|
 |
|

ÖMER LÜTFİ METE
Yeni Serv çuvalına Ankara dikişi
Bir musibet bin nasihatten gerçekten iyi ise önümüz açık! Artık halkın uyku mazereti kalmamıştır. Ortada resmen onayladığımız yeni bir Serv vardır.
Önce Süleymaniye'deki çıplak musibeti yaşadık! Ardından Ankara'nın musibetten beter tepkisizliğini gördük. Sonra bunu bile teselli saydıracak pişkinliği izledik; ABD şahinliğinin hakaretini resmi yafta gibi boynumuza astık; Notre Dame'ın Kamburu'nun "Bana su verdi" diye övündüğü gibi!
ABD lütfediyor, olayı üzüntü verici buluyor!
Nasıl, büyüklerimizin bir bildiği var mıymış?
Ulus devlet müsveddesine dönüştürülen bir çark ancak kendi halkına diş geçirir. İçeride kurt, dışarıda kuzu olur. Boş kahramanın biri gider, biri gelir. En iyisi Hacı Beşir; o da değirmende yoğurt öğütür. Bu çark, sadece halktan alıp yerli ve yabancı güçlülere peşkeş çekmeyi becertir!
İşte sopa gibi örnek
Pula dönen dolara rağmen halktan hortumlanan benzin haracı!
Bu çark içinde yöneten ister kızıl olsun, ister yeşil, ister serbest piyasacı olsun, ister devletçi, hepsi aynı köydendir Onlar için araba hala ihtiyaç değil lükstür, zenginliğin kanıtıdır. Köyde atı olan öyle sayılırdı ya!
Öyleyse arabası olanı yolmayacaksın da kimi yolacaksın?
İşleri dinim gibi'
Sır, halkın fodul damarını kamçılamakta. Onun gururunu okşa, ondan sonra ister soy, ister söv! Kendi halkına böylesine kötü davranan ulus devlet müsveddesi yabancının her türlüsüne karşı el pençe divan durur.
İşin en acı yanı, ahalinin de bu kötü huyu edinmesi! Kişi kendi dilinde adres soran birine lütfen cevap verir, ama bir yabancı aynı şeyi yapsa hemen tarzanca dehasını kullanarak ona mükemmel hizmet sunar. Bunun, turisti velinimet saymakla veya geleneksel Türk misafirperverliği ile zerre kadar alakası yok. Bu, devletinden öğrendiği zayıfa kabadayı, güçlüye sümsük; yerliye kötü, yabancıya iyi yaklaşma huyudur.
İlginçtir, ABD şahinliğinin 11 Eylül sonrası kendi halkına yaklaşımı da böyle. Oysa Batı'nın temel farkı kendi halkına iyi, başkalarına kötü davranmasında! Kur'an-ı Kerim'de "Müslümanların tanımı"nı veren bir ayetteki ifade şöyledir "Saldırgan kafirlere karşı şiddetli, kendi aralarında çok yumuşak." (Fetih Suresi)
Şerrin içindeki hayır
Batı sosyal açıdan, burada "Müslüman tanımı"na uygun görünürken, biz ise tamamen aykırıyız Düşmana karşı yumuşak, kendi içimizde vahşi! Devlet, halkının cebine, evine, malına, diline, dinine ve vicdanına bile musallat olur, ama kendi başına çuval geçirenlere "gözünün üstünde kaşın" var diyemez. Halk da bunun küçük örneği; evinde, işinde, sokakta herkes kabadayı, ama kendini sürü yerine koyan çarka karşı kaypak, sinsi, dirençsiz.
Doğaldır ki, edindiği herhangi hak ve özgürlükler için hiç çile çekmemiş olan bu toplum nimetin kadrini bilemez. Daha kötüsü; kendini aşağılamaya devam eden çarka "baba" diye sarılır, tepesine binen inen çizmeyi öpüp kutsar.
Yeni Serv umuyorum ki halkı yeterince uyandırmıştır Artık siyasi kurtarıcı masalının bittiğini, güvenilen iç dağları çakalların işgal ettiğini algılamamak için değil gaflet, ahmaklık bile yetmez. Serv Osmanlı'nın başına geçirilmiş çuvaldı. Süleymaniye de Atatürk'ten sonra ulus devlet müsveddesine dönüştürülen çarkın Serv'idir. Bunu kavramak yeniden dirilişin başlangıcı olacak.
Kendi halkına kötü davranmak ABD şahinliğinin sonu olacağı gibi.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|