kapat
26.03.2002
 GÜNAYDIN
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 İSTANBUL
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 GÜNAYDIN
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Zor ama mecbur

Dış kaynak ararken verdiğimiz iddialı sözlerin bahanesi genellikle "denize düşen yılana sarılır" özdeyişiyle açıklanıyor.

Eylem vakti gelince de eteklerimiz tutuşuyor.

Çalışma hayatı şimdi onbeş ayda ve üç aşamada 60 bin KİT işçisinin tasfiye edileceği sözü nasıl yerine getirilecek; bunun sancısıyla kıvranıyor.

Başarılabilirse bu operasyon bir milyar dolarlık tasarruf sağlayacak.

Daha önce 20 bin kamu işçisinin gönüllü olarak emekliye ayrılması kolay oldu. Ama Haziran ve Ekim 2002 ile Haziran 2003'te yapılacağı taahhüt edilen işten çıkarmalar, belli ki gürültü koparacak.

Çünkü hükümet, İMF'ye sözünü tutmak için her aşamada 20'şer bin işçiyi, gerekirse tazminatlarını ödeyip iş akitlerini fes ederek kapı önüne koymak mecburiyeti ile karşı karşıya kalacaktır.

Özellikle kamu işyerlerinde örgütlü sendikaların, kriz nedeniyle tehlikeli sayıya ulaşan işsizlerin tepkisini de arkasına alarak iktidarı sokağa dökülmekle tehdit edeceklerini söylemek kehanet olmayacaktır.

Ama bir yandan düşmeyen enflasyondan, büyüyen kamu açıklarından, yüksek faizden, üretimin tıkandığından, ekonominin büyümediğinden yakınacak ve bu tablo ile siyasi kriterleri yerine getirsek bile AB'ye giremeyeceğimizden söz edeceksiniz, sonra da oy avcılığı uğruna sendikaları kışkırtıp cesaretlendireceksiniz.. Bunun sonu yoktur.

Türkiye ya kıt kaynaklarını dönüşü olmayan alanlara savurup iflas edecek veya sosyal riskleri göze alıp bu paraları üretimi büyütmek için kullanacaktır.

Artık eski alışkanlıklarla devam edemeyiz.

İktidar için alınacak tedbir, korkup vazgeçmek değil, bu operasyonun sosyal maliyetini azaltacak adımlar atmak, fedakarlığa devletinde katıldığını göstermek olmalıdır.

Her fırsatta milletvekili aylıklarını arttıran, makam arabası, lojman ve kamu misafirhaneleri saltanatına son verecek iradeyi bile gösteremeyen bir iktidar anlayışı bunu nasıl becerir bilemeyiz.

Ama şunu biliyoruz ki IMF'den gelen para suyunu çektiğinde duyacağımız pişmanlığın hiçbir yararı olmayacaktır.

Nafile seçim olur
Türkiye'nin hemen tüm sorunları liderlerde düğümleniyor. Yıllardan beri bu müzmin hastalığın adı biliniyor: Lider Sultası..

Liderler söz verir, yapmaz. Meclis gece gündüz çalışır, reform yasaları çıkartır ama bunlar bir türlü hayata geçirilemez. Çünkü Türkiye, liderlerin kaprislerini çatışmalarını aşamaz.

Seçim ve Partiler yasalarını değiştirmek, ulusal hedef haline geldi. Ama liderler ellerindeki padişah yetkilerini terk etmemek için gizliden gizliye her şeyi yapıyorlar.

Partiler ve Seçim yasalarını değiştirme amaçlı tam 21 yasa önerisi mecliste birikti. Geçen hafta Anayasa Komisyonu'nun 11 üyesi, bu önerileri tek metin haline getirecek bir alt komisyon kurulması için başkanlığa teklif verdiler.

Liderler, bu komisyon kurulsa bile yasa değişikliklerinin önünü tıkamak için ne mümkünse yapacaklardır. Herkesin haberi olsun.

Günler geçiyor. Sivil toplum örgütleri uyanıp halkı ayağa kaldırmadığı takdirde Türkiye, nafile bir seçime daha mahkum olacaktır. Yeter, artık olmasın!



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır