kapat
15.08.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

GREENCARD

ESRA CEYHAN


Benim bavullarım vardı...

Evet, doğru vardı... Hem de ne bavullar, ne bavullar... Tatile çıkarken sayısını karıştırırdım, her birini iki kişi anca ya taşırdı, ya taşıyamazdı. Yani genellikle taşıyamazdı...

****

Hiç unutmam, bundan on sene evvel Barbaros'la bende bir heves bir heves. Yeni evlenmişiz, balayına çıkacağız. Kafa kafaya verdik, yaptık tatil programını... Güzel ülkemizin Ege-Akdeniz kıyılarını, tarihi, turistik zenginlikleriyle yakinen görelim, tadına varalım istedik... Çiçeği burnunda damat Marmaris'i bir övdü, bir övdü "peki" dedim, "turdan sonra da rota Marmaris'i göstersin."

Her şey ne hoş, ne romantik değil mi? Genç bir çift yeşille, maviyle, tarihle dopdolu güzellikler içinde, özlemle hatırlanacak romatik anıları belleklerine kazıyacaklar... Gittikleri her yerde sevgilerinin izleri kalacak... Bizim beklentimiz de, hayalimiz de buydu... Buydu ama geçmişe dönüp bakın ki, evdeki hesap, balayına uymadı... Neden mi? Bavullar fazla geldi de ondan...

Taze gelin ben, on küsur ayakkabı, sayısız elbise, takılar, makyaj malzemeleri ve lüzumsuz daha ne kadar çok şeyle, dört yerinden kalkmaz bavulu, hınca hınç doldurmuştum. Ege-Akdeniz turunun otobüsle yapıldığı, her yerde en fazla bir gece kaldığımızı düşünürseniz, yaşadığımız, yani Barbaros'un yaşadığı dramı tahmin edersiniz.

Genel tablo şuydu, herkes otobüste yerini almış, bir tane bavulla, tıngır mıngır zorluk çekmeden seyahate hazır... Biz, yardım edecek insanlar bulmaya çalışıyoruz, sürüklüyoruz, çekiştiriyoruz, mübareklere gülle koymuşsun sanki... Ve en romantik anlarımız da bavullarla güreşmeyi kazanıp, onları otobüse atıp, oh dediğimiz zamanlar oluyor.

Balayından sonraki yıllarda da zaman zaman bavulların, daha doğrusu onları yine elinin ayarını kaçırarak çılgınca dolduran benim azizliğime uğradık.

Dün gibi gözümün önünde, Kemer'e tatile gideceğiz... Bavulları beşinci kattan aşağı indirmemiz gerekiyor. Barbaros davranıyor, o heyulayı kaldırıp merdivene adımını atmasıyla, bavulla beraber yuvarlanmaya başlaması bir oluyor. Dördüncü kata kadar böyle indikten sonra, çevreden yetişenlerin yardımlarıyla aşağı ulaşabiliyor.

****

Bir başka yaz tatilinde, bu kez olaysız, gözümüzde tüten tatil beldesine ulaşıyoruz, TIR yükü eşyalarımız odamıza taşınıyor. Sonra resepsiyondan bir haber geliyor, "çok özür dileriz, sizin odanız falanca numara, arkadaşlar oradayken hemen eşyalarınızı nakletsinler." Peki diyoruz ama, arkadaşlara bakıyoruz, takatleri kalmamış, perişan olmuşlar. Acı gerçeği bildirmek bana düşüyor. Açıklamanın ardından korkunç bir hayal kırıklığıyla, "bir daha mı" diyorlar. Gözlerimi kaçırarak "evet" diyorum. Bu kez doğru odaya her şeyi naklettikten sonra, yüzünden sular seller gibi ter akanı soruyor, "ne zaman gideceksiniz?" "Niye sordunuz" diyorum. Cevap geliyor. "Ben o gün izin alacağım da, şimdiden söylerseniz iyi olur."

****

Zaman tatil zamanı, ben de inşallah yola koyulacağım. Ama gerçek tatil hikayelerine sahip olmak için, -tüm yazdıklarımdan sonra inanmazsınız ama- bavul sayısını teke düşürdüm.

Ya, benim bavullarım vardı, onlardan herkes çekti...

31 Ağustos'tan itibaren yazılarımla yine sizlerle olacağım...


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır