|
 |
|
SERVET YILDIRIM
Hazine'de ne yapılmak isteniyor?
Hükümetlerin istedikleri bürokratlarla çalışmak istemeleri normal karşılanmalı. Bu Türkiye'de de, dünyada da böyle oluyor. Ancak bizde anormal olan, bir kurumun üst yönetiminin tamamının birden değiştirilmek istenmesi.
Hükümet Hazine Müsteşarlığı'ndaki mevcut üç müsteşar yardımcısının üçünü birden değiştirmek için harekete geçti. Üç bürokratın performanslarına bakıldığında görevden alınmalarını haklı kılacak bir neden görülemiyor.
Siyasi krize, seçime ve Irak Savaşı'na rağmen Hazine, vadesi gelen iç borçlarını aksatmadan ödemiş ve yeni borç bulabilmiş. Borçların döndürülemeyeceğine ilişkin endişeler giderek azalmış, herkes önünü biraz daha görebilir olmuş. KİT'lerin yeniden yapılandırılması süreci başlamış.
Dış borçlanmada ise yılın tamamı için öngörülen hedefe neredeyse ilk altı ayda ulaşılmış. Düşük kredi notuna rağmen Türkiye daha yüksek notlara sahip ülkelerle benzer maliyetlerle borçlanabilmiş.
Hazine reformlar konusunda da üzerine düşeni yapmış, kendinden bekleneni yerine getirmiş. Ekonomiyi Merkez Bankası ve BDDK gibi diğer önemli kuruluşlarla uyum içinde götürmüş ve hükümetlere karar alabilmeleri için zaman kazandırmış.
Görevden ayrılmaları istenen Ferhat Emil, Aydın Karaöz ve Hakan Özyıldız çekirdekten hazineci bürokratlar. Üniversiteden mezun olup uzman yardımcısı olarak sınavla Hazine'ye girmişler ve kademe kademe müsteşar yardımcılığına kadar yükselmişler. Yani bulundukları makamlara iktidarlar tarafından paraşütle bırakılan insanlardan değiller. Hayatlarında hazinecilikten başka bir iş yapmamış, herhangi bir çıkar grubunun adamı olmamışlar.
Oldukça deneyimli olan bu üç bürokrat, AKP hükümetinin de sürdürmekte olduğu mevcut ekonomik programı hazırlayan ve yürüten ekipte yer alıyorlardı. Her üçü de IMF ile pazarlıklarda bulundular. Eğer görevde kalsalardı bu hafta Ankara'ya gelen IMF heyetinin karşısına da onlar çıkacaklardı. Bu nedenle söz konusu görev değişiklikleri en azından zamanlama açısından çok uygun olmadı.
IMF'nin bu üç bürokratın görevden alınmasına açık bir tepki göstermesini beklemiyorum. IMF için artık önemli olan, boşalan görevlere kimlerin atanacağı. Eğer yeniler de işin ehliyse sorun yok, ancak sadece AKP'ye yakın olduğu ya da iktidarın taleplerine karşı çıkmayacakları için atamalar yapılırsa o zaman sorun var demektir. Görevden alınanlar konsolidasyon, tahkim ve seçim harcamaları gibi taleplere karşı çıktılar, ne olduğu belirsiz araçlarla borçlanılmasına soğuk baktılar, Hazine'nin kurumsallaşması için çalıştılar. Yenilerin de aynı standardı sürdürecek nitelikte olmaları şart. Böyle insanlar Hazine'nin bünyesinde var...
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
