Memleketin tapusu kimin cebinde?
Türkiye'nin tek bir sorunu var, ciddi ve önemli: O da bürokrasi...
Sosyal, siyasi ve ekonomik hayatın başına gerçekten bela olmuş bürokrasi..
Vatandaşı kanser eden işlemler, mevzuatlar, getir götürler, tüzükler, iç tüzükler, dış tüzükler, yönetmelikler, kanunlar, kanunlar, kanunlar...
Ekonomide israf ve beceriksizliğin...
Devlet-vatandaş ilişkisinde ise işkence sisteminin kod adıdır bürokrasi...
İyi belleyin!..
***
Bizzat başbakan, "özerkleştirme" işinde ipin ucu kaçtı, diyor..
İşler daha hızlı ve uzmanca yürüsün diye oluşturulan kurum ve kurullar, yeni "inisiyatif alanları" oluşturuyor.
Bu inisiyatifler toplamı, devlet içinde yeni yeni "senyörlükler" anlamına geliyor.
Eskileri yetmezmiş gibi...
Vatandaşa serf muamelesi yapan çağcıl senyörlükler....
Ne işe yaradıkları asla bilinmeyen, yüzlerce binlerce makam, saltanat, fiyaka, caka, imza imparatorlukları...
***
Lojmanlar, makam otomobilleri, şoförler, çaycılar, sekreterler...
200 bin odacıya, şoförü ve sekreterleri ekleyin, etti mi 500 bin "hizmetli"
Niye?..
Ağalar, arada bir imza atsınlar, yan gelip yatsınlar, çay içsinler, telefonla çan çan yapsınlar, kapıda bekleyen milleti daha rahatça inletsinler diye...
En ağırıma giden de şu:
Bu sınıfa mensup hampacılar, kendilerini herkesten daha fazla vatansever görmekte, onlar olmazsa devlet hizmetinin biteceğini zannetmekteler...
***
Ve bittabii, halkımızın da bu zokayı hâlâ yutuyor olması, kabul edilecek bir skandal değil benim açımdan...
Devlete hayran olmaları normal, çünkü o sayede yaşıyorlar...
Fakat en birinci ve en hakiki vatansever olmak ne demek oluyor?..
Kandırmayın insanları, bırakın bu mavalları:
İşini namusunla, layıkıyla yaptığın takdirde vatana olan en seçkin duygunu zaten ortaya koymuş olmuyor musun?
TV kemaraları her gün Ankara'nın en önemli devlet binalarına girip çıkan bürokratları gösteriyor.
***
Durmadan toplanıyorlar, tartışıyorlar...
Giriş çıkışlarına, havalarına, cakalarına bir bakın...
Hallerini, edalarını dikkatle izleyin beyfendilerin...
Sanırsınız ki, bu memleketin tapusu onların cebinde duruyor.
Hayır!..
Bu memleketin tapusu milletin cebinde...
Bürokrasi ise her gün toplanarak, tartışarak işleri daha berbat hale getiriyor.
Bu sınıf, "vatandaşa hizmet" anlayışına, çizgisine ve mecburiyetine çekilmedikçe Türkiye düze çıkamaz!..
Yanılmıyorsam geçende, Zülfü Livaneli kullanmıştı o güzel benzetmeyi:
Bunlar "tüzüklerin efendileri"dir.
BÜYÜTEÇ
Devlet memesi cukcuk
Anne sütüyle emzirilen bebekler daha zeki oluyormuş... Herkesin bir devlet memesine yapışıp cukcuklamaya çalışması boşuna mı, daha zeki
olmak için...
|