kapat
04.07.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

ESRA CEYHAN


Pamuklara, minnoşlara, cin-canlara, tekirlere...

Bugünlerde hayvansever ve bakar dostlardan, tanıdıklardan haberler alıyorum. Şikayetleri çok fazla... Hayvan sevgisinin pek çok kişi tarafından, eve bir hayvan alıp bakmak, ihtiyaçlarını karşılamak olarak tanımlanmasına çok üzüldüklerini söylüyorlar. Çünkü sokaklarda başı boş yaşayan, insan insafına terk edilmiş sahipsiz hayvanların neler çektiklerini çok iyi biliyorlar. Bazı sürücülerin onları fark ettikleri halde, arabalarını nasıl üstlerine sürdüklerinden, zavallıları nasıl ezdiklerinden, gördüklerine inanamayarak, gözyaşlarıyla bahsediyorlar. Sonra tabii iş vicdanlı insanlara kalıyor. Hayvanı en yakın veterinere götürmek, hayatını kurtarmaya çalışmak, bu uğurda zaman ve para harcamak... Birinin umursamadan tekerlek savurduğu hayata, diğerinin göre ağlaya sahip çıkması...

****

Büyük çoğunluğumuzun görmezden geldiği bu hayvanların toplumsallığına, çocuklarımıza zarar vermemeleri için aşılanmaları, üremelerinin kontrol altına alınması gerekiyor. Hepimizin de elden geldiğince, vakit ayırabildiğince böyle çalışmalara katılması lazım... Şimdi öyle çok insan bu satırlara karşı çıkacak, "Hadi canım, her şey bitti sıra sokaktaki kediye köpeğe geldi. İşimiz kalmadı bir de onlarla uğraşacağız" diyecek, biliyorum. Siz istediğiniz kadar karşı çıkın, hayır deyin ama bilin ki kontrolsüz çoğalan sokak hayvanları bugün yarın sizin, benim, başkalarının hayatına, sağlığına bilinçsizce de olsa- zarar verebilir. Sahip çıkacağımız sorun bizim sorunumuz...

Bir de önce sokak hayvanı adayı, sonra da dışarıda çok kısa sürede yaşamını kaybetmeye aday olan hayvanlar var. Bu aday hayvanlar nice istekle, ihtimamla, arana, tarana satın alınıyorlar. Aradan siz deyin üç beş gün, ben diyeyim üç beş ay geçtikten sonra hevesler alınınca, eğlence bitince hop sokağa salınıyorlar. Bunu çok fazla insanın yaptığını, daha doğrusu yapabileceğini düşünmüyorum ama örnekler de azımsanacak gibi değil... Bir canlıdan bahsediyoruz. Onu vitrindeki bir kazağı beğenir gibi, sırf sevimli görüntüsü ya da renkleri için satın almamalıyız. İhtiyaçları olan, duyguları olan canlılar hayvanlar. Oyuncak değiller...

****

Bunları hayvanlardan hayli çekinen (!) birinin yazması size garip gelebilir. Hayvansever olmakla, onlara sürekli dokunur olmak arasında fark var. Evet, kabul ediyorum, birçoğuna dokunmak beni ürkütüyor. Gel gelelim hayvanların yaşama haklarına dokunulmasına karşı çok tepkili olduğum ve fazlasıyla üzüldüğüm de bir gerçek...

Ayrıca yazayım da inanmayın... Bundan on yıl önce, sahibi tarafından sokağa atılmış, üstelik de gördüğü şiddetten fıtığı balon kadar olmuş bir kanişi, eşimle bulduk, veterinere götürdük, evimize aldık, günlerce baktık. Alışkın olduğunu anladığımız için mutlu olsun diye yatağımıza bile aldık. Neden sonra, bize zar zor ulaşan, köpeğin sahibesi genç hanım günlerdir üzüntüden hastalandığını, köpeği vuranın kendisi olmadığını yeminlerle anlattı da, "Pamuk"u -ben ona böyle demiştim- geri aldı.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, Bilgin Elektronik Yayıncılık ve İletişim A.Ş. - Tüm hakları saklıdır