|
 |
|
MUHARREM SARIKAYA
İkinci yılında AKP'nin aidiyeti
AKP ikinci kuruluş yıldönümünü dün kutlarken, partinin gelecek dönemde nasıl bir vizyona sahip olacağına ilişkin tartışma da başladı.
Bu aidiyet tartışmasına neden, partinin kimlik tanımlama olarak lanse ettiği Dr. Yalçın Akdoğan'a ait "Muhafazakar Demokrat" kitabı.
Kitapla birlikte, yaklaşan Büyük Kongre de dikkate alındığında, parti içinde kimlik muhasebesi alevlenmiş bulunuyor. Şu iki soruya yanıt aranıyor
- AKP, kuruluşunda ortaya koyduğu gibi merkez sağa yelpazesini açmış bir siyasi oluşum mu?
- Yoksa, ilk kuruşunda temel taşları olarak kullandığı Milli Görüş ideolojisini odak teşkil ederek açılım yapan siyasal yapılanma mı?
Partinin kimliğinin ortaya koyduğu ileri sürülen kitaba bakıldığında AKP, daha önce Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın da söylediği gibi, "Milli Görüş gömleğini çıkarıp atmış, DP, AP ve Özal'ın ANAP'ının" devamı...
Parti tabanı
Parti ve hükümet "vitrini"ne ve Erdoğan'ın "yakın çevresine" göz gezdirildiğinde de bu görüşün doğruluğu ileri sürülebilir.
Hatta, "muhafazakarlıktan" çok, "liberal" demokrat bir görüşün yönetimde hakim olduğu söylenebilir.
Partinin dayandığı taban ve teşkilatlarına bakıldığında ise aynı yaklaşımda bulunmak bugün için zor.
Partinin bu yıl başından başlayıp devam eden il kongrelerinde ortaya çıkan tablo da bunun bir göstergesi.
Her ne kadar Genel Başkan Erdoğan, kongrelerde tek adayın çıkması yönünde telkinde bulunmuş olsa da, bugüne kadar yapılan ve çoğunluğu tamamlanan il kongrelerinin yarısına en az iki adayla gidildi.
Kongrelerde ortaya çıkan il yönetimlerinin çoğunluğuna Milli Görüş damgasını vurdu.
Liberaller ise kendilerine büyük kentlerin listelerinde yer buldu.
11 Ekim'de yapılacak Büyük Kongre'de Erdoğan'ın serbest bırakması halinde, parti yönetiminde liberal ağırlığın da yer bulması bu tablo içinde olası görünmüyor.
Erdoğan önceden tahmin etmiş olmalı ki, Tüzük değişikliği ile herkesin eşit şartlarda yarışmasına olanak tanıyan çarşaf liste uygulamasına son verdi.
Değişim olacak mı?
Büyük Kongre sonrası AKP'deki beklenti ise hem parti yönetiminde, hem de kabinede bir değişimin olması yönünde.
Partinin etkin bir ismine bakılırsa, bu dönemde bunu yapmak zor. Etkin isme göre, bir sonraki Kongreye kadar bu kadrolarla yola devam edilmesi gerekiyor.
Kabine ve parti yönetiminde yapılacak bir değişikliğin çalkantı yaratacağını kayda geçiriyor.
Oysa, Meclis'te Anayasa'yı değiştirecek sayıya ulaşan AKP'de işler değişimi gerçekleştiremediği anda zorlaşacak.
Bu kez tabanından, "Anayasa'yı değiştirmediğiniz için bazı şeyleri yapamadığınızı söylüyorsunuz, haydi şimdi yapın" dayatmasıyla karşılaşacak. AKP'nin en büyük zorluğu da bu aşamada ortaya çıkacak.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
