kapat
29.07.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

AYDIN DEMİRER


Aycell'i evlendirmekle iyi mi yaptık?

Amerika'da yayınlanan ekonomi dergileri, yaz aylarında -okuyucu sayısı düştüğü için olsa gerek- büyük ilgi uyandıran "en büyük şirketler" sıralamasını yayınlarlar.

BusinessWeek dergisi de geleneksel araştırmasını geçen haftalarda yayınladı. Dünyanın en büyük 1000 şirketi, piyasa değerlerine göre sınıflandırılmıştı. Bu araştırmalar ciddi birer kaynak niteliğindedir. Satır aralarını okuduğunuzda, dünya ekonomisinin gidişatı, yeni trendler, kabuk değişiklikleri konusunda ciddi bilgi sahibi olursunuz.

Gazeteler, bu araştırmada "yükselen piyasalar" kısmında yer alan Türk şirketlerinin sıralamasına yer verdiler. Biz, diğer taraflara, Türkiye'yi de ilgilendiren önemli sonuçlara bakalım.

Öncelikle şunu söyleyelim. 2001 yılından bu yana, şirketlerin piyasa değerleri düşüyor. Malum, üç büyük ekonomi, ABD, Japonya ve Almanya hasta. Dolayısıyla, bu yıl da, bin şirketin piyasa değeri rakamla 16.7 trilyon dolar, oran olarak da yüzde 9.6 düşmüş.

Moral bozucu diye düşünüyorsunuz değil mi? Değil.

BusinessWeek, savaşa, resesyona, SARS'a rağmen bu oranda bir düşüşün yüksek olmadığını düşünüyor.

Olayın bir olumlu yanı daha var. Son üç yıldır, ilk kez küçülme oranı tekli rakamlara düşmüş. Yani "Dibe vurduk, çıkacağız" gibi görünüyor.

Üstelik, ABD'den son iki üç aydır gelen rakamların son derece iyimser olduğunu, yılın ikinci yarısında yüzde 3.5'lik büyüme tahminlerinin bile yapıldığını ekleyelim.

Araştırmanın bizi de yakından ilgilendiren şaşırtıcı bir sonucu var Telekom şirketlerindeki hızlı düzelme...

AT&T, Deutsche Telekom ve France Telecom geçen yıl yüzde 3'lük bir büyüme yakalamışlar. Tabii ki, üç yıl önceki rakamlara ulaşmaktan hâlâ çok uzaklar. Ama, borç yükünden kurtulmuşlar ve hızlı büyüme için hazır görünüyorlar. Telekom şirketleri için düşük reytingler, iflaslar, görevden alınan CEO'lar dönemi kapanmış durumda.

Deutsche Telekom 2002'deki 29 milyar dolarlık kaybının ardından bu yılın ilk çeyreğinde son üç yıldır ilk kez kara geçmiş durumda.

Telekomda yeni bir rüzgar esiyor. Gerçi en iyi rüzgarları on yıl önce kaçırdık ama akıllı davranırsak, iyi yönetirsek, telekomu fena olmayan bir fiyattan satabiliriz.

Bu arada, France Telecom'un yükselişinde "kablosuz" şirketi Orange'ın (Fransa'nın Aycell'i diyebiliriz) çok büyük payı var. Biz acaba Aycell'i Aria ile evlendirmekle iyi yaptık mı?

Gelelim diğer sonuçlara...

2002 ABD için çok parlak geçmedi. Buna rağmen Amerikan şirketlerinin hegemonyası sürüyor. Avrupalı şirketler yükselen euro ile birlikte değerlerini artırmışlar. Amerikan şirketleri ise düşen dolarla birlikte ihracatta önemli rakamlar elde etmişler. Satın alma ve birleşmelerde Amerikalıların kesin bir üstünlüğü var. Teknolojideki ezici üstünlükleri de sürüyor.

Bir de Japon bankacılık sisteminin 12 yıl önce başlayan hastalığı sürüyor. En kötü performans gösteren beş bankadan ikisi Japonlara ait.

Ve son nokta. Maalesef, en büyük şirketimizin piyasa değeri (Turkcell 3.2 milyar dolar), sıralamaya 7 şirket sokan Yunanistan'ın yedinci şirketinin piyasa değerinden (Vodafone-Panafon 3.5 milyar dolar) daha küçük.

Üstelik GSYİH'mız Yunanistan'ınkinin iki katı olmasına rağmen...


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Sarı Sayfalar


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır