|
|
2.5 trilyon Euro'yu İbrahim Bey denetliyor
Yoksul köylü çocuğu İbrahim Karasu, şimdi 2.5 trilyon Euro'luk büyüklüğe sahip Alman Bankalar Birliği'nin yönetimine girdi. Schröder, ona danışmadan adım atmıyor
Almanya'ya taşeron işlerde çalışmak için gidip kendi işyerlerini kuran Türkler'in haberlerini sık sık duyarız. Ancak ülkenin can damarı bankaların başında bir Türk'ün olacağını düşünmeyiz. Erzincan'ın Üçkonak Köyü'nden İbrahim Karasu'nun başarısı, Türkler'in dünya çapındaki sınırsız girişimciliğinin en iyi kanıtı. Karasu, Almaya'da 6.3 trilyon Euro'luk aktif büyüklüğe ulaşan bankacılık kesiminin yüzde 37'sini temsil eden Alman Bankalar Birliği'nin 12 üyesinden biri. Öyle ki, Almanya Başbakanı Gerhard Schröder bile ona akıl sormadan adım atmıyor.
Karasu'nun Alman Goethe Enstitüsü'nden kazandığı burs, hayatının dönüm noktası oldu. Aynı zamanda AB'de bankacılık söktörünün tek bir ülke gibi altyapıya sahip olması için çalışan EPC'nin de (European Payment Consul) Yönetim Kurulu'nda olan Karasu, SABAH'ın sorularını yanıtladı.
* Eğitiminizi nerede aldınız?
Ercincan'ın Üçkonak Köyü'nde doğdum. Yoksulduk ve tek çaremiz okumaktı. Lise'de Almanca'yla tanıştım. 1986'da Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi'ni bitirdikten sonra aynı fakülteye asistan oldum. Kısa zaman sonra Goethe Enstitüsü bursuyla Almanya'ya geldim. Dil kursundan sonra burada doktora yapmaya karar verdim.
PART TİME BANKACILIKLA BAŞLADI
* Neden geri dönmediniz?
Burada başarılı olabileceğimi hissettim. Öğrencilik yıllarımda part time işler için bankalarda çalışmaya başladım. 1987-1993 arasında Landau, Heidelberg, Hamburg ve Bielefeld üniversitelerinde önce master, ardından doktora yaptım. Üniversiteler yavaş çalıştığı için özel sektöre geçmeye karar verdim. Almanya'nın en büyük bankalarından biri olan Dresdner Bank'a girdim. Yönetici olacağımı söylediğimde herkes bana gülmüştü. Ama oldu.
* Şu anda bulunduğunuz görevin önemini anlatır mısınız?
Almanya'da bankacılık ülkenin can damarı. Bankacılık sisteminin aktif büyüklüğü 6.3 trilyon Euro, GSMH ise 2.6 trilyon Euro. Milli geliri üçe katlamış. Bu yüzden bize danışılmadan ülkede hiçbir şey yapılamıyor. Başbakan ekonomik kararlarda ilk önce bizim onayımızı alıyor. Aynı zamanda bankacılık sektörü ile sanayi de iç içe geçtiği için alınan karar da mutlaka birliğin görüşü ve onayı alınıyor.
BAŞKA GÖREVLERİ DE VAR
* Bu göreve gelene kadar nerelerde çalıştınız?
Kurumsal ve uluslararası bankacılık ile banka içi startejik danışmanlık alanlarında çalıştım. Euro'nun yürürlüğe girmesi sırasında Dresnerbank'ın yurtdışı şubelerinde bilgisayar sistemlerinin Euro'ya uyumlaştırılması için çalıştım. Yurtiçi görevlerimin yanında aynı zamanda Brüksel'de European Payments Councel adlı konsey de ve Master Card Avrupa kolunda özel Alman bankalarını temsil ediyorum. EPC-European Payments Councel'da Euro transferlerinin yurtdışı değil, yurtiçi transferi olarak işlem görmesini sağladık.
* Türk olmanın zorluğunu çektiniz mi?
Kolay olmadı, ancak bunun Alman veya Türk olmakla ilgisi yok. İşe alınışımda en önemli ölçüt, beklenen kişilik ve mesleki koşulların yerinde olmasıydı.
Rahim AK
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|