kapat
10.07.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

ALİ KIRCA

Ayrılırken ölmek!

Görüntüleri şaşırtıcıydı..

Çoğu insan "yalnız ve başıboş" yaşayıp giderken, onlar kadar gülümseyemiyordu hayata..

Başlarından yapışık ikizlerin hayatla "dalga geçen" tavırları; "başları"na en küçük sorun geldiğinde, hayatı kendilerine zehir edenler için sayısız dersler içeriyordu kuşkusuz..

Ancak, bu trajediden, başka dersler, başka "kıssadan hisse"ler çıkarmak isteyenler de oldu..

Konu "ayrılmak" olunca...

Siyasete, "ayrılıkçı ve bölgeci" politikalara ya da "bölünmez bütünlük" diyenlere göndermeler yapıldı..

Ve denildi ki; birbirlerine ne kadar yapışmış, birleşmiş, bütünleşmiş olursa olsun; sonuçta insanlar tek başlarına yaşamak için ölümü bile göze alabiliyorlardı..

Bir başına yürüyüp gitmek ıssız bir sahilde, dalgalara karşı yalnız kulaçlar atabilmek..

Tek başına sevmek, sevişmek..

Ve daha da önemlisi sevilmek..

Yani ölümü bile göze alabilirdi işte insan "ayrılıp" yalnız kalabilmek için..

Bir trajediden dersler ve kıssadan hisseler çıkaranlar için söylenecek başka şeyler de vardı oysa..

Ya sizi, "kendi çıkarları" için ayırmaya razı edip tuzaklara düşürenlere ne demeli?

Dünyada, üstelik tıp alanında çok daha gelişmiş ülkelerde, aklı başında doktorlar bu ameliyata karşı çıkarken..

Bu ayrılığın sonunun ölüm olduğunu söylerken..

İkizler için tek çözümün; birlikte yaşamın mutluluğunu devam ettirmek olduğunu anlatırken..

Adlarını tıp dünyasına duyuracak "ucuz bir şöhret" için, kimsenin üstlenmediği bu ameliyatı yapmaya kalkışan Singapurlu doktorlara ne demeli..

Ölümcül bölünmelerin ameliyat masalarında oynanan "hayat kumar"larının "kuripiyer"lerine ne demeli?

Onlardan hiç mi yok etrafınızda? Etrafımızda?

Her şeyden ve bu trajediden de bir ders çıkarılacaksa şayet; bazen bin yıllık ülkelerin, bazen ölümsüz aşkların coğrafyalarında "ayrılık ölümden beter" şarkılarını da dillendirecek kimse yok mu?

Lakin..

Hepsi boş.. Hepsi anlamsız..

Ladan ve Laleh'in, talihsiz iki genç kadının trajedisi; hiçbir "kıssadan hisse"nin konusu olamayacak kadar insana dair bir acı, yürek burkan bir hikayeydi..

Belki şimdiye dek dillendirilmeyeni söylemenin sırasıdır

Ladan ve Laleh; yalnızca birbirlerini karşıdan görebilmek için seçmediler ayrılmayı.. Belki bu da bir etkendi.. Çok "anlaşılabilir" bir nedendi..

Ancak... Tıp biliminin de, onların da bildiği bir şey vardı

Ayrılmadıkları takdirde, kader onlara "normal insan ömrü"nün süresini vaad etmiyordu ne yazık ki..

Ayrıldıktan sonra, kumsallarda tek başlarına yürüyebilecekleri uzun bir hayat şansı yoktu önlerinde..

Yapışık ikiz olarak dünyaya gelip, otuzlu yaşları aşan çok az insan olmuştu bugüne dek..

Yani, ameliyat masasında ayrı ayrı ölmeseler de; birlikte yapacakları "ölüm yolculuğu"nun çok da uzakta olmadığını biliyorlardı..

"Yazgı"larının farkındaydılar..

Dahası.. Dışlarındaki dünyaya, inanılmaz "güzel gülümseyişler"le "direnme gücü" ve umut aşılasalar da, katlanılmaz bir hayattı onların ki..

Hele son yıllarda.. Hele o dayanılmaz baş ağrıları..

****

Yani.. Hikaye yalnız onların hikayesiydi..

İlle de bir ders çıkarılacaksa şayet..

Sevgilerini ve gülüşlerini tutun aklınızın ve yüreğinizin en derin okyanusunda!

Gün gelir lazım olur sizdeki çöl olunca..


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır