydim. Ben sadece önüme gelen vakanın neden-sonuç ilişkisini araştırıyorum. Anlamadığım bir konu ile karşılaştığımda işin uzman doktoruna başvurup yardım istiyorum, beraber çalışıyoruz."
Dişlerimizdeki problemler vücut acıları yaratabilir
Doç. Dr. Mehmet Gürsel, vücudumuzda hissettiğimiz herhangi bir ağrının hiç düşünmediğimiz bir bölümden kaynaklanabileceğini söylüyor. Bu yüzden de Homeopati eğitimi tıp doktorları kadar diş hekimlerini de yakından ilgilendiriyor. Özellikle dişlerin vücut enerjisi için ne kadar büyük önem taşıdığını bu eğitimi almasaydım bilemezdim diyen Gürsel'in başından çok da ilginç bir olay geçmiş.
"İsviçre'de diş hekimliği yapıyordum. Bir gün bir başka yakın arkadaşımın hastası bana geldi. Arkadaşım rahatsız olduğu için hastalarını bana yönlendiriyordu. Kadın koltuk değnekleriyle zor yürüyordu ve dişinde bir problemi vardı. Gerçekten de ağzında bir dolgu yüksek yapılmış ve travmatik bir iltihap oluşmuştu. Sorunu çözdüm ve hastayı evine yolladım.
Bir gün sonra bir metre boyunda bir pastayla birlikte koltuk değnekleri hediye geldi. Kadıncağız doktor doktor dolaşıp topuğundaki ağrıya çare aramış ama bir türlü bulamamış. Meğer asıl problem dişindeymiş. İşte benim "soft medicine" (yumuşak tıp) sizin "alternatif tamamlayıcı" dediğiniz tedavi yöntemine en güzel örnek.
Türkiye'deki hemen herkesin bir yeri ağrıyor
* İnsanlar size daha çok hangi problemler yüzünden başvuruyorlar?
-Ağrılar. Bel, sırt, baş ağrıları. Özellikle stresten kaynaklanan yorgunluklar. Tabii bazen daha ağır hastalar da var.
* Siz aslında diş hekimisiniz. Alternatif ve tamamlayıcı tıbbın vücudu bir bütün olarak gördüğünü söylüyorsunuz. Size dişlerini tedavi etmeye gelenlere "Ben bir de şunları yapıyorum" demek zor değil mi?
-Zor olmaz olur mu? Türkiye de bu durum bir felaket. Tabii ben de söylemiyorum. Yanlış anlamalarından korkuyorum. Beni bir süre sonra yakından tanıyan hastalar kendileri soruyorlar, "Bir de şu sorunuma bak" diye.
* İlkönce önünüze gelen bir hastanın neresine bakıyorsunuz?
-Postürüne, duruşuna. Vücuttaki enerjnin hiç bir şekilde bloke edilmemesi gerekiyor. Düzgün duruş çok önemli. Ardından şikayetleri doğrultusunda ne yapabileceğime bakıyorum. Alternatif ve tamamlayıcı tıp çok geniş, ben her dalının uzmanı değilim. Özellikle Osteopati (kemik-kas ve kıkırdak ilişkilerini düzenleyen bilim), Neural terapi (ağı ve bedendeki enerjinin bloke edilmesin ortadan kaldıran terapi), Homeopati, Akupunktur ve Refloksoloji (ayaktaki enerji noktaları) ile ilgileniyorum. Bu konularda eğitimim ve diplomam var.
* Diş hekimi olmanızın bütün bunlara bir etkisi var mı?
-Fazlasıyla. Hatta tıp doktorlarıyla farkımız budur. Biz açıkta olan bir şeyleri tedavi ediyoruz, her an her saniye müdahale etme hakkına sahibiz. Dişler hep açıkta ve ortada, mide ya da karaciğer gibi değil. Ayrıca vücuttan üstten alta doğru gelen sorunlarda dişlerin yüzde elli önemli olduğunu biliyoruz. Dişlerle tetiklenen bedendeki sayısız blokajlar, ağrılar ve fonksiyon bozukluklarının giderilmesinde "Neural Terapi"yi kullanıyoruz ve çok etkili sonuçlar alıyoruz.
SAĞLIK BAKANLIĞI'NDA
Bizimle dalga mı geçiyorsun dediler
Bella Dona (güzel kadın) isminde doğada yetişen bir bitki var. Bu bikti ateş düşürmeye yarıyor aynı işi yapan ilaçlar ise çok pahalı.
* Homeopati için 64 bin belirti toplandı dediniz. Bu belirtilerin ışığında kullanılan ilaçlar doğal mı?
-Tamamen. Zaten ilaç endüstrisiyle bu bilimi karşı karşıya getiren de bu. 1955 yılında Rockfeller, kimya sektörünü destelemek için tam 16 homeopati kliniğini kapatmıştı.
* Neden?
-Bir örnek vereyim. Bella Dona diye bir ot vardır. Hemen her yerde yetişir. O otla ateş düşürebilirsiniz, hiçbir yan etkisi olmaz ve zaten litteratüre girmiştir. Bella Dona ile ateş düşürmek 1 milyon oysa şimdi ben size herhangi bir ateş düşürücü ilacın ismini söylesem en az 20 milyon TL.Yumuşak tıpta her şey doğaldır. Hani bizim nane limon kabuğu hikayesi vardır ya, anneannelerimizin söyledği bunun tıp dilinde ismi fitoterapidir. Yani doğal tedavi yöntemlerinden en önemlisi olan, bitkilerin özel olarak toplanarak belli şartlarda kurutulup hazırlandıktan sonra haşlama, kaynatma ya da toz halinde yutulması metodudur.
* Homeopati klinikleri sayesinde ilaç faturaları çok düşebilir yani...
-Tabii. Bütün dünyada bu sosyal sağlık düzenleri içinde kullanılır. İsviçre'den 1990 yılında döndüğümde çok heyecanlıydım. Kapsamlı bir rapor hazırlayıp Sağlık Bakanlığı'nın yolunu tuttum. Homeopati'yi anlattım, ilaç faturalarının düşebileceğinden bahsettim. Güldüler bana. "Bizimle dalga mı geçiyorsun?" dediler. Dalga geçmiyorum, bunu bulan da ben değilim.
YARIN
* Akupunktur ne zaman gereklidir, zararlı olabilir mi?
* Ayurveda ne demektir? Kimler uygulayabilir?
* Yeni doğan çocuklar için osteopati neden önemlidir?
* Nasıl bir "Su" içmeliyiz?
Balçiçek PAMİR
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
