|
 |
|
SERVET YILDIRIM
Cimbom kredisi kafaları karıştırdı
Yaklaşık 15 yıldır gazeteci olarak sendikasyon kredisi haberleriyle de ilgilendiğim için dış borçlanma işinden biraz anlarım ancak Galatasaray'ın alacağı krediyi henüz çözebilmiş değilim. Kredi işinden anlayanlara, yani işin profesyonellerine sordum, onlar da pek bir şey anlamamışlar. Kimi "Bu iş sonunda balon çıkar" dedi, kimi de başka şüphelerini belirtti.
Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın, üç gün önce gazetecilerin karşısına çıktı ve büyük bankalardan bile daha iyi koşullarla kredi sağladıklarını söyledi. Tam 99 milyon dolarlık bir kredi; hem de üç yılı ödemesiz 16 yıl vade ve libor artı 175 baz puan maliyetle. Bu rakamlarda inandırıcı olmayan bir şeyler var. Üstelik krediyi sağlayan kuruluş tanınmıyor. Oysa kredi piyasasında herkes birbirini tanır...
Galatasaray gibi finansal tablosu çok da parlak olmayan bir kuruluşun Türkiye'nin kredi piyasalarında itibarı en yüksek bankalarından daha uygun koşullarla borçlanması, dünyanın neresinde olursa olsun şüphe yaratır. Herkes işin altında bir şeyler arar. Pek fazla ciddiye alınmaz. Türkiye'deki birçok bankaya ve şirkete, hatta kamu kuruluşlarına böylesine alışılmışın dışında teklifler gelmiştir ancak altlarından çoğunlukla garip şeyler çıktığı için bunlar gerçekleşememiştir. Galatasaray'ın kredisini de bu nedenle çok fazla ciddiye alamadık.
Oysa kredi cephesinde haber olmaya değecek çok daha ciddi gelişmeler var. Dış borçlanmada yılın ilk yarısını durgun geçiren Türk bankaları temmuzda tekrar borçlanmaya başladılar. Garanti Bankası, Akbank, Eximbank, Koçbank, İş Bankası ve Dışbank toplam 1.6 milyar dolarlık sendikasyon kredilerine imza attılar.
Bu kredilerin maliyeti geçen yıl alınanların maliyetlerinden daha düşüktü. Toplamda bankaların aldıkları kredinin tutarı da geri ödeyeceklerinden fazlaydı. Kredilere imza atan bankacılar, sendikasyonlara katılmak için gelen tekliflerin daha fazla olduğunu ancak alacakları krediyi kullandırma kapasitelerine bakarak bankaların miktarı düşük tuttuklarını söylüyorlar.
Reuters'in dün görüştüğü bankacılara göre, alınan bu krediler piyasada döviz likiditesini artırarak liranın dolar karşısında beklenen değer kaybını yavaşlatan bir unsur olabilir. Bu konu önemli çünkü enflasyondaki mevcut düşüş eğiliminin devam etmesi biraz da kurlarda ani bir sıçrama olmamasına bağlı. Merkez Bankası'nın dünkü para raporunda vurgulandığı gibi, döviz kurundaki gelişmeler hala enflasyonun ana belirleyicilerinden biri.
Enflasyon düşük çıkacak
Yarın açıklanacak temmuz ayı enflasyon rakamları TL'deki değerlenmenin de etkisiyle düşük çıkacak gibi görünüyor ancak son birkaç günlük gelişmeler enflasyon üzerindeki olumlu kur etkisinin önümüzdeki aylarda kaybolacağını gösteriyor. Bu nedenle bankaların dış borçlanma yoluyla getirecekleri kaynaklar, dövizde beklenen düzeltme hareketinin sert olmaması açısından önem taşıyor.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
