kapat
28.03.2002
 GÜNAYDIN
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 İSTANBUL
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 GÜNAYDIN
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
100'üncü yıl vizyonu

Bundan on yıl önce bile 2000 yılı çok uzakta görünüyordu. Geldi ve iki yıl da geçmek üzere. 2023 yılı da çok uzakta gibi görünüyor. Oysa sadece 21 yıl var ve 21 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti 100 yaşında olacak.

100'üncü yılında nasıl bir Türkiye? Ve bu Türkiye hedefine ulaşmak için nasıl bir "vizyon"?

İstanbul'da iki gün boyunca Türkiye'den ve dünyadan akademisyenler, ekonomistler, siyasiler ve uzmanlar bu soruların cevapları için konuştular. Toplantının başlığı "Yarının Kurulması - Hedef 2023".

'Ailenizi seçemezsiniz'
Türkiye'nin, önümüzdeki dönemde dünyadaki yerine ilişkin "strateji" tartışmaları yapılırken sık sık "AB'nin alternatifi olarak ABD" gündeme getiriliyor. AB'den "sıkıntı" duyanların bir bölümü, ABD ile daha sıkı ilişkiler içindeki bir Türkiye'nin bu birlikte yer almak için gereken yükümlülüklerden de "kurtulacağı" imasında bulunuyor.

ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Mark Parris, Türkiye açısından "AB - ABD" ikilemi olmadığını şöyle anlattı:

"Ailenizi seçemezsiniz, ancak arkadaşlarınızı seçme hakkına sahipsiniz. ABD ile Türkiye arasındaki ilişkiler her zaman iyi oldu. Daha da iyi olacak. Ama Türkiye Avrupa'nın bir parçasıdır. Avrupa Türkiye için çok önemli ve olması gereken bir birimdir."

Parris, resmen ABD yönetiminin görüşlerini yansıtmıyor. Ancak Parris'in bakış açısı Washington'dan Türkiye'ye nasıl bakıldığını gösteriyor. Parris'in iki cümlesi daha var: "Türkiye önce kendisine olan bakış açısını değiştirmeli. Ancak o zaman diğer ülkelerin de bakış açıları düzelecek... Sorun, vizyonunuzu ne kadar kısa bir sürede oluşturacağınız."

20 yıl sonra küreselleşmenin hangi sonuçlarıyla karşılaşılacağı henüz yaygın bir tartışma konusu. Harvard Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dani Rodrik, küreselleşmenin biri "uygar" diğeri "vahşi" iki çizgide yürüyeceğini söylüyor ve Türkiye açısından şu perspektifi getiriyor:

"AB uygar bir küreselleşme stratejisidir. Türkiye bence tüm enerjisini bu fırsatı yakalamak için kullanmalıdır. AB dışında olan Türkiye'nin kaybı fazla olacaktır. AB'ye girmemesi halinde Türkiye kendisini uygar yerine vahşi bir küreselleşme içinde bulacaktır."

Yerinde sayanların gürültüsü...
Türkiye'yi en iyi tanıyan ve izleyen araştırmacılardan biri olan İngiliz yazar Prof. Andrew Mango da "vizyon"u şöyle özetledi:

"AB'ye entegre olacak bir Türkiye, hem ulusal özelliklerini koruyacak hem de dünya ile izdüşümlü değişiklikleri gerçekleştirebilecektir."

"Forum İstanbul"un bu toplantısındaki konuşmalardan birkaç özet aktarma yaptık. Bu toplantıdaki bütün konuşma ve tartışmaların hemen yayınlanması ve bütün Türkiye'ye dağıtılması şarttır.

100'üncü yıl vizyonunu oluşturmak açısından geç bile kaldık. Çünkü Fatih Terim'in söylediği gibi "Yerinde sayanlar, yürüyenlerden daha fazla ses çıkarttı" ve bu "fazla ses" hem zaman kaybettirdi hem de yanılttı.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır