kapat
02.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
Limasollu
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Danıştay Ankara'da değil mi?

Nedense, Nevşehir Başsavcısı Işık Keskin Özbay'ın dört yıldır süren "protokol savaşı" yeterince yorum konusu olmadı. Halbuki, Başsavcı Özbay'ın ısrarlı çabaları sonucu Danıştay, yargı mensuplarının devlet protokolündeki yerinin general, belediye başkanı ve rektörlerden önde olduğu yönünde bir karar aldı.

Başsavcı Işık Keskin Özbay, bundan böyle resmi törenlerde, validen sonra, generalden önce duracak. Nitekim, haberi hafif garipsemiş gibi veren Hürriyet Gazetesi "İşte generallerin önüne geçen savcı" başlığıyla verdi. Halbuki, Danıştay kararının gerekçesi "Anayasa'da yer alan güçler ayrılığı ilkesine" dayanıyordu. Yasama, yürütme ve yargının eşit güçler olduğu kabulü, temsilcilerinin de aynı muameleyi görmesine neden olacaktı. Şimdiye kadar askerlere protokolde verilen yer, kuvvetler ayrımına da ters düşmekteydi.

***
Danıştay, eski protokolün korunması yolunda, Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı'nın itirazlarını reddedip, köklü bir yanlışı düzeltirken, "başkent Ankara'yı" bu kararın dışında tuttu. Ankara'da resmi törenlerde generaller, kuvvetler ayrımı ilkesinde yer almamalarına rağmen, yargının önünde duracaklar.

Danıştay'ın Ankara'yı yeni düzenlemenin dışında tutmasını, Adnan Ekinci, dün şöyle yorumlamaktaydı:

"Biliyoruz ki, Ankara'da Genelkurmay Başkanlığı vardır. Yargının gücü, Genelkurmay'ın, bir hukuk devleti yapılanmasındaki gerçek yerini göstermesine yetmemiştir. Düşünün ki, kasten adam öldürmenin cezası Ankara dışında 24 yıl hapis, Ankara'da işlenmiş ise hiçbir ceza yaptırımı yoktur..."

***
Umarız, Susurluk çetesi davasında Yargıtay'ın kararına itiraz eden Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun, Yüksekova Çetesi kararına itiraz etmemesinin, Danıştay'ın da zımnen kabul ettiği gibi "üniformalıların" Ankara'daki farklı yeriyle ilgisi yoktur. 24 Ocak tarihli Radikal Gazetesi'nde Yüksekova Çetesi'nin serüvenini anlatan "Üniformalı karara gidiyor" başlıklı minnacık haber aynen şöyleydi:

"Halen firarda olan emekli binbaşı Mehmet Emin Yurdakul, Üsteğmen Bülent Yetüt ile itirafçı Kahraman Bilgiç'in de aralarında bulunduğu 13 sanığın çete kurmak, gasp, bombalama suçlarından 25 yıla kadar hapse mahkum edildiği 'Yüksekova Çetesi Davası'nda karar aşamasını gelindi. Diyarbakır 4 No'lu DGM'de görülen davanın temyiz duruşması dün, Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nde yapıldı. Yurdakul ve Yetüt'ün avukatı Levent Koşar, her iki müvekkilinin de orduda başarılı çalışmalar yaptığına, davada yargılanmalarına rağmen görevde tutulduklarına dikkat çekti. Daire, temyiz kararını daha sonra açıklayacak."

***
Daire, 8 Şubat'ta kararını açıkladı. O da gene bir tek Radikal'de yer aldı. "Yoksekova kararı bozuldu" başlıklı haber de gene aynen şöyleydi:

"Çete kurmak, gasp ve bombalamaya azmettirmek suçlarından 25 yıla mahkum olan firardaki emekli binbaşı Mehmet Emin Yurdakul ile bir üsteğmenin de sanıkları arasında bulunması nedeniyle 'üniformalı çete' olarak ünlenen 13 sanıklı Yüksekova Çetesi davasındaki ceza kararı Yargıtay'dan döndü. Yargıtay, davadaki cezaları 'eksik soruşturma' gerekçesiyle bozarken çete suçunun DGM kapsamından çıkarılması nedeniyle, dosyanın Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi. Diyarbakır DGM sanıkları 3 yıl ile 25 yıl arasında cezalara çarptırmıştı. Sanıklar, yeni yargılamada beraat edebilecekleri gibi, davadaki gecikmeler çete suçunun zamanaşımına girmesine de neden olabilecek."

***
Çağdaş bir hukuk devleti olabilmemiz için, sıradan bir Türk vatandaşının iki asır önceki "kuvvetler ayrılığı ilkesini", "hava-deniz-kara" üçlemesi sanmasına son vermemiz gerekiyor. Bunun için de, Danıştay'ın, aldığı protokolle ilgili kararına Ankara'yı da dahil etmesini, Başsavcı Kanadoğlu'nun da, "Üniformalılar Çetesi" olarak da ünlenen Yüksekova Çetesi kararına itirazını beklemekteyiz.

Bunlar gerçekleşsin ki, Yargı olması gereken noktaya Ankara'da da gelmiş olsun.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır