kapat
17.07.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

İLKER SARIER


SSK'lıya haksızlık

Kayseri Şeker Fabrikası'ndan yazan Erdal Aykaç'ın haklı şikayet mektubunu aynen aktarıyorum. Çünkü Erdal Bey gibi yüzbinlerce SSK emeklisi var, böyle hakları çiğnenen...

"Ben 2.4.1976 tarihinde Şeker Fabrikaları AŞ'de 657'ye tabi ziraat yüksek mühendisi olarak göreve başladım. Nisan 91'de 657'ye tabi "sözleşmeli" olarak görevime devam ettim. 15.12.1992'de özelleşen Kayseri Şeker Fabrikası Genel Müdürlüğü'ne "SSK'lı sözleşmeli" olarak geçiş yaptım. Halen görevime devam ediyorum. Bu göreve geçmeden 657'de 1'in 1'inde idim. Şimdi benim gibi insanların durumunu gözden geçirelim

1 - 657'deki sağlık hizmetlerini SSK veremiyor.

2- 29.12.1990'dan sonra sözleşmeli olan memur, özelleşen kurumlarda aynı görevi yapan ve Emekli Sandığı'na tabi meslektaşları olmasına rağmen Emekli Sandığı'na tabi olarak devam edemiyor.

3- Emekli maaşı (SSK'da) son 5 yılın prim ortalamı ile hesap edilirken, son 10 yıla, sonra da bütün primlerine ortalamasına çekildi. Bütün bunlar bizlerin iradesi dışında oldu. Mükteseplik de düşünülmedi.

4- Hükümetler, işadamlarını yanlarına alabilmek için SSK prim borçlarını defalarca affettiler. SSK'nın kasasını kaç sefer boşalttılar. Halen 5 katrilyona yakın prim alacağı varken, yeni bir af gündemde. Doğu'ya teşvikler yapılıyor. Peki bunlar SSK kasasını boşaltmıyor mu? 657'de işveren pozisyonundaki devlet, yatırılması gereken prim açığını karşılayıp, neden görev zararı olarak yazmıyor?

5- 657'de, 4'ün 1'indeki teknik personel 488.000.000 lira emekli keseneği, 1.700.000.000 lira emekli maaşı; en üst basamaktaki Bağ-Kur'lu 266.000.000 lira prim ile 660.000.000 lira emekli maaşı; en üst tavandan prim ödeyen SSK'lı ise 664.338.932 lira prim ile 540.000.000 lira (bu benim son maaşımdır) emekli maaşı alıyor.

Hangi hesap, hangi kitap?.. Buna nasıl bir izahat, nasıl bir cevap verilebilir? Nerede anayasadaki kişilik hakları? Çıldırmamak elde değil. Böyle mi AB'ye gireceğiz?"

Sevgili okurumuzun mektubunu, sayın Çalışma Bakanı'na arzediyorum. Bir cevabı olursa burada değerlendiririz. Eğer cevap verebilirse...

Kara liste!

Yine bir okuyucu şekvası

"Köşenizi sürekli takip edenlerdenim. Benim gibi binlerce esnaf, işadamı yani borçlunun duygularına tercüman oluyorsunuz. 2001 krizinde benim de arkası yazılan çeklerim, ödeyemediğim kredi kartı borçlarım oldu. Bugün çok şükür borçlarımı kapattım. Çek yasağım kalktığı halde, yeni müracaat ettiğim bir banka bana çek vermiyor. Sebebi, eskiden arkası yazılan çeklerim "Kara liste"de gözüküyormuş. Borçlarımı, kaçmayıp ödediğim halde, "üç kağıtçı, dolandırıcı ve sahtekar" konumundayım. Lütfen bu sorunları köşenizde yazar mısınız?"

Okuyucumuza bir cümle ile cevap vereyim

Türkiye'de damga yemek vaka-i adiyedendir.

"İnsan" hayatı çok ucuz!
Bugün okur mektuplarından girdik, öylece bitirelim İşte kriz mağduru bir yurttaşın acıklı mektubu

"38 yaşıma kadar üç değişik sektörde esnaflık yaptım. Ortalama on civarında çalışma arkadaşıma da isdihdam olanağı yarattım. Ekonomik sisteme katkılarım ve devleteyanında şahsi kazancım trajikomik denecek kadar az olageldi. Krizdi, enflasyondu, seçimdi, hükümet bunalımıydı,dalgalanmasıydı, vergiydi, cezaydı, faizdi derken, 2000 yılında iflas ettim.yıl süren özverili ve stresli çalışmanın mükafatını sağlık, zaman, para, moral ve itibar kaybederek, hacizlerle icralarla mağdur olarak aldım. Çok kısıtlı olan şahsi birikimlerim, evim ve işyerim yanında orta halli gelir düzeyine sahip yaşlı ve hasta ailemin de dişinden tırnağındanırarak elde ettiği birikimlerde borçlarımın karşılanması için haraç mezat elden çıkarılarak kaybedildi. Herhangi bir işim ve gelir kaynağım kalmadığı için birikimlerimizin karşılayamadığı borçları ödeyemez hale geldim. Karşılıksız kalan çeklere hapis cezasının kaldırıldığını öğrenince yıllarca cezaevinde yatmaından kurtulduğumu zannettim. Ama devletin bana ödeyemediğim çeklerin tutarı kadar para cezası verdiğini ve günlüğü 17 milyondan hapis cezasına çevireceğini öğrendim. Siz bu yazıyı okurken belki ben tutuklanmış ve yıllarca sürecek olan cezaevi hayatıma başlamış olacağım. Kaderin cilvesi; ticaret hayatım boyunca devlete vergi, ceza ve faiz olarak ödediğim paraları bugünkü değeriyle hesaba vursam trilyonlar eder. Maddi manevi her şeyimi, aile huzurumu ve geleceğimi kaybetmiş olmam yetmedi, şimdi de hapiste çürüyeceğim. Toplum ve devlet bundan ne kazanacak? Canımdan çok sevdiğim memleketimde yaşamak haram oldu... E.D. (Samsun)"


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır