|
 |
|
SAVAŞ AY
Gelin canlar bir olalım!..
Yarına bir şey kalmadı. Kısmetse muhteşem bir etkinliğin göz tanığı olacağız biz de. Canlar bir arada olacak, birbirine kucak açacak. Yüzyıllar sonra on binlerce insan Hacıbektaş Şenlikleri'nde; Veli'nin öğretileriyle yeniden yürek ferahlığına kavuşacak. Şimdi sözümüzü tutalım ve "insanın hası" diyeceğimiz bu erdemli ve değerli büyüğümüzü anmaya, anlatmaya, Bektaşiliğin ifade ettiklerini paylaşmaya devam edelim dün kaldığımız yerden.
Toplumsal barış
Hacı Bektaş-ı Veli, hoşgörü erdemini; af edici, tok gözlü, tatlı sözlü , güleç yüzlü, sevgi dolu olma hali olarak açıklıyor. Hoşgörü, inanç, düşünce ve vicdan özgürlüğüne saygı gösterme olgunluğudur. Bu felsefede savunulan üç şey, sevgi, hoşgörü ve toplumsal barıştır.
Eğitimin temeli
Bektaşilikte kalp hazinesinin, Allah sevgisi, Resulullah'ın Ehl-i Beyt'in sevgisi ile dolup, başka bir sevginin o kalbe girecek yer bulamaması, kesinlikle gereklidir. Kişiye neyin doğru ve yanlış olduğunu söylenmeyecek ancak kişi bunları ayırt edecek hale gelecektir. Bu yola girmek ateşten gömlektir, demir leblebidir diye uyarıda bulunulur. Bektaşi eğitiminin temeli insana insan olmayı öğretmektir.
Olgunluğa ermek demek
İnsan-ı kamil olmak denilen bu eğitim dört aşamadır. Benlikten arınmak (nefis temizlemek). Mürşit'e erişmek, (Allah'a ulaşmak.) O'nunla olmak (Hak'ta hak olmak), O'ndan bize ulaşmaktır. (Hak'tan, halk'a inmek) Bektaşi felsefesinde Allah'a sevgi ile yaklaşılır. Bu yolculuk sevgi yolculuğudur. Önemli olan bilmek değil olmaktır. Kişi nasip alır almaz, ona seni senden aldık sana teslim ettik denilmektedir.
Su gibi cömertlik
Yani senin öz cevherini kullanma becerisi ve sorumluluğu sana aittir denilmektedir. Bektaşilik şefkatte güneş gibi, cömertlikte su gibi, alçakgönüllükte toprak gibi, teslimiyette ölü gibi, örtücülükte gece gibi olmaktır. Özetlemek gerekirse; kendi cümleleriyle Bektaşilik eline, diline, beline sahip olabilmektir.
Vapurla 'düüt' demek
Kimbilir belki de ilk benden duyuyorsunuz. Haliç artık Koç Müzesi'nin düzenlediği yeni bir etkinliğe sahne oluyor. Bunaltan yaz sıcaklarında rahat bir nefes almak ve Haliç'in güzelliğini paylaşmak isteyen İstanbullular, Liman 2 adlı buharlı gemi ile deniz sefası yapıyor.
Peki bu nasıl bir gemi mi; anlatalım dinleyin
Nostaljik gezi
Liman 2, 1936 yapımı bir buharlı römorkör... 19 metre uzunluğunda, 50 ton ağırlığında. Restorasyonu Rahmi M. Koç Müzesi tarafından yapılan gemi 1991 senesinden beri Müze'nin rıhtımında demirli bulunuyordu. İlk seferini 14 Haziran'da yaptı. 5 Temmuz'dan itibaren de yaz ayları boyunca müzeye ziyarete gelen herkese Haliç kıyılarında nostaljik bir gezi sunuyor. Cumartesi ve pazar günleri yani sadece hafta sonları düzenlenen bu gezi 40 dakika sürüyor. Müzenin rıhtımından demir alan gemide tura katılanlara Haliç'le ilgili genel bilgiler de veriliyor. Günde dört kez tura çıkan ve her seferde toplam 12 kişiyi ağırlama kapasitesine sahip bulunan Liman 2 ile deniz sefasının ücreti 10 milyon TL, çocuklar için de 5 milyon TL.
Bir arzu
Savaş Abicim. Lütfen köşende arzumuzu yaz. Biz öğretmen atamalarında şeffaflık istiyoruz. Bu konunun gündeme gelmesini, daha doğrusu ortada neler dönüyor onu öğrenmek istiyoruz.
Ebru Altun Öğretmen adayı/ Ankara
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
