kapat
18.03.2002
 GÜNAYDIN
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Muhammed Ali milli boksörümüz gibiydi

Ayhan, Türkler'in Ali'yi neden çok sevdiğini şu sözlerle anlattı: O yıllarda spor alanında kahramana susamıştık. Müslüman bir boksörün başarısı büyük ilgi uyandırdı...

Onun bir kuşak üzerinde tuhaf bir etkisi vardı. 70'li yıllarda televizyon kültürü evlere nüfus ederken, onun maçları hatıralardaki en ilginç yanlardan birini oluşturacaktı. NBA'ler, Oscar törenleri ortada yokken Muhammed Ali'nin maçları vardı. Öncelikli sporumuz o zaman da futboldu ama onun sayesinde boksu da sever olmuştuk. İlk kez bir şeyler izlemek için sabahın dördünde ya da beşinde kalkılıyordu... Dışarıda Muhammed Ali, içeride Cemal Kamacı; şu aralar alabildiğine uzak olduğumuz bir spor dalının iki önemli temsilcisiydi.

Ama asıl baskın figür Muhammed Ali'ydi. Boksun hayatımızda kapladığı yer de onunla birlikte kaybolup gitti. Mike Tyson'ın problemli hayatı ve menajer Don King'in punkvari saçları dışında son 10, hatta 20 yıldır boksa ait hiçbir derin iz yok hayatımızda. Oysa tıpkı 74 ya da 78 Dünya Kupaları'nın kareleri gibi, onun maçları hem oynadığı isimlerle, hem de gazetelerdeki simgeleşmiş fotoğraflarıyla hafızalarımızdaki tazeliğini koruyor. Muhammed Ali'nin tüm maçlarını sunan Orhan Ayhan'la siyah beyaz günlerdeki "milli boksörümüz" Muhammed Ali'yi, "kelebek gibi uçan, arı gibi sokan" Muhammed Ali'li günleri konuştuk...

* Ali size ve Türkiye'ye ne ifade ediyor?

Ali boks sporu adına olağanüstü bir boksördür; benim içinse olağanüstü güzel gençlik anıları. Gazetecilik ve yayıncılık yaşantımda beni son derece mutlu eden bir ilahtır. Ve bunun büyük bir bölümünü Türk milleti de yaşamıştır. Biz o yıllarda sporda, gerek ferdi gerek kolektif bir kahramana susamıştık. Müslüman bir boksör olarak Muhammed Ali'nin patlaması büyük ilgi uyandırdı. Muhammed Ali, Türk halkına mal olmuş bir boksördür.

* 70'li yıllarda Türkiye sabahın karanlığında boks maçı izlemek için uyanır ve sizin sesinizden Muhammed Ali'nin heyecanlı maçlarını izlerdi. Nasıl bir dönemdi o?

Muhammed Ali Amerika'ya kafa tuttu. Hıristiyan'dı ve Malcom X'ten yola çıkarak kendisi de Müslüman oldu. Bunun tek nedeni Amerika'da zencilerin aşağılanmasıydı. Cassius Clay, 1960 Roma Olimpiyatları'nda 81 kiloda Amerika'ya Olimpiyat Şampiyonu olarak döndü. Büyük bir gururla Luisville'de bir lokantaya girdi ancak beyazlar genç Clay'i sadece zenci olduğu için lokantaya almadılar. Clay de madalyasını çıkartıp nehre attı. İşte bu yüzden çok sevildi.

* Türkiye neden Ali'yi kendine yakın gördü?

Bu adam Amerika'ya karşı savaş kazandı. Vietnam Savaşı'na gitmeyi Müslüman olduğu ve adam öldüremeyeceği için reddetti. Ve savaşa hayır dedi. Hapis cezası verildi Ali'ye, bu ceza paraya çevrildi. İki yıl boykottan sora unvanını elinden aldılar. Büyük mücadeleler sonunda Ali savaşı kazandı. Türk halkının Ali'yi kendisine yakın görme sebebi budur.

ALİ'NİN TAKTİĞİNİ BİLİYORDUM
* Bu hikayelerden sonra Muhammed Ali'nin maçları Türkiye'de nasıl bekleniyordu?

Maçlar sabaha karşı 04.30'da TRT'nin Ankara stüdyolarında canlı yayınlanırdı. Ve herkes bu maçları beklerdi. Ben maçın olacağı günler Ankara Stad Otel'de kalırdım. Bütün otel personeli beni erkenden uyandırmak için seferber olurdu. Bal, çay, peynirden oluşan ve doping etkisi yapan bir kahvaltı hazırlarlardı. Saat 3 gibi maçı sunmam için TRT'ye uğurlarlardı. Uyanabilmek için otelden stüdyolara, yürüyerek giderdim. Soğuk beni kendime getirirdi. Yolda yürürken her adımımda bir lamba yanardı evlerde. Sahura kalkar gibi. Ben ipe gidiyorum aslında, tir tir titriyorum. Uyanan insanlara gıpta ediyorum. Onlar çaylarını içip maçı seyrederken benim stüdyoda canım çıkacak diye.

* Maçları nasıl anlatırdınız? Hata yapar mıydınız?

Heyecandan bazı hatalar yapardım tabii. Bir gün Ali'nin şampiyonluk maçı var. Seromonide Amerikan Milli Marşı çalıyor, ben de "şimdi İstiklal Marşımızı dinliyoruz" diye anons ediyorum. Böylesine bir heyecan. Ali'yi milli boksörümüz olarak görüyorum o an. Bir de o zamanlar çok hızlı anlatırdım. Şimdiki gibi değildim, acemiydim. Eskiden ne görüyorsam onu anlatırdım. Oysa seyirci zaten maçı izliyor. Sağ vurdu, sol vurdu demenin gereği yok. Boks maçını anlatırken durmadan yorum yapacaksın. Yumruk çeşitlerinin özelliklerini, taktikleri anlatacaksın izleyiciye. Antrenörlere taş çıkartacak kadar bu işi iyi bilirim. Oscar De La Hoya'nın bir maçında antrenörün yanlış taktik verdiğini gördüm ve bunu canlı yayında söyledim. Birkaç raunt sonra De La Hoya kanlar içinde kaldı. Köşe adamı hala aynı taktiği veriyordu. Oscar sonunda antrenörünü dinlemedi ve benim düşündüklerimi yaptı; sonunda da maçı kazandı.

ALİ HERKESİN KAHRAMANIYDI
* İnsanlar Muhammed Ali'yi milli boksörümüz olarak mı görmeye başlamıştı?

Cemal Kamacı çıkana kadar milli boksörümüzdü. Onun maçları bir milli davaydı. Kamacı çıkıp başarılar elde etmeye başladıktan sonra da herkesin gönlündeki yerini korumuştur Ali. Bu iki önemli boksör Türk milletinin deşarj olmasına sebep olmuştur. Bir Müslüman boksörün başarısı bir Müslüman ülkede büyük sevinç uyandırdı. Örneğin Liston'la yaptığı maçta Liston yerde sırt üstü yatıyordu, Ali çevresinde dolaşıyor ve 'Ayağa kalk ayı, kalk' diyordu ve Liston kalkamıyordu. Liston o dönemin en büyük beyaz boksörlerinden biri. Tüm geri kalmış ülkeler, bu sözleri yüzünden Ali'ye hayran oldu.

* Amerikan halkı neden sonra Ali'yi sevmeye başladı?

Vietnam Savaşı'na gitmemiş bir asker kaçağı... Hem zenciydi hem de Müslüman olmuştu. Bunlar o dönemin Amerikası'ndan tepki çeken şeylerdi. Ama Ali beyaz Amerikalıları da etkilemeyi başardı. O bir kahraman ve insanlar kendini onun yerine koydu. Muhammed Ali herkesin kahramanıydı.

'Ali'nin Foreman'ı yere devirişini unutamıyorum'
* Ali'nin kaç maçını Türkiye'ye sundunuz?

Ali toplam 56 maç yapmıştır ve bunlardan sadece üçünü kaybetmiştir. Bu kaybettiği üç maçın rövanşlarını da almıştır. Hatta o boksörler boksu bırakmışlardır Ali'ye yenildikten sonra. TRT bir çok maçını naklen yayınladı Ali'nin. Ben de tüm bu maçları büyük bir heyecanla Türk halkına sundum.

TAKTİĞİNİ HEMEN ANLADIM
* Unutamadığınız maç hangisi?

30 Ekim 1974'te Zaire'de George Foreman'la Dünya Ağır Siklet 3. unvan maçına çıktı Muhammed Ali. Her zamanki gibi stüdyoya girdik ve maç başladı. Tüm ülke heyecan içinde Ali'nin yanında. Dönem de biraz değişmiş Muhammed Ali'nin söylemlerini dünya da benimsemiş. Vietnam Savaşı'na müthiş bir tepki var. Ve Türkiye, Ali'nin üçüncü şampiyonluğunu istiyor. Ama Foreman öyle bir boksör ki önüne çıkanı deviriyor. Maç başladı. Ali eskisi gibi çevik değildi, beli kalınlaşmış, biraz yağlanmıştı. Ali maça kendi köşesinde başladı. Üç dakika boyunca Foreman geliyor ve bizimkini dövüyor. Ali çok iyi kapanıyor ve Foreman'ın yumruklarını eldiven üstüne alıyor. Gong çaldığı zaman da hemen iskemlesine oturuyor. Foreman iskemlesine gidene kadar 9-10 saniye geçiyor. Foreman üç dakika boyunca rakibini dövmüş ve yorulmuş, yerine geçmek için 10 adım atıyor. Ben biliyorum ki o 10 adım 100 adım gibi geliyor yorulunca. Bu sürede Ali daha fazla dinlenmiş oluyor. Taktiği anladım. Bu sırada Ali devamlı konuşup Foreman'ın moralini bozmaya çalışıyor. Bu sırada rauntlar ilerliyor. 6. 7. ve 8. rauntta Ali, Foreman'ın iyice yorulduğunu anlayıp üç tane yumruk çıkarttı. Üçüncü sağla birlikte Foreman çınar gibi yere düştü. Ben makine gibi bunu anlattım. Hatta arkadaşlar hızdan üç yumruğu görmediği için, üç değil tek yumruk var dediler. Sonra kasedi yavaş çekimde izlediğimizde gördüler ki ben haklıymışım ve Ali üç tane yumruk çıkarmış Foreman'a.

BOKSÖRLER BUGÜN MANŞET OLAMIYOR
* "Kelebek gibi uçar, arı gibi sokarım" diyen Muhammed Ali, boks gibi vurdulu kırdılı bir sporu nasıl böylesine estetik hale getiriyor?

Boks çok hızlı ve ince bir spordur; gözler, bel kıvraklığı, ayaklar adeta dans edecek, yumruklar da çelik gibi olacak. Aynı zamanda dar alanda yapılan bir spor. Futbolda topa vurursun top 30 metre havada uçar. Oysa boksta mesafeler 10-15 santimdir. Alan çok dardır. Bu yüzden çok estetik ve kıvrak bir spordur. Boks kelebek ve arı misali çok estetik bir spordur. Bir maç için beş altı ay hazırlık yapılırsa o spor tabii estetik olur.

* Muhammed Ali bugünün yıldızı olsaydı nasıl olurdu?

Çok daha başarılı olurdu. Çünkü kendisi çok iyi bir PR'cıydı. Şimdiki dünya daha teknolojik. Kendi PR'ını kendi yapardı. Ve bunu yaparken bu milyonlarca doların döndüğü endüstriyi de tek başına yürütürdü. Şimdilerde hangi ağır sıklet boksörü gazetelerde manşete çıkabiliyor? Ali ayda en az 4-5 defa manşet olurdu.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır