Yaklaşık 6 ay önce "Uzgörmek ya da burnunun ucunu bile görememek" başlığıyla yazdığım bir yazıda yeni başlanan ulusal uzgörü projesinden ve 'uzgörü'nün ya hiç bilinmediğinden ya da öngörü olarak bilindiğinden bahsetmiştim. Hal böyle olunca, Forum İstanbul'un "Yarının Kurulması-Hedef 2023" başlıklı konferansından haberdar olduğumda çok heyecanlandım. Sonunda bizler de geçmişle ya da şu anki durumla uğraşmayı bir toplantı için olsa bile bırakıp, tam 20 yıl sonrasını uzgörebilecektik, en azından gayretleri içinde olacaktık.

İtiraf etmeliyim ki böyle düşündüğünüz zaman, Forum İstanbul konferansında biraz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Çünkü, toplantıya katılan ve gerçekten birbirinden değerli olan yabancı ve Türk konuşmacılar çoğunlukla bugünü tartıştı. Kimbilir belki de Türkiye gibi bir ülkenin 2023 yılında nerede olacağını tahmin etmek, varsayımlarda bulunmak o kadar da kolay bir iş değildi!

Uzgörüyü öngörüden ayıran en büyük fark daha uzun vadeye bakıyor olmaktan kaynaklanıyor. Öngörüyle, 5-10 yıl sonrasına, uzgörüyle ise en az 20 yıl sonrasına bakıyorsunuz. Uzgörü önemli. Çünkü bu çalışmaların sonucunda hükümetler araştırma-geliştirme bütçelerinin paylaşımı ve yönlendirilmesi hakkında temel oluşturuyor ve bunun finansman planını yapıyor. Örneğin Japonya'nın en az 40 yıl önce yaptığı uzgörü çalışmaları sonucu oluşturduğu bilim ve teknoloji politikaları, ülkeyi bu konuda zirveye taşıdı. ABD'nin de 1950'lerde yaparak 1980'lerin 1990'ların stratejilerini belirlediği uzgörüyle biz ne hazin ki 2000 yılından sonra tanışıyoruz!

UZGÖRENLER...
Forum İstanbul'a dönecek olursak, kuşkusuz yapılan bir toplantıdan hemen bu konuda izlenecek politakaların çıkacağını beklemek yanlış olur. Ancak ulusal uzgörü politikasına yardımı olacak sonuçlar çıkmasını bekleyebiliriz.

Öyleyse biz toplantının umut verici, pozitif gelişmelerine odaklanıyoruz ve çıkardığımız sonuçları sıralıyoruz.

Forum İstanbul yöneticileri sağolsun, sayelerinde 20 yıl sonrasına projeksiyon tutma fikri gündemin ilk sıralarında yer buldu. Belki 2023 yılı Türkiye'sinin fotoğrafı masanın üzerine konulamadı, ancak öncelikler başta Forum İstanbul Başkanı Yavuz Canevi olmak üzere, diğer katılımcılar tarafından bir bir sıralandı.

2023 yılına projeksiyon tutmak açısından İMKB Başkanı Osman Birsen'in sunumu en başarılılardan biriydi. Birsen, istatistiki bilgiler ve rakamlarla 20 yıl sonra İMKB'nin nerede olacağını net bir şekilde açıkladı. İMKB'nin piyasa değerini 300 milyar dolar ve işlem hacmini de 500 milyar dolar olarak tahmin etti.

EĞİTİM DE EĞİTİM
Türkiye'nin 2023 yılında daha iyi bir ekonomiye ve daha iyi bir yaşama kavuşmasının yolunun ise 'EĞİTİMDEN' geçtiği Colorado Üniversitesi profesörlerinden Naci Mocan tarafından rakamlarla ortaya kondu. Bence Forum'un en önemli sonuçların biri buydu. Türkiye'deki insanların eğitimi sadece bir yıl arttırıldığı takdirde bunun verimliliğe katkısı yüzde 10 olacak. Üretimle eğitim arasında bir sebep sonuç ilişkisi var. Türkiye'nin şu anda Milli Gelir'den eğitime ayırdığı pay yüzde 3.3, yani 6.5 milyar dolar. Ortalama eğitim seviyesini bir yıl arttırmak, kişi başına sadece 75 dolarlık bir harcama gerektiriyor. Ama bunu yaparsa Türkiye, fert başına gelir 266 dolar birden artıyor. Umarız en azından eğitim, Forum İstanbul'un katkısıyla Ankara'nın en öncelikli konusu haline gelir.