kapat
04.07.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

MANSUR FORUTAN


Her Türk asker doğar....mı?

Ne yalan söyleyeyim, öyle olduğunu yani asker doğduğumu düşünüyordum.

Gerçekten...

Meğer peder beni iyi yemiş, fena sarmış.

İyi bir asker olacağıma inandırmış beni çocukluğum, gençliğim boyunca.

Öyle olmadığını askerliğimi yapınca anladım.

Yirmi sekiz günlük dönemde en azından, Mansur Forutan'ın asker olarak doğmadığını tüm tugay anladı.

Üç, beş kiloluk tüfeği en fazla iki dakika kırk üç saniye taşıma başarım karşısında komutanım çok haklı bir yargıda bulunmuştu

"Herhangi bir savaş durumunda önce silah altındakiler, sonra yedekler, sonra kadınlar, sonra çocuklar, en sonunda da seni cepheye gönderecekler."

Gerçekler kimi zaman çok ama çok acımasız olabiliyor.

Asker olarak doğmamıştım ama belki asker olmam öğretilebilirdi.

Sanırım iyi bir yatırım olmazdım. Yani bana harcanacak o kadar emek, o kadar zaman ve para, tüfeği taşıyabilme süremi ancak üç dakika sınırına ulaştırırdı.

Kısalan askerlik süresinin hemen ardından, bu günlerde bedelli askerlik haberleri yeniden gündeme taşındı.

Komutanlarımın konuyla ilgili görüşlerini biliyoruz İstemiyorlar.

Ancak zorunlu askerlik artık bu ülkenin ciddi anlamda tartışması gereken bir seviyeye ulaştı.

Üretim koşulları, ekonomik dengeler, sosyal yaşam dinamikleri artık eskisi gibi değil. Türkiye'de çok iyi donanımlara sahip genç bir nüfus var. Büyük bir bölümü işsiz, veya daha da kötüsü, hak ettikleri noktaların çok altında yaşam mücadelesi veriyorlar.

Bir anlamda hayata tutunmaya, sahip olduklarını korumaya çalışıyor/savaşıyorlar.

İşten çıkartılmış birinin yeniden iş bulma şansı neredeyse yok gibi bu günlerde!

Bu ülkede yaşam eskisinden çok daha zor.

Eskiden herkes yoksulluğu paylaşırdı.

Şimdi bir avuç varlığı, milyonlar paylaşmak istiyor.

Gençlere önce iş sağlanması, bu potansiyeli üretime ve refaha dönüştürmek varken, biz onları bir de asker olarak, katma değeri neredeyse sıfır olan bir mekanizmanın içerisine atınca işler sarpa sarıyor. Türkiye'nin önceliği üretmek!

Ve bunu yapacak milyonlarca genç imkan bekliyor, olanakların iyileştirilmesini istiyor. İnsanlar önlerini görüp, kendilerini güvende hissetmek istiyor.

Sanırım her Türk'ün asker doğduğu dönemler geride kaldı. Artık bir kısmımız sanatçı, bir kısmımız mühendis, bir kısmımız futbolcu, bir kısmımız terzi, bir kısmımız tüccar veya bilimadamı olarak doğuyor. Kaldı ki bizi çevreleyen coğrafyamız da eskisi gibi tehditkar değil.

Bedelli askerlik, komutanlarımın bahşedeceği bir bonus'dan çok, ciddi bir ihtiyaçtır.

Tüm kurumlarıyla insanların daha iyi bir yaşam seviyesine ulaşmasını istiyorsak, bu ihtiyacın da yerine getirilmesi gerek. Kimsenin hayat taksimetresini askerlik nedeniyle uzun bir süreliğine sıfırlatıp, sonra yeniden açacak lüksü ve gücü yok.

Aslında çözümün ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Profesyonel askerlik. Yani asker doğan Türkler'den oluşan güçlü bir ordu. Bir türlü geçemiyoruz...

Neden geçemediğimizi de sanırım büyüklerim Yedinci Uyum Paketi'nden sonra detaylarıyla açıklar.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, Bilgin Elektronik Yayıncılık ve İletişim A.Ş. - Tüm hakları saklıdır