kapat
28.03.2002
 GÜNAYDIN
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 İSTANBUL
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 GÜNAYDIN
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Çankaya'da erdem, saydamlık ve dürüstlük

Kaç gündür kamuoyunun hüzünle ve ibretle izlediği gibi, kırk akıllı toplanmış; bir milletvekilinin kuyuya attığı taşı çıkarmaya çalışıyor.

Ekonomisi, dış politikası ve sosyal dengeleri bıçak sırtında olan Türkiye işi gücü bıraktı; belki de en belirgin özelliği " yasalara saygı ve dürüstlük" olan Cumhurbaşkanı'nın, tasarruflarıyla şehir dışında aldığı alçakgönüllü bir evi tartışıyor.

O ev için ödenen para iki kişinin bir ömür boyu çalışmasıyla biriktirilmiş; alın teriyle ve tasarrufla çoğaltılmış.

Zaten konuşulan miktar da bazı ayrıcalıklı Türkler'in bir dış gezide harcadığı kadar bile değil.

***
Aslına bakarsanız milletvekillerinin Cumhurbaşkanı'na böyle bir soru sorma hakkı yok.

Ama Sayın Sezer bunu kullanmadı. "Aldımsa ben aldım" diyerek konuyu kapatma yolunu seçmedi.

Çankaya'nın kapılarını kapatıp, işin soğumasını ve gündemden düşmesini beklemedi.

Hatta -içinde fırtınalar kopmuş olsa bile- sorulardan tedirgin olduğu izlenimini de uyandırmadı.

Ya ne yaptı?

Hayatını, kazancını, birikimlerini ve banka hesaplarını kamuoyunun önüne döktü.

Ve böylece Türkiye yeni bir modele kavuşmuş oldu.

Sorulardan kaçmayan, yasal koruma kalkanlarının ardına gizlenmeyen, apaçık, mert ve saydam bir devlet adamı modeli.

Cumhurbaşkanı'nın bu davranışı, ona inanan ve kamuoyu araştırmalarında "en güvenilen kişi" seçen toplumun ne kadar haklı olduğunu bir kez daha vurguladı.

Sonuçta sayın Ahmet Necdet Sezer, bu yapay tartışmadan daha da güçlenerek çıkmış oldu.

İyi ama Cumhurbaşkanı'nın erdemlerini zaten biliyorduk.

Sorunumuz Çankaya'nın değil, Türkiye'nin erdemi.

Bu tartışmadan Türkiye ne kazanacak, ya da ne kazanmalı?

Bu sorunun cevabı açık: Herkes Cumhurbaşkanı'nın açtığı yolu izlemeli.

Başbakanlar, siyasi parti liderleri, başbakan yardımcıları, bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, holding patronları, medya mensupları, asker ve sivil bürokratlar; emekli dahi olsalar edindikleri bütün serveti ve bunu ele geçirme biçimlerini açıklamalılar.

Kim, hangi mülkü, ne zaman ve kaça almış?

Sayın Cumhurbaşkanı'nın yaptığı gibi tapuya gerçek değeriyle kaydettirmiş mi?

O mülk alındığı yıl, ne kadar vergi ödemişler?

Kendilerinin ve yakınlarının servet dökümü nedir?

Toplum, bu ve bunun gibi soruları herkese sormalı ve Cumhurbaşkanı'nın aydınlık tutumunu takınmaya davet etmeli.

***
Ama ne yazık ki Sayın Cumhurbaşkanı'nın gösterdiği saydamlığı pek çok kişide bulamayacağız.

Kimi "Mal beyanı gizlidir!" diyecek, kimi "Benim dokunulmazlığım var!" kalkanının arkasına gizlenecek, kimi "Danıştay'dan izin alın da gelin!" diye meydan okuyacak, kimi "Aldımsa ben aldım; verdimse ben verdim!" diye suratınıza gülecek, kimi "Bankalar yasası'na karşı mı geliyorsun?" diye soracak, kimi de susmayı tercih edecek.

***
Düzgün bir ülkede, yolsuzluk yapan kişi yadırganır. Çünkü böylelerine ender rastlanır.

Türkiye'de ise yolsuzluk o kadar yaygınlaşmış ki; Cumhurbaşanımız gibi sayıları çok azalan dürüst kişiler "olağan dışı" sayılıyor.

Ama yine de fazla üzülmemek gerekir.

Bunlar son çırpınışlar.

Değişim sancıları çeken Türkiye'de "yükselen değerler"; Cumhurbaşkanı'nın erdemli kişiliğinde parıldayan; hukukun üstünlüğü, dürüstlük ve saydamlıktır.

İyi ki Cumhurbaşkanı o görevde yıllarca kalacak.

Çünkü bu işin seçimden sonrası da var.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır