|
 |
|

SAVAŞ AY
Hangi din adamına inanacağız?
Herkes Yaşar Nuri Öztürk'ü de tanıyor, Zekeriya Beyaz'ı da. İkisi de ilahiyatçı, ikisi de profesör, ikisi de yıllardır topluma iyi bir şeyler verebilmenin, aydınlatabilmenin uğraşı içinde. Ancak bazen öyle durumlar oluyor ki şaşırıp kalıyoruz. Birinin ak dediğine diğeri kara diyor. Birinin yanlış, yalan, uydurma, sapıkça dediğine öbürü inandığını söylüyor. Peki ne yapacağız? Hangi isme, hangi söze, hangi görüşe inanacağız bilemiyoruz.
Ölüp de dirilmek mümkün mü?
Örneğin şu hep tartışılan reenkarnasyon olayı. Basit anlatımıyla "ruh göçü" anlamına gelen reenkarnasyon; ölümden sonra ruhun, bir bedenden diğer bir bedene geçmesi demek. Arapça'da bu inanışa "tenasuh, tecessum ve hulûl" deniyor. Tenasuh inancında manevi mükafat veya ceza, yapılan kötülük veya iyiliğin karşılığı olarak, ruhun bir hayvan veya insan cesedine girerek alçalması veya yükselmesidir.
Bir ömür yetmez
Bedenler ruhların kalıpları gibidir, ruh kalıptan kalıba, bedenden bedene göç etmektedir. Bu düşünceyi ortaya atanların iddiası şudur "Ruhlar ezelde yaratılmış ve tekamül etmeleri için dünyaya bir bedene sokularak gönderilmiştir." Diyor ve ekliyorlar Bu sebeple dünyaya geldiği zaman yaşadığı 60- 70 senelik ömür ona tekamül için yetmez. Öldükten sonra dünyaya tekrar tekrar gelip bedenlenmesi gerekir. İnsan ruhu, cesedini terk ettikten sonra, karada, havada veya denizde yaşayan herhangi bir hayvanın bedenine girerek varlığını devam ettirip gitmektedir. Hindular'a göre, tenasuh yalnızca insanlara has değildir. Tanrılar da ölür ve yeniden bir başka kalıpta doğabilirler. Şu an insan veya hayvan gördüğünüz ruh belki daha önce Tanrı olarak dünyaya gelmiş olabilir.
Beyaz Hoca "Yalandır" derken!
Bu konuya Zekeriya Beyaz'ın yaklaşımı çok sert. "Böyle bir şeyin İslamda yeri yoktur bu Hindu düşüncesidir" diyor ve ekliyor "Hintliler öyle sefil yaşarlar ki, adeta hepsi yahu bir ölsek de ikinci hayata bir an önce başlasak. Belki o zaman daha zengin, daha görkemli bir yaşantımız olur derler."
Yaşar Nuri Beden araçtır
Yaşar Nuri Öztürk ise tam tersini savunup "Reenkarnasyona elbette inanırım. Kur'an'da bununla ilgili çok sayıda ayet var. İnsan bedeni bir araçtır. Bir yerden bir yere taşıyıcı bir araçtır. Mesela ben Ankara'ya gideceksem hangi taşıt aracını kullanırım, nerede inip bir başka araca biner giderim, bunun hesabı benden yani ruhumdan sorulur, bindiğim araçtan değil" diyor. Bana gelen okuyucu mesajları Diyanet'in bu konuda bir kez daha ve doyurucu bir açıklama yapması yönünde. Bekliyoruz Sayın Başkan.
Reenkarnasyon'un mantık hataları
* Reenkarnasyon iddialarının makul olabilmesi için insanın, önceki hayatını mutlaka hatırlaması gerekirdi. Halbuki hiç kimse daha önce bir bedende yaşadığını hatırlamamakta.
* İnsanın kalıtım yoluyla ebeveynden çocuklara intikal eden ruhi-bedeni özellikleri açıklanamamakta.
* Dünyada sürekli olarak devam eden nüfus artışına makul bir izah getirilememekte.
* Ölümle birlikte başka bir bedene intikal eden ruhun kendi karakterine uygun bir bedeni
nasıl seçtiği ve bu durum karşısında kalıtımın nasıl açıklanacağı bilinmemektedir.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|