kapat
17.07.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

HINCAL ULUÇ


Zamanı tersine kullanan takım..

Alp Turnuvası'nda izlediğim Galatasaray beni dehşete düşürdü. Bu takım zamanı kullanmayı bilmiyor.. Daha doğrusu tersine kullanıyor.

Futbol, en başta bir "Zamanlama" oyunudur. Gerek bireysel, gerek takım olarak zamanı en iyi şekilde kullanmanız gerekir. Başarının yolu budur.

Galatasaray'a iki maçta da dikkatle baktım.

Bireysel de felaketler, takım olarak da.. Çünkü zamanı kötüye kullanıyorlar.

Oyunu geciktirmek, öndeysen ve vakit geçirmek niyetindeysen geçerli bir yöntemdir. Bir de kendinden çok güçlü bir takımla oynuyor ve topa mümkün olduğu kadar fazla sahip olarak, rakibe daha az hücum şansı vermek istiyorsan..

Hannover 96, Nürnberg gibi Avrupa'da adı dahi geçmeyen iki rakiple oynarken oyunu geciktirmenin mantığı yoktur.

Galatasaray iki maçı da böyle oynadı..

10-15 pası kendi sahalarında yapıp santrayı geçemediklerine şahit oldum. Rahatça ileriye top atabilecekken geriye dönüp kendi kalecilerine gittiklerine şahit oldum.. Yan pas, geriye pas.. Yan pas, geriye pas..

Bu kadar yavaş futbolla kontratağı geçtik, normal atak yapamazsın.

Nitekim yapamadılar.

Rakip üç pasla tüm sahayı aşıp Galatasaray kalecisi ile karşı karşıya kalıyor, Galatasaray tonla pas yapıp, kendi sahasından çıkamıyor, sonunda kaptırıp, yakın mesafeden kontratak yiyor.

Bu oyun düşüncesini Fatih Terim öğretti ise, şaşarım. Öğretmedi de, ısrarla böyle oynayan futbolcularını seyretmekle yetiniyorsa, gene şaşarım..

Şaştım zaten..

Bu takım oyunu anlayışı ile Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'ni geçin, annesinin liginde maç alamaz.

Bireysel oyunda durum daha feci.. Evvelden bir Tugay vardı, kızardık, topu alınca ille de etrafında bir tur atarak oyunu geciktiriyor diye.. Şimdi başta Volkan herkes Tugay.. Ayhan Tugay, Hasan Tugay, Revivo Tugay.. Berkant Tugay.. Orta sahada herkes Tugay.. Oysa Tugay şimdi değişmiş, en modern futbolu oynuyor. Bunlar kötüsünü taklit ediyorlar.

Volkan bir havalara girmiş sormayın. Kendini Hagi falan sanıyor.. Topu ayağından çıkarmamaya kararlı. Kaptırana dek uğraşıyor.. Ötekiler de öyle.. Hepsi top ezme uzmanı..

İki maçta orta sahadan çıkan doğru dürüst top toplamı bir elin parmaklarını geçmez. O zaman nasıl oyun kuracak, nasıl pozisyona girecek bu takım?.

Takım zamanı tersine kullanıyor. Hücumu geciktirip rakip takıma savunmaya yerleşme fırsatını bol bol veriyor.

Futbolcu zamanı tersine kullanıyor. Topu ayağından mümkün olduğunca geç çıkarıp rakip takıma savunmaya yerleşme fırsatını bol bol veriyor.

Bireysel oyun taktiğin rakibe çalışıyor. Takım oyunu taktiğin rakibe çalışıyor.

Bu nasıl futbol?..

Her iki maçta, Galatasaray'ın ileriye oynadığı hemen her top ya doğrudan, ya da taca ve avuta atılarak dolaylı hep rakibe gitti.

Takım ileriye oynamayı unutmuş. Top birinde iken kimse kendini gösterip pas istemiyor. Gösterene de topu ayağında tutan zamanında top atmıyor.

Galatasaray futbol oynamıyor, acizleri, korkakları oynuyor.

Galatasaray formasını giyenler, "Zamanın değeri"ni öğrenmedikçe, bu takımın futbol oynaması mümkün değildir.

Fatih Hoca..

Zamanın değerini, zamanı doğru kullanmayı öğretmek için fazla zamanın yok!..

De Boer, Abdullah!..
Frank de Boer doğru transfer. Galatasaray'ın Popescu'dan bu yana oyunu geriden kuran futbolcusu yoktu. De Boer bu türden.. Büyük eksiklik giderir.

Abdullah nerden bakarsanız yanlış.

Galatasaray taraftarı büyük tepki gösteriyor.

Fener'den geldiği için değil. Galatasaray tarihinde Fener'den nerdeyse kovulup gelen ve Milli Takım'ın yıldızı olan yığınla futbolcu var.. Naci Erdem'den başlayarak. Raşit Çetiner, İlyas Tüfekçi, Erhan Önal..

Abdullah'a tepki, oynadığı futbolun çirkinliğinden. Bu tip birini istemiyorlar, bir...

İkincisi psikolojik hata.. Bu transfer yüzünden Galatasaray alay konusu oldu. Fener camiası, biraz da haklı olarak her gün yüzlerce espri icat ediyor. Galatasaraylılar yanıt veremiyorlar.

Üçüncüsü..

Hakan var, Ergün var.. Genç İlker geleceğin Roberto Carlos'u olmak için forma bekliyor ve Galatasaray Fener'den "Sebebini açıklarsak sokakta dolaşamaz" diye kovulmuş jübilelik Abdullah'ı transfer ediyor.

Kendinizi İlker'in yerine koyun, ne hissedersiniz?. Kendinize ve hocanıza güveniniz kalır mı?..

Parasızlık insanlara ne korkunç hatalar yaptırıyor!..

Fener satışları..
Coşkun Kılınç yazmış soruyor "Frank de Boer, futbol kariyeri ile Van Hojdonk'u katlar. De Boer'e medyanın gösterdiği ilgi ötekinin beşte biri değil. Fener, 1020 Van Hooijdonk forması satmış, manşet haberi. Galatasaray 24 bin kombine bilet satmış, 'Kimse gitmez' denen Olimpiyat Stadı'na, tek sütun, niye?.."

Fener yazdın mı satıyormuş gazeteler, öyle diyorlar dostum..

Gazete satamayınca Fener satıyoruz..

Uslu ol bakalım!..
Bu ülkede Fair play lafını ağzına alamayacak bir kişi varsa, Mahmut Uslu'dur. Kalkmış Özhan Canaydın gibi bir sportmenlik, centilmenlik anıtına dil uzatmaya kalkmış.. Özer Saraçoğlu haddini bildirdi.

"Kendine gel. Sen kimsin?.. Galatasaray Başkanı senin muhatabın olmaz" diye..

Mahmut'u manşete taşıyan medya, Özer'in yanıtını gene tek sütun verdi.

"Kutsal ittifak medyası" dediğimde bir de kızıyorlar..

Eurosport'a dikkat!..
Vaktiniz varsa kullanın.. Yoksa bulmaya bakın.. Eurosport şu sıralar harika..

Öğleden sonra Fransa Turu'nu izlemeye doyamıyorum.. Sporların en güçü bence..

Müthiş bir zeka.. Taktik.. Takım oyunu.. Müthiş bir güç.. Dayanıklılık. Sürat..

Bu turu kazanmayı geçin, tamamlamak benzersiz bir başarı..

Türkçe yorumcular, konuya ve Türkçe'ye biraz daha hakim olabilselerdi hele.. Bisikleti, Tur'u biraz bilenler için öyle komik hatalar yapıyorlar ki..

Fransa bitiyor, İspanya'ya bağlanıyorlar. Dünya Yüzme Şampiyonası.. Henüz kulaçlara sıra gelmedi. Senkronize Yüzme ve Atlama yarışmaları var.. Nasıl güzel.. Nasıl ilginç..

TRT, Olimpiyat'a talip ülkede olimpik sporları tanıtma görevindeki TRT, aslında bu tür organizasyonları naklemeli.. Bunca kanalı var.. Bunca da parası..

Ama Wimbledon'un nasıl içine ettiklerini görünce "Aman eksik olsun" diyorum.

Hiç değilse her gece bir özet program yapsalar ve Tur'dan, Barcelona'dan o günü görüntülerle anlatsalar. Habercilik yapsalar..

TelePazar'da, haftada bir de olsa, biz yapıyorduk bu özetleme işini..

Bizi de zorla tatile çıkardılar.

TRT kafası varsa yoksa futbola endeksli..

Allahtan Süreyya var da, Dünya Atletizm Şampiyonası'ndan umutluyuz. Yoksa, Golden League gibi muhteşem Atletizm Yarışmaları'nı nakletmeyi aklından geçirmeyen TRT, bunu da Wimbledon'a benzetirdi.

Uçurtma sörfü diye bir şov!..
Adı KiteBoard.. Uçurtma Tahtası diye çevirebilirsiniz..

Board bildiğiniz sörf tahtası. Kite, uçurtma ile balon arası bir şey. Rüzgar uçurtmayı, uçurtma, bağlı olduğu sörfü uçuruyor ve seyrine doyulmaz bir spor doğuyor. Hem yarışma, hem şov..

Dünya Şampiyonası beş ayaklı.. Bu ayaklardan biri bu hafta Türkiye'de.. İstanbul'da, Kilyos'ta, Burç Plaj'da..

Seçmeler salı günü başladı.. Final, pazar günü ve en müthiş gün de o gün.

22 ülkenin dünya çapında yarışmacıları buraya Fransa ayağını yapıp geldiler. İstanbul'dan sonra Güney Afrika, Yeni Kaledonya ve Brezilya ayakları var.

Bu yaz Türkiye'de organize edilecek en büyük, en ilginç, en keyifli spor organizasyonunu fırsatınız olursa kaçırmayın..

Sporun ve yaşamın altIn sözlerİ
Benim baş sloganım şu 'Her gün birisinin yaşamına bir gök kuşağı getirmeye çalış.' Geriye nasıl bir miras bırakacağız?. Mezar taşımıza ne yazacaklar?. Ben 'Burada yatan, birisinin hayatında değişiklik yaptı' yazılsın isterim.

Grace Kramer (Şampiyon Okçu)


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır