kapat
12.07.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

ALİ KIRCA


Aşkın kayığı, İsa'nın mezarı, herkesin bayrağı

Bir gün beyaz kağıt üstüne özenle yazılmış satırlarda okursunuz Mayakovski'nin şiirini 'Aşkın kayığı günlük yaşama çarptı...'

Modern zamanlarda günlük yaşamın yalçın kayalıkları, aşkın beyaz yelkenlisine yol vermez olur.

Acıların doruğunda ve mutlulukların enginliğinde aynı anda gezinen 'aşkın kayığı'na serdümenlik yapmak ne kadar zordur.

Dümeni ne yana kıracak, rotayı ne yana çevireceksiniz?

Hayatın önceden çizilmiş haritasında hiçbir deniz feneri, aşkın seyr-ü seferine kılavuzluk yapamaz.

Herkes, kendi bulacaktır kendi aşkının yolunu.

Lakin, vakit yoktur modern zamanlarda.

Aşkın kayığı, günlük yaşama çarpar.

Acele edilir, sadede gelinir.

'Saded' de nerede son bulursa artık.

Günlük yaşamın kayalıkları yok eder sevdaları. O zaman sormazlar mı peki, ne işe yarar aşk şiirleri?

Ve sonra bir yerlerde İsa'nın mezarı bulunur.

Hani uçmuştu gökyüzüne?

Hani almıştı Tanrı onu yanıbaşına?

Hani çarmıhlar, hani boş direklerde kan izleri, hani ikonalarda ağlayan melek yüzleri?..

İsa da bütün ölümlüler gibi öldüyse eğer...

Asırlardır, diz çöküp istavroz çıkararak inancını bir ibadete taşıyan yüz milyonlarca insanın tapınmaları ne olacak? Şimdi ne işe yarayacak kiliseler? Ne için çalacak çanlar?

İsa da bütün ölümlüler gibi öldüyse eğer?

Ahmet Altan, bir yazısında, -çok değil- önümüzdeki on yıla projeksiyon tutuyordu.

'Bugünkü teknolojik gelişme hızıyla, on yıla kadar yeryüzü üretiminde insanın bedensel enerjisinin öneminin çok azalacağı artık açık. İnsanın bedeniyle çalışma dönemi bitmese bile sonlarına yaklaşacak.

Üretimde insan beyni, bedeninden daha önemli olacak.

On yıl sonra dünya tek bir devlet olmanın yollarında yürümeye başlayacak.

Her sınır için ayrı bayraklar dikmek, geçmiş değerler arasında kalacak.'

Öngörüler gerçekleşirse on yıl sonra yaşayanlar geriye bakıp ne diyecekler peki?

Hani emek en yüce değerdi?

Bilgisayarlarının başında oturup üretimi yönlendirenler ve hayata hükmedenler varken, sokaklarda nasıl haykırılır o bildik sloganlar?

Öngörüler gerçekleşirse, sormazlar mı peki

Ne olacak şimdi, elle çizilmiş sınırlar uğruna kan döküp can verenler?

Hangi renkler bizim renklerimizdir bayraklardaki?

Bayrak, herkesin bayrağı olursa eğer?

Aşk, din, sosyalizm, milliyetçilik, liberalizm, globalizm...

Hep var olacak mı acep?

Ya da hangisi kazanacak zamanla kavgasını?

Hangisinin bayrağı dalgalanacak 21. yüzyıl insanının yüreklerinde?

Şimdiden sormaya değmez mi?..


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır