kapat
28.03.2002
 GÜNAYDIN
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 İSTANBUL
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 GÜNAYDIN
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Sabah seksi uyandırır mı uyutur mu?

12:00 Öğlen Paydosu, mercimek çorbası içerken. Her sabah aynı şey oluyor. Her akşam, yatmadan önce saati sabah sekiz buçuğa kuruyorum. Bu sefer diyorum, kesin kalkacağım. Hiç uçarı kaçarı yok.

Sonra... O saat sekiz buçukta bir güzel çalıyor... Voink voink voink... Sadece beni değil bütün apartmanı da uyandırıyor. Böyle siren gibi bir sesi var. Yani uyanmayan kesin sağır demektir...

Ve ben, uykucu, tembel, miskin ben... her sabah sekiz buçukta o saati hışımla kapatıp ona kadar uyuyorum.

O arada olağanüstü güzel rüyalar görüyorum. Rahatlıkla yerli dizi senaryosu olur. Yani o kadar karışık ve saçma...

Sonra panik içinde uyanıyorum, bakıyorum saat on olmuş... Panik içinde fırlıyorum yataktan... On beş dakikada artık ne kadar sabah temizliği yapılabilirse o kadar yapıp çıkıyorum evden.

Saç ve makyaj olaylarına girmiyorum.

Bu yüzden gazeteye gulyabani gibi giriyorum. O güvenlik görevlileri her sabah şaşkın şaşkın bakıyor bana... Haklılar tabii...

Sonra masama oturuyorum ve fark ediyorum ki ya cep telefonumu unutmuşum, ya ajandamı ya da ev anahtarımı...

Hiç güzel bir "güne başlangıç" değil.

Salkım saçak, panik içinde ve de çirkin...

Kendimde anlamadığım iki şey var. Madem kendini biliyorsun, yani saati kapattıktan hemen sonra fosur fosur uyuyacağını biliyorsun o zaman neden kendini hemen banyoya atmıyorsun?

Gerçi bu konuda da çok sabıkalıyım. Duşumu alıp, dişimi fırçaladıktan sonra "Aa! Daha beş dakikam varmış" diye rahatlıkla yatağa girip iki saat daha uyumuşluğum vardır.

Yani bu kadar ağır vakayım.

Yine de...

Yine de bunun bir çaresi olmalı.

Çocukluğumdan beri böyleyim. İlkokula giderken annem beni sırtına alır banyoya götürürdü. Klozet üzerinde, hatta küvette bile uyumuşluğum var. Sıcak su üstümden akarken dalıp giderdim. Annem, ben ortalıkta görünmeyince banyoya girer, bayıldım zannedip panik olurdu. Ah zavallı annem. Ne çok uğraşırdı benimle...

Bir ara demiştim ki ben belki uyanır uyanmaz çay içsem hemen ayılırım. Zavallı annem üç hafta boyunca sabahları başucuma bir bardak çay bıraktı.

O çaylar soğudu gitti Tuğçe uyanamadı...

Bir ara dedim ben saati 6'ya kurayım, hemen bir vitamin hapı yutup tekrar dalayım, o vitamin iki saat içinde etkisini gösterir, sekiz gibi zımba gibi olurum.

Tabi, tabi... Uyuyan zımba...

Dozu iki katına çıkarttım, bana mısın demedi.

Red Bull çıktı piyasaya, bu sefer onunla denedim. Red Bull'u bir güzel içiyor, yine uyuyordum.

Bir ay sonra bundan da pes ettim.

Erken yatayım dedim, bu sefer on beş saat falan uyudum...

Geç yatayım, belki de ben altı saat uyuması gerekenlerdenim dedim, bu sefer de uykusuzluktan sarhoş gibi dolaştım bütün gün...

Bünyem sabahları kalkmaya uygun değil.

Budur benim bütün uyku hadisemin özeti.

31 yaşındayım ve hâlâ bir çözüm bulabilmiş değilim.

Aslı, benim tam tersime, kaçta yatarsa yatsın en geç sekiz buçukta kalkanlardan. Bende kalkığı günlerde önceleri o da beni uyandırmak için uğraşırdı. Şimdi hiç umurunda değil. Çekiyor kapıyı gidiyor. Bazen bakıyorum kendine kahvaltı bile hazırlamış.

Aslı, bir erkekle yatmam durumunda işlerin değişeceği kanaatinde. Ona göre sabah seksi kadar insanı uyandıran bir şey yok. Kısa bir rehavet yaşanabiliyormuş ama onun bir önemi yokmuş, çünkü beş dakika önce kalp atışları o kadar çoğalıyormuş ki uykuyu tamamen kaçırıyormuş.

Arada fosur fosur uyuyan adamlar da çıkıyormuş tabii.

Tahmin ediyorum ben evlenmeye kalksam, kesin benim beş katım uykucu biriyle evlenirdim. Böyle sabahtan akşama kadar uyur, çocuk ağlıyormuş, ev toplanacakmış... hiiç umurumuzda olmazdı.

Bu feci bir şey olurdu.

Benim zımba gibi bir çocukla evlenmem lazım.

Kalksın bana sabahları kahvaltı hazırlasın. Omlet falan yapsın. Sonra beni öpücüklerle uyandırsın... Sekiz buçuk itibarıyla kahvaltıyı bitirmiş olalım ve zımba bir vaziyette dokuzda işte olalım.

Ya da o işe gitsin, ben uyumaya devam edeyim.

Hayallerimde bile miskinim...

Tuğçe BARAN



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır