|
 |
|
FP'nin kapatılması yenilikçiler için büyük fırsattı
FP ortadayken yaşanacak bölünme, kimsenin işine gelmiyordu; yenilikçiler Anayasa Mahkemesi'nin kararını bekledi. Kapatılan FP, müthiş fırsat yarattı
8 Eylül 2000 tarihinde FP Genel Başkanı Recai Kutan, İstanbul'da Tayyip Erdoğan'ı evinde ziyaret ederek, yeni oluşum fikrinden vazgeçirmeye çalıştı ancak başarılı olamadı. Erdoğan, görüşmenin hemen ardından yeni oluşumun manifestosu anlamına gelen basın açıklaması yaparak ipleri kopardı. Bu görüşme Erdoğan'ın gelenekçi kanat ile yaptığı son temastı. Bundan sonraki dönemde Erbakan ve Kutan'la sadece ortak tanıdıkların düğününde biraraya geldiler; ilişkileri formaliteden öteye geçmedi.
Fazilet Partisi ortadayken yaşanacak bölünme, kimsenin işine gelmiyordu. Bu nedenle yeni oluşum kararı alan yenilikçiler, Anayasa Mahkemesi'nin kararını bekledi.
22 Haziran 2002'de FP'nin de RP gibi laikliğe aykırı eylemlerinden dolayı kapatılması, yenilikçilere yollarını ayırmaları için bulunmaz bir fırsat yarattı.
GÜL GÖKÇEK KAVGASI
FP'nin kapatılmasının ardından Kutan, sanki parti hiç kapanmamış gibi Genel İdare Kurulu, TBMM Grubu gibi karar organlarını topladı. Partinin bölünmemesi için gösterilen çabalar sonuç vermedi. Bülent Arınç'ın genel başkanlığında birleşme önerisi de Erbakan ve Erdoğan tarafından kabul görmeyince, gelenekçiler 20 Temmuz 2001'de Kutan'ın başkanlığında SP'yi kurdu.
Yenilikçi hareketin bu dönemdeki en önemli handikabı Erdoğan'ın yasağının sürmesiydi. Erdoğan'ın yasaklılık döneminde henüz partileşmemiş yeni oluşuma çeşitli partilerden milletvekilleri katılmaya başladı. Yeni oluşum daha kurumsallaşmadan cazibe merkezi haline gelmişti. Bu dönemde Hüseyin Çelik, Sadık Yakut, Ertuğrul Yalçınbayır, Necati Çetinkaya, Meral Akşener gibi isimler harekete katıldı.
Yeni oluşumun liderliği için Gül ile Gökçek başta olmak üzere diğer adaylar arasında çekişme sürerken, Anayasa Mahkemesi Erdoğan'la aynı durumda olan Hasan Celal Güzel'in parti üyesi olabileceğine ilişkin kararını açıkladı. SP'nin kurulduğu gün açıklanan bu karar, yenilikçiler için dönüm noktası oldu. Saadet Partisi'nin kurucuları arasında yer alan Faruk Çelik, Eyüp Fatsa, Yahya Akman gibi bir çok isim istifa ederek yenilikçilere katıldı. AKP'nin kurumlaşma için Afyon'da yaptığı ilk toplantı, kopmaları da birlikte getirdi. Daha önce Gül ile liderlik yarışına giren Gökçek partiye sert eleştiriler yöneltti ve FP'nin kopyası olduğunu savundu. Meral Akşener'in de Erdoğan'ı eleştirerek kurucular toplantısına katılmaması, keyifleri kaçırdı. Erdoğan'ın yasaklılık halinin partinin önünü tıkadığını söyleyen Cemil Çiçek de, yolunu ayırdı.
GEÇMİŞE SÜNGER ÇEKİLDİ
Yenilikçi ve gelenekçi hareketin ayrışmasında 28 Şubat tecrübesi de önemli rol oynadı. Yenilikçiler devletle barışık, gerilimden uzak ancak dik duruş sergileyen bir anlayışı savunurken, gelenekçiler 30 yıllık Milli Görüş çizgisine sahip çıktı. Yeni bir kimlik arayışına giren yenilikçiler partiyi kurarken, geçmişlerine sünger çekerek kendilerini "muhafazakar demokrat" olarak tanımladı. Gelenekçiler ise yenilikçileri "davaya ihanet"le suçladı.
Yenilikçiler, lider sultasından arındırılmış, parti içi demokrasinin korunacağı bir tüzük ve program hazırlamak için uzun çalışmalar yaptılar. Parti adı üzerinde yapılan tartışmaların ardından Adalet ve Kalkınma Partisi, 14 Ağustos 2001 tarihinde Erdoğan'ın genel başkanlığında kuruldu. Erdoğan'ın "değiştim" iddialarına rağmen gerçekten değişip değişmediği tartışmaları uzun süre sürdü.
HUKUK PEŞİNİ BIRAKMADI
Ancak partinin kuruluşundan 6 gün sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu Erdoğan'ın TCK'nın 312'nci maddesi uyarınca aldığı hapis cezasından kaynaklanan siyasi yasağı gereği parti kurucusu ve genel başkan olamayacağı gerekçesiyle, ihtar verilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Bu başvuru daha bir haftalık olan partide büyük bir şok ve moral bozukluğuna yol açtı. Anayasa Mahkemesi'nin 19 Ocak 2002 tarihli kararı da tam bir hukuki karmaşa yarattı.
Mahkeme, Erdoğan'ın kurucu üyelikten çıkarılması için AK Parti'ye ihtar verirken, genel başkanlık konusunda ise hiçbir değerlendirme yapılmadı. AK Parti, 6 aylık ihtar süresinin bitiminde Erdoğan'ı kurucu üyelikten çıkardı ancak genel başkanlığın devamına karar verdi.
YARIN
Erdoğan'ın mağduriyeti mağdur halkın umudu oldu
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
