kapat
Sabah Gazetesi 15.08.2002

Hayrullah MAHMUD

Vizyon

Faks: 0212 315 92 76

e-mail: hmahmud@sabah.com.tr

Yerli Dallas değilse, o halde ne?!

Herkesin özel hayatına saygılıyım... O alanı kutsal sayarım... Fakat, Lale Manço, milletin cebindeki para ile hovardalık yapmaya devam etsin diye kampanya açılaksa... O zaman bir gazeteci olarak, şu basit soruları sormak da benim en doğal hakkım...

Neden?

Niye?

Ki...

Lale Manço, bu en basit sorulara dahi cevap vermek yerine, mugalata yapmayı tercih ediyor... Bu arada Lale Hanım kendisiyle herhangi bir tanışıklığımızın olmadığını söylüyor...

Doğru...

Fakat Lale Manço, kendisini yakından tanıyan, adı saklı bir okurumun bu satırlarını okuduğunda, endişesinin ortadan kalkacağına eminim... Çünkü bu satırlarda anlatılanlar, ortaya kandırılan, kullanılan bir Barış Manço fotoğrafı koyuyor...

Barış Manço'nun aziz hatırası zarar görmesin diye kimse bu konuya girmek istemiyordu... Ben de öyle... Fakat, Lale Hanım ısrarlı... O halde, bize de yapacak fazla bir şey kalmıyor..

İşte Lale Hanım ile ilgili iddiaların yer aldığı içeriden birinin yazdığı mektup:

Rahmetli Barış Manço ve onun halk üzerindeki sevgisi gerek karısı ve çocukları, gerekse ağabeyince istismar edilerek, toplum, vicdanı da iğfal edilmek suretiyle kandırılmaktadır. Bir de bunu oya çevirmek isteyen politikacılar da ortaya çıkmaya başlayınca bu satırları sizinle paylaşma ihtiyacını duydum.

Aşağıda size bugüne kadar kimsenin değinmediği bazı bilgiler vereceğim. Bunları araştırdığınızda doğru olduğunu göreceksiniz. Fakat daha sonra da bunları halka açıklayın ki, bu halk bir de Barış Manço murisleri tarafından soyulmasın.

Bunların müze diye bağırmalarının sebebi nedir?

İŞTE GERÇEKLER

İşte size olayın gerçek hikayesi:

Ağabey Savaş Manço 4'üncü evliliğini yapar. Evlendiği Ebru Alkan neden kendinden 35 yaş büyük ve 5 çocuk sahibi biriyle evlenmiştir?

Ebru Alkan kimdir?

Alkan, Etibank Dalyan şubesinde memurdur ve Dnz. Bnb. Tufan Aydın ile evlidir. Müdire de çok ünlü bir kişinin yeğenidir. (Halen Anadolu Bankası Çiftehavuzlar şubesi müdürü Nuran Tantan) Ebru Alkan, Lale Manço'yu daha önce çalıştığı İş Bankası Moda şubesinden tanımaktadır. Lale Manço adı geçen şubeden kredi talebinde bulunur. O günlerde Barış seyahettedir. Bu yüzden Lale de Barış'ın yerine imza atar, krediyi ve dolayısıyla paraları alır. Bu olayı yalnızca Lale, Sulhi, Nuran, Ebru ve Belçika'da bankalara 300 milyar borcu olduğu için İstanbul'a gelen Barış Manço'nun ağabeyi Savaş Manço bilir.

Bu arada Savaş Manço için ayrı bir parantez açalım... 36 yıldır Belçika yaşayan Savaş, Belçika bankalarına ödeyemediği kredilerden dolayı zor durumdadır. Geliri de hacizli olduğundan çalışamaz. Bankaların hacizinden kurtulmak için kendisini sakat gösterip, Belçika devletinden aldığı 600 Euro'luk iş görmezlik ödeneğiyle hayatını idame ettirir. 1995 yılında Barış'a "Karın Lale'nin Sulhi ile ilişkisi var" dediği için şirketten kovulmuştur. 3'üncü karısı tarafından da terk edilince, kürkçü dükkanına geri döner ve bu imza hadisesini Ebru'dan öğrenir. İşte tam bu sırada Barış Manço hakkın rahmetine kavuşur. Savaş ise bu durumdan nasıl yararlanacağını düşünmeye başlar. Yengesi Lale Manço'yu Sulhi ile ilişkilerini bilmek ve sahte imza ile bankadan beraber para aldıklarını ifşa etmekle tehdit eder. Ayrıca Barış'ın ani vefatında çevresindekilere, yengesi ile Sulhi'den şüphelendiğini fısıldar....

Savaş'ın elinde, Barış'ın öldüğü anda üzerinde olan kanlı bir kilot vardır. İddiası da kalp krizinden ölen bir kişinin kilodunun kanlı olmayacağıdır... Peki bankadan alınan paralar ne oldu diye soracaksınız? Bu kredi ile Kanlıca'da Boğaza nazır inşa edilen köşkün parası ödenir. Köşk ipotek edilmediği için Lale tarafından derhal satılır. Para yurt dışına kaçırılır. Taziyeye gelen Sibel Can'la Sulhi burada birden kaynaşırlar. Barış sonrası Lale'deki para kaynağının kuruduğunu gören Sulhi derhal çark eder ve Sibel'le evlenir.

ÖFKELİ YENGE

Bu evliliğe müthiş sinirlenen yengeyi teselli ise Savaş'a düşer. İkili kerhen anlaşırlar. Bankaların alacak takip işinde bir hayli tecrübeli olan Savaş'ın aklına dahiyane bir fikir daha gelir... Evleri müze yapmak! Zira ikili haciz kıskacı içindedir...

Barış'ın Liege'in kenar semtinde metruk bir evi vardır. Tanıtma fonundan buraya para aktarılsa ne güzel olur! Türkiye, Belçika'da ne güzel tanıtılır! Barış'ı anma günleri düzenlenmesi için hemen bir dernek kurulur. Politikacılar da boş durur mu? Devlet bankalarına verilen emirle hacizli eşyalar satın alınarak sergilenmek üzere aileye geri verilir. Savaş, Ebru'ya, Sulhi'nin kendisini öldüreceğini söyler. Beraber olurlarsa hem gerçeği ortaya çıkaracaklar ve hem de para sahibi olacaklardır.

Zavallı Ebru Dnz. Bnb. kocasından boşanıp Savaş'la evlenir. Derhal bir tüp çocuk yaparlar. Zira ayda 300 Euro olarak verilen çocuk parasına dahi şiddetle ihtiyaçları vardır.

Çocuğun erkek olması için adaklar adanır, dualar edilir. Ne yazık ki doğan çocuk kızdır. Amaç çocuğa amcası Barış'ın adını vermektir... Ama ne gam! Savaş 62 yaşında 6'ncı çocuğuna Barış adını verir. Barış yaşıyor diye röportajlar yapar. İnternet'te siteler açar... Müze için bazı saf vatandaşlar Liege'e para ve altın takılar bile gönderirler. İşler iyi gitmektedir. Ama yenge Moda'daki müzeyi Savaş'a kaptırmak istemez. Yeni sevgilisi ile burada beraber yaşamaktadırlar.

Çocukların eğitimi ise ayrı bir skandaldır. Doğukan 20 yaşını geçmiş ama hâlâ liseyi bitirememiştir.

Ama Lale medyaya çocuklarım icra dairelerinde sürünüyorlar diye ağlaşır. Savaş ise Liege'de 900 Euro gelir ile üstelik kira evinde sürünmektedir.

Yengesine cephe alır. Ebru'nun da 6 bankaya 20 milyar kredi kartı borcu vardır. Adresine icralar başlar. Korkudan Türkiye'ye gelemez...

Bu arada Lale, alınan kredilerden yalnız Etibank'a olan borcunu kapatır. Çünkü, Nuran Tantan kendisini sıkıştırmakta ve sahte imza meselesinin amcası tarafından duyulmasından çok korkmaktadır.

İşte Moda'daki köşkün müze yapılmak istenmesinin gerçek nedeni budur.

Amaç, borçları kamu bankalarına ödetip, köşkün girişi ayrı olan alt kattaki odasını müze diye yutturmak, hacizden kurtulan köşkün üst katında ise yan gelip yaşamak; kamu bankalarından çarptıkları halkın parasını, Barış Manço sevgisini kullanarak, yine bu halka ödettirmektir...

POLEMİK

İspatın ispatı

Emrehan Halıcı, Neşe Düzel'e yaptığı açıklamada "Ecevit, son muayeneye gitse, 'İş göremez' raporu verilecekti" diye iddia ediyor... Bunun üzerine Başkent Hastanesi, "DSP ispat etsin. Ecevit, sayemizde iyileşti" açıklamasını yapıyor...

O halde bende soruyorum:

"Ecevit, her sağlık kontrolüne gidişte, iki büklüm bir halde eve dönüyordu. Hastaneyle iletişimini kestikten, Rahşan Hanım tarafından tedaviye alındıktan sonra, nasıl oldu da bir anda iyileşmeye başladı. Sizde bu sorunun cevabını verin?!"

HYDE PARK

Ders

Tayyip Erdoğan'ın değiştiğine ya da Türkiye için iyi şeyler yapacağına hiç ama hiç inanmıyorum. Fakat bizim halkımız saf saf kim ne derse inanıyor. Ama AKP'nin iktidar olmasını çok istiyorum; çünkü bu millet bu tür partilere oy verdiği için cezasını çeksin istiyorum. Ama sonra yeniden düşünüyorum; Erbakan başbakan oldu ve skandallara karıştı ismi. Bizim halkımız ders aldı mı? Elbette hayır! Olan yine bize olacak. Sevgiler...

Ayhan Özşeker

Cher için

hiçbir mini yeterince mini, hiçbir transparan yeterince transparan değil ve hiçbir bustiyer yeterince göbeğini açıkta bırakmıyor.

Madonna