|
 |
|
YAVUZ SEMERCİ
Terkin ve tahkim
Kamu kurum ve kuruluşlarının birbirlerine olan borç ve alacaklarına yönelik tahkim ve terkin (borç silme), yeniden gündeme getirilmeye çalışılıyor. Ankara'da konunun ısıtılmaya başlandığı sinyalleri geliyor.
Son olarak 1991 ve 1992'de GSMH'nın yüzde 18'ine denk gelen 13.4 milyar dolarlık bir tahkim yapılmıştı. (Dönemin iç borç stoku olan 22.7 milyar doların yarısı kadar.) Böylece kamu kurum ve kuruluşları (belediyeler de dahil) karşılıklı olarak borçlarından vazgeçti.
AKP'nin iktidara gelmeden önce Acil Eylem Planı'nda "Kamunun birbirine olan borçları mahsup edilir" maddesi olduğunu hatırlamakta fayda var. Sağduyu sahibi hemen her Türk vatandaşının bu tip girişimlerin karşısında olması gerektiğine inanıyorum. Özellikle belediyelerin borç batağına girmesine yol açan tüm belediye başkanlarını siyaseten kurtamaya yönelik bu girişimin ağır faturasını neden toplum ödesin ki? İsterseniz, konuyu örnekleyelim.
Hazine'nin kayıtlarına göre "vadesi geçmiş alacak" ile "vadesi gelmemiş alacak" stokunun toplamı 19 katrilyon lira. Vadesi geçmiş alacak stoku ise 5.9 katrilyon. Yani başta belediyeler olmak üzere kamu kurum ve kuruluşları projeleri için Hazine'den garanti almış. Kredi bulmuş, yatırım yapmış ama parayı geri ödememiş veya ödeyememiş. Hazine de onlar adına kreditörlere ödeme yapmış. Mahalli idarelerin bu toplamdaki payı 3.9 katrilyon lira. İzmit Belediyesi'nin 2.3 katrilyon, Gaziantep Belediyesi'nin 600 trilyon liralık borç taktığı görülüyor. Ankara'da kendi partileri iktidar olur olmaz, dünyanın en verimsiz ve geri dönüşü olmayan projelerini üreten belediye başkanlarına prim yaptırmamak lazım.
İşte Yuvacık Projesi. Zararı daha şimdiden milyar dolar düzeyinde. Zararı Hazine üstlendi ve fatura hepimize çıktı. Hazine, İzmit Belediyesi'nden borçlarını istiyor. Hazine, belediye adına İller Bankası'na yatan vergi payından borcunu tahsil etmeye çalışıyor. Bu borcun "terkin" edilmesi, projenin sahiplerinden Sefa Sirmen gibi başkanların alkışlanması anlamına gelmeyecek mi?
Faturayı, üzülerek söylüyorum, İzmit halkı ödemeli. Gaziantep Belediyesi'nin borcunu Gaziantepli, İstanbul Belediyesi'nin borcunu, bu ilin sınırları içinde yaşayanlar ödemeli.
Hazine'nin sınırlı kaynağı bazı uyanık ve Ankara'da iş bitirme yeteneğine sahip belediye başkanları için oluşturulmuyor. Borçların tahkim veya silinmesinin siyasi rüşvetin devamına yol açacağından emin olabirsiniz. Başarılı olduğu düşünülerek TBMM'ye vekil gönderilenlerin pek çoğunun Hazine'yi verimsiz projelerle çarpan, faturayı ise halka ödeten kişiler olduğuna inanıyorum.
AKP, Acil Eylem Planı'nda vurguladığı gibi tahkim ve terkin gibi bir çalışmanın içinde ise bunu halka açıklasın, bütçeye karşılığını koysun, ondan sonra yola çıksın. Biz de durumu bilelim...
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
