|
 |
|
HINCAL ULUÇ
Fırat Zengin'in hakkı iade edilmeli..
Hafta sonunda olaylı "Kim 500 Milyar İster" bandını tekrar tekrar izledim.
Şimdi daha da kesin söylüyorum.
Fırat Zengin'e yarışmada iki büyük haksızlık yapılmıştır.
1-Soru yanlış düzenlenmiştir.
2-Kenan Işık, yarışmacıyı hakkı olmadığı halde, yanlışa yönlendirmiştir.
O zaman, Fırat Zengin'e yarışmaya "Kaldığı yerden" devam hakkının verilmesi gerekir.
Bu " Kaldığı yerden" konusu tartışılabilir.
Ben, Fırat Zengin'in soruyu bildiğinin kabul edilmesi gerektiğine inanıyorum. O zaman yarışma, 15'inci ve son, yani 500 milyarlık soru ile devam eder.
Bu sorunun iptal edilip yeniden sorulması gerektiğini ileri sürenler var. O zaman da yarışma yeni bir 250 milyarlık soru ile devam eder. Başkaca bir çözüm olamaz.
Kendisi ile defalarca konuştuğum Fırat Zengin, hakkını önce firma ile görüşmelerle elde etmeye çalışacağını, sonuç alamadığı takdirde yargıya başvuracağını söyledi. "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar giderim" dedi.
Bu arada bana e-mail yollayan bir yığın hukuk şirketi, Zengin'in davasını almaya hazır olduklarını bildirdi.
Gelişmeleri bekleyeceğiz.
Şimdi gelelim, yazının başındaki iki madde konusunda kısa açıklamalara..
****
l. Soru yanlış düzenlenmiştir.
Bir defa Amerika Birleşik Devletleri'nin George adında bir başkanı olmadığı gibi Rutherford diye de bir başkanı yoktur. Rutherford başkanın ilk adıdır, adı değil. Sorunun Başkan Hayes değil de, Başkan Rutherford diye düzenlenmesi işin ne kadar baştan savma, kulaktan dolma yapıldığının kanıtıdır.
İkincisi..
İnternetin arama servisi www.google.com.tr adresine "Rutherford B. Hayes Telephone" yazarak girdim.. Karşıma sonuna hala gelemediğim yüzlerce belge çıktı.. Pek çoğuna girdim.. Hepsinde, ama hepsinde lafın söylenme tarihi olarak 1876 yazıyordu. Tek, ilaç için tek bir 1877 tarihine rastlamadım. Sevgili Fatih Aksoy kardeşim isterse birlikte internet başına otururuz. Ben ona içlerinde Teksas Üniversite Kitaplığı dahil, şimdilik 20'den fazla adreste "1876" tarihini gösteririm. O da bana nerede buldu ise 1877'yi..
1876 tarihi çok önemli. Çünkü telefon 1876'da, gramofon 1877'de icad edildi ve Zengin bu tarihleri biliyordu. Soru 1876 diye düzenlense, gramofon anında elenecek ve Zengin daha 30'uncu saniyede, tam ve kesin kararını bildirecek, iş bitecekti.
Diyelim ki, ben bulamadım, rastlayamadım ama, 1877 tarihi veren kaynak da var.
Gerçek apaçık meydanda.. Durum en azından tartışmalı.. 1876 ile 77 farkı bu kadar kritik ve soruyu yanıtlamada bu kadar önemli iken, tartışmalı bir konuyu soru yapmak, hele hele "Başkan Rutherford" diye sormak, kurumun nasıl baştan savma, nasıl rastgele, nasıl özensiz çalıştığını gösteriyor. Bu özensizliğin faturası çok iyi bir yarışmacıya ödetilemez.
Gelelim ikinci nota..
Yarışmanın kırılma noktası Kenan Işık'ın "Gramofon yanıtından niye vazgeçtiniz" sorusu..
Fırat Zengin önce "Laf 1877'de edildi. Gramofon da bu tarihte icad edildi" mantığı ile gramofona takılmışken, daha sonra, doğru mantık yürüterek, lafın içeriğini analiz etti ve "Telefon" deme kararı aldı. Doğru mantık onu doğru yanıta götürmüşken, Işık müdahale etti..
Edemez.
Diyorlar ki, "Baştan da, gramofon yanıtında uyarmıştı.. Orada da da uyaramaz aslında. O da yanlış.
Fatih Aksoy, "Bu yarışmanın formatı böyle" diyor.. Diyemez. Sunucunun yarışmacıyı yönlendirdiği yarışma olamaz. Aslında suçtur yönlendirme çünkü.. Neden?.. Çünkü yönlendirdiniz mi istediğinize kazandırır, istemediğinize kazandırmazsınız. Ortaya bir danışıklı döğüş çıkar. Dahası, milyonlarca seyirci aldatılmış olur. Amerika'da benzeri durumda, tüm TV yarışmaları için Senato Araştırması açılmıştı.
Işık'ın başlangıçta, Fırat'ı yanlış yanıttan caydırması önem taşımaz... Önemli olan en son hamledeki müdahalesidir. Sonunda nasılsa yanıltacağınızı bilirseniz, baştan sizi suret-i haktan gösterecek manevraları bol bol yapabilirsiniz.
Şimdi tabloya bakın..
Bir yanda medya durmadan "Artık 500 milyarı verin" diye baskı yapıyor.. Ha verdi, ha verecekler.. Sen yüzmüş yüzmüş kuyruğuna gelmişsin. Kazanmaya iki adım kalmış.. Ve yapılan anketlerde ülkenin en güvenilen adamları arasında gelen, hatta birinci olan Kenan Işık, sizi ilk yanıtınıza dönmeniz konusunda yönlendiriyor. O stres, o heyecan içinde artık mantığınızı mı dinlersiniz, sizin kazanmanızı istediğini düşündüğünüz Kenan Işık'ı mı?.
En fanatik Işık hayranları lütfen bu ortamda kendilerini Fırat Zengin'in değil, Kenan Işık'ın yerine koysunlar.
İşin püf noktası burası.. Kenan Işık'ın bunları bilerek, kasten yaptığını iddia etmek mümkün değil. "Muhabbet olsun" diye yapmış olabilir. Çünkü onun sorunu yok. Sorun hayatını değiştirecek bir paraya ve şöhrete ulaşma heyecanı içinde tir tir titreyen yarışmacıda.. Kendinizi asla Işık'ın değil, Fırat'ın yerine koymalısınız, adil olmak istiyorsanız.
Sevgili Aksoy, "Işık her yöne yönlendiriyor" diyor..
Tekrar ediyorum. Ne doğruya, ne eğriye yönlendirme olmaz.. Olamaz.. Buna izin vermek "Şike"ye izin vermektir.
Buna rağmen bir an için kabul edelim ki, böyle bir hak var ve kullanıyor..
Bugüne dek 500 milyarı kimse kazanamadı. 250 milyarı da.. Kaç 125 milyar çıktı hatırlamıyorum.. Ama Fatih Aksoy lütfen rakamları açıklasın.
Bugüne kadar kaç kişi yarıştı ve 125 milyar ve yukarsına kaç kişi ulaştı?
Peki o zaman sunucu, hiç mi, "Doğru" ya yönlendirmez, hiç mi kazandırmaz?. Bu nasıl bir ihtimal hesabıdır?.
****
Sevgili dostum Kenan Işık, (Kendisi hala sevdiğim ve saydığım dostumdur. Ancak böyle olması eleştirmemi engellemez) beni dava edeceğini açıklamış.. Konunun mahkemeye düşmesi kime zarar verir iyi düşünsün.. Ben gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) kadar gidilmesi gereğine inanıyorum zaten.
Bu yarışma bandını önlerine koyacağım dünya yargıçları gördüklerine, duyduklarına inanamayacaklardır.
"Burası Türkiye.. Bizde format böyle" diye bir haksızlık ve hukuksuzluğun olamayacağını, AİHM'de kanıtlamak, bu ülkede aslında RTÜK'ün ve aynen Amerika'da olduğu gibi Meclis Komisyonlarının yapması gereken işi, dünya yargıçlarına yaptırmak olacaktır.
Yarışmada soruları doğru hazırlamak ve yarışmacıyı asla ve asla yönlendirmemek iki temel, iki vazgeçilmez ilkedir.
Türkiye bu sayede gerçeği şaşmaz şekilde öğrenir. Ben de insanlarım adına davayı açanlara teşekkür ederim.
****
Sevgili Fatih Altaylı,
Bu Bab-ı Ali'de beni en iyi tanıyan insanlardan birisin. O zaman nasıl "Hıncal Ağbi seyretmemiş, gaza gelmiş yazmış" diyebilir ve bir yığın Hıncal takıntılı ruh hastasının ağzına sakız verirsin.
Ben şimdi "Fatih, Doğan Grubu'nun tetikçisi" diye yazsam "Hıncal Ağbi bari sen deme" diye fırlamaz mısın?
Yazmam.. Üstelik yanımda bu lafı edenlere de kalkıp uzun uzun Fatih'i anlatırım..
O zaman sen nasıl bu çirkin iftirayı ağabeyine atıyorsun, söyle bakalım?..
Brütüs olma Fatih.. Brütüs olma..
O gün maç günüydü ve benim evin o meşhur maç takımı ile yarışmayı sonuna dek, saniye saniye izledik ve hepimiz, istisnasız hepimiz Kenan Işık'a fena halde kızdık..
Bu şahitlerle teker teker konuşmak ister misin?. Hıncal Ağbine inanman için kanıt, şahit gerekiyorsa çok yazık, ama onu da yaparız gerekirse..
'Geriye yaşlanma'ya herkes meraklı.. da..
(Geçen yıl bu zamanlar bu köşede sizlere antiaging/ geriye yaşlanma konusunda ilk bilgileri veren Dr. Hasan İnsel, şimdi, o günden bu yana izlenimlerini özetliyor. Söz doktorun..)
Sorular geldi de geldi. Şimdi anlıyorum ki gençliği koruyup yıllara meydan okumayı, yani geriye yaşlanmayı herkes ne denli merak eder ve daha da ilginci sorulardan da anlaşılacağı gibi, uygulamak istermiş.
Kah e-mail geldi, kah telefon. Bazıları da kendileri geldiler. Onlar sordu, biz de sorduk. Çok hoş bilgiler edindim. Suallere girmeden önce sizlere kısaca bunları aktarayım
* Geriye yaşlanmayla kadınlar da erkekler de aynı oranda ilgileniyorlar. Gençler çok ciddi olarak sağlıklı yaşam ile ilgili bilgiler almak istiyorlar.
* Vitaminler ve besin takviyeleri toplumun ilgisini çekiyor. Kimse dengeli beslenirseniz vitamine ihtiyacınız kalmaz lafını sevmiyor, mutlaka bir hap alarak sağlıklarına katkıda bulunduklarına inanmak istiyorlar. Hareket etmeyi ve egzersiz yapmayı sevmiyoruz.
* Arayanların yaşları 25 ile 72 arasında değişiyor, çoğunluk sağlıklarına önem veren 40-50 yaş grubunda.
* Dikkatimi çeken bir başka özellik bakımlı çiftlerin çokluğu, aileler aile olarak sağlıklı yaşamla ilgileniyorlar.
* Yılda bir kez Check-Up yaptırma gereğini bilen çok az olmasına rağmen erken teşhisin en iyi tedavi olduğunda herkes hemfikir.
* Sigara içenlerin çoğu 45 yaşlarını geçtikleri halde Akciğer kanseri taraması için yılda bir kez kontrol amaçlı akciğer röntgeni çektirme gereğini duyan çok az, sigara içenlerde tarama amaçlı akciğer spiral tomografisini bilen hiç yok gibi.
* Yılda bir kez Mammografi ve kemik dansitometresi yaptırma gereğini bilen kadınlar yarıdan fazla, fakat işin ilginç olan yanı, aylık kendi kendilerine meme muayenelerini yapan kadın sayısı çok az.
* Egzersiz yapanlar, eğer kalbimizde bir hastalık olsaydı bu kadar rahat egzersiz yapamazdık diyerek kendilerini aldatıyorlar. Doktor kontrolü olmadan ve eforlu EKG yaptırmadan egzersize ve spora başlayanlar çok.
* Beslenme alışkanlıklarını düzeltmek kulaktan dolma yapılıyor, beslenme uzmanının veya doktorların bu konuda kendilerine zaten bildiklerini anlatacağına inanıyorlar.
* Burada çok hoş olan, herkes öyle veya böyle sağlığını korumak için kendine göre birtakım değişiklikler yapmaya hazır, yapmak istiyor ve yapıyor da. Anti Aging yani Geriye Yaşlanma yeni bir kavram olmasına rağmen kulaktan dolma çok yanlış bilgiler oluşmuş, herkes mucize bir hap veya mucize bir hormon veya besin takviyesi peşinde.
Hasan İnsel antiaging/ geriye yaşlanma konusunda bu bir yıl içinde kendisine en fazla sorulan soruları yanıtlamaya cuma günü başlıyor.)
BİZİM DUVAR
Dünyanın en ünlü siyahi mankeni podyumdan bu kadar hızlı geçmiş olamaz. Bu bir yanılsama olmalı Neomi.
(Ünal Turgut)
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
