|
 |
|

AHMET HAKAN
Yürümeye övgü
Çetin Altan'dan okumuştum, hatırladığım kadarıyla şöyle bir cümleydi "Yürümekten o kadar keyif alıyorum ki, bazen insanın yeryüzüne yürüsün diye gönderildiğini düşünürüm."
Bir gün Solmaz Hanım'la kol kola yürüyüşlerine tanık oldum Teşvikiye'de... Beni gördüğünde başıyla hafiften bir selam verdi Çetin Altan. Ne çok hızlı, ne çok yavaş, tam ideal yürüyüş temposuyla yürüyordu. Selam verirken, ideal tempoda en küçük bir aksama olmadı... Yüzüne baktım ve o an yürüyüşün onun için ne anlama geldiğini bir kez daha anladım...
Yürümek üzerine felsefe yapılabilir mi?
Yayınladıkları "Kelliğe Övgü" adlı kitapla tam bir sürpriz yapan Sel Yayıncılık editörleri, şimdi de "Yürümeye Övgü" adlı bir kitapla hem beni can evimden vurdular, hem de yürüme üzerine felsefe yapılabileceğini kanıtladılar.
Can evimden vuruldum, çünkü uzun bir zamandan beri yaptığım büyük yürüyüşlerde yaşadığım tuhaf hazzı duyumsadıkça, kellik üzerine bile kalem oynatmış baba filozofların, düşünce adamlarının bu konuya da mutlaka el atmış olabileceklerini düşünür, o metinlere nasıl ulaşabilirim diye içimden geçirirdim.
İşte tam da bu sırada geldi "Yürümeye Övgü" kitabı...
Tamam, 'dünyaca ünlü kalp doktoru' Mehmet Öz'ün, kalp sağlığı için sıraladığı öneriler demetinin içine hiçbir felsefi anlam yüklemeden, kuru bir bilgisayar tıkırtısıyla eklediği "günde 10 bin adım yürüyün" önerisine kulak verin, buna bir şey demem... Ama "Yürümeye Övgü" kitabını okuduğunuzda yürümenin, 'kilo vermek' ya da 'sağlıklı olmak' gibi amaçlar için geliştirilen tahammülü zor modern çabalardan biri olmadığını, bunun ötesinde bir anlama sahip olduğunu fark edeceksiniz...
Önce okuyun, sonra yürüyün...
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|