Banka soyguncularını öldüren sanığa, hakimin niçin tutuklama kararı verdiğine şaşıranlar haksız değil.
Çünkü "tutuklama" bir önlemdir ve hakimin davada böyle bir önlem alması için maddi sebepler mevcut değildir.
Benim asıl konum, yargılama sebebi ve olaylar.
Mevcut yasa maddesini okuduk.
TCK 452.
İlle de birisini öldürme kastı taşımayabilirsin, diyor madde. Nitekim banka görevlisi, maktülleri öldürmek kastı ile değil durdurmak kastı ile ateş etmiştir. Öyle görünüyor.
Durdurmak için de ateş etmek zorundadır.
Ama nereye?
Yasa diyor ki:
Öldürmeyecek bölgelere...
Hızla kaçan birilerini, o telaş ve heyecan içinde, üstelik de darp edilmiş bir halde, topuktan veya bacaktan vurmak, maddeten o kadar kolay mıdır, bu da tartışılır ve kuşkusuz avukatların konusu olacaktır.
Benim vurgulamak isteğim nokta şu:
Hayatta öyle şartlar oluşur ki, tesadüfler tayin edici hale gelir.
İki merminin yöneliş noktası biraz aşağı kaysaydı, iki maktül yaşayacaktı, görevli de hapse düşmeyecek tam tersi kahraman olacaktı.
Öyleyse, ceza hükümleri nasıl düzenlenmeli ki, tesadüfler insanların hayatı üzerinde bu kadar etkili olmasın...