kapat
18.03.2002
 GÜNAYDIN
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 SABAH
 FOTOMAÇ
 ŞAMDAN
 CİNSELLİK
 EMİNE BEDER
 SABAH PAZAR
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Safra atmadan yükseliş zor

Ekonomideki depresyonun olumlu sonuçlarından bir tanesi, rantabl olmayan (verimsiz, kaynak ayırmaya değmeyecek, kâr getirmeyen) işletmelerin tasfiye edilmesini hızlandırmak olacaktır. En azından teorik olarak bunu bekleyebiliriz. Ekonomideki bütün işletmeleri en kötüsünden en iyisine doğru sıraladığımızı varsayalım. Layıkıyla işleyen bir piyasa ekonomisinde en kötü işletmelerin piyasayı hızlı bir şekilde terk etmesi, silinmesi doğaldır. Öte yandan ekonomi "layıkıyla işleyen" bir piyasa ekonomisi olmaktan uzaklaştıkça, rantabl olmayan işletmelerin piyasayı terk etme hızı yavaşlayacak, hatta bu işletmelerin uzun süre hayatta kalma şansı bile doğacaktır.

Finansal krizlerin bir sonucu, bu "verimsiz, kaynak ayırmaya değmez" işletmelerin piyasadan silinmesi sürecini hızlandırmaktır. Daha açık bir ifadeyle söylemek gerekirse, finansal krizler sistemin "safra atmasını" sağlar. Bu arada eğer finansal sektör borç verdiği işletmelerin karlı olup olmadığına pek o kadar dikkat etmemişse, yani "aslında geri dönmeme riski yüksek" krediler bilançolarının önemli bir bölümünü oluşturuyorsa, ekonomideki kaçınılmaz tahribat da yüksek olacaktır.

Finansal krizin derinleşmesiyle birlikte, aslında kârlı olan, parlak bir geleceğe sahip olan bazı işletmeler de zor duruma düşebilir, hatta kapanabilirler. Burada sorun, hangi şirketlerin verimli, kârlı, hayatını sürdürmesinde fayda olduğunun belirlenmesinde düğümlenir. Bir piyasa ekonomisi mantığıyla, sorunu piyasaların çözmesi beklenir. Yoksa, bir takım kurulların, bakanların, oda başkanlarının değil: Krizlerle birlikte özellikle "o" şirketlerin hisse senetleri daha hızlı değer kaybetmeye başlayacak, kârlılık-verimlilik analizini ve kredi riski kavramını temel kriter alan bankalar "o" şirketlere kredi vermeyecek, verdikleri kredileri geri çağıracak, parasının kurtarabildiği kadarını kurtaracak ve sorun çözülmeye başlayacaktır.

Türkiye'deki depresyonla birlikte başlayan yangın, şu aşamada, daha çok çalışanları yaktı gibi görünüyor. Çalışanlar gitti ama masalar, tabelalar, binalar duruyor. Yüzbinlerce kişinin işini kaybettiği geçen bir yıllık dönemde kapanan şirket sayısı, DİE istatistiklerine göre, diğer yıllardan anlamlı bir farklılık göstermiyor. Yani, yaşanan depresyon "geleceği olmayanları tasfiye etme" işlevini pek o kadar yerine getiremedi galiba.

Bizdeki finansal sektörün gerektiği gibi işlevini yerine getirdiğini söylemek zor. İlk göze çarpan şey, bankacılıkla reel sektörün içiçe olması; banka sahipliği ile fabrika sahipliğinin aynı ellerde olması. Böyle bir ortamda kredi verilen, kaynak kullandırılan şirketlere yönelik zihinlerdeki sıralama galiba şöyle:

Hayatta kalması elzem olan şirketler arasında birinci sırada patronun şirketleri gelir, sonra patronun yakınlarının şirketleri önemlidir, sonra devletin batmasına izin veremeyeceği kadar büyük şirketler var, sonra... Sonuç, "altta kalanın canı çıksın!"

İstanbul yaklaşımı, varlık yönetim şirketi, karşılıklar kararnamesinin değiştirilmesi, vb. yöntemlerle bazı şirketlerin bankacılık sektörü üzerinden yapılacak desteklerle hayatta kalması hedefleniyorsa, bu şirketlerin değerlendirilmesinde verimlilik, karlılık birinci sırada yer almalıdır. Bunun için de şu andaki banka sahiplik ve yönetim şeklinin geçtiğimiz 10 yıldan ciddi bir şekilde farklılık göstermesi gerekir. Bu konuda yetkililer manidar bir şekilde suskun davranıyor. Eğer alınan önlemler ve uygulanan politikalar verimsiz-aşırı riskli yatırımların devamını sağlayacak, ekonomi "safra atamayacak", bu noktaya gelinmesinde vebali olanlar hâlâ ortada dolaşacaksa, yüzbinlerce kişi neden işsiz kaldı?



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır