kapat
02.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
Limasollu
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Uzun bir kurnazlık filminin "The End"i, İstanbul depremi...

Önce hiç enseyi karartmayın ve duygusal kaygıların iğneli fıçısı içinde boşuna çalkalanmayın. Ne olacaksa o olacaktır, korkunun da ecele yararı yoktur.

Perşembe sabahı tam yazı yazarken, dipten gelen bir vuruşla oda birden sallandı.

Saliselik bir anda, birden ahmaklığa dönüşen uzun bir kurnazlık filminin "The End"i geçti gözlerimin önünden...

Şoven ve megalomanyak demagojiler, saydamlığa ağır bastığında...

Analitik bir tarih bilincinin gelişmesi ve egemen siyasetçilerin akılcı bir eleştiri eleğinden geçirilmesi, çarpıtılmış resmi bir tarihle sürekli engellendiğinde...

"Mesleksizlik" ve anadilinin "yazı" boyutundan kopukluk; "cami" ve "kışla" kökenli söylemlerin çok gerisinde ve gündem dışı bırakıldığında...

Ekonomi ve hukuk bilincinden yoksunluk, siyasal bir avantaj olarak yeğlendiğinde ve kitlelerde her iki bilinci de pekiştirmek isteyen kalem emekçileri, darmaduman edildiğinde...

Tam yazı yazarken dipten gelen bir vuruş, uzun bir kurnazlık filminin "The End"i gibi geçer insanın gözlerinin önünden.

Hiç enseyi karartmayalım. "Hayattan yararlanma"yı, "hayata layık olma"ya biz yeğlemedik mi?

Biz boşvermedik mi, "değersiz önemliler" ve "önemsiz değerliler" ayrımına?

Ve de birincileri, bir şeyler dilenmek için uzanan gariban avuçlarıyla, biz baş tacı edip; ikincileri görmezlikten gelmedik mi?

Sonuç, yazı yazarken dipten gelen bir vuruş ve sanal bir görüntü, "The End"...

Türkiye, artık iyice beklenmeye başlanan İstanbul depreminden sonra; Ankara egemenlerinin siyasal demagojilerinden palamarları koparmış olarak, yeni bir döneme girecek... 21. Yüzyıl'ın koşullarıyla bütünleşmeye dönük bir döneme...

Tüm heybetiyle o zaman ortaya çıkacak, çağ dışı ülkelerde kitlelerin kendi egemenleri tarafından nasıl kazıklandığı...

O zaman ortaya çıkacak II. Wilhelm'in, İngiltere'yle Fransa'nın sömürgelerini dengelemek için, İttihatçılar'ı Orta Asya'ya dönük bir ırkçılığa nasıl ittiği; İstanbul'u Avrupa'dan iyice koparmak için Enver Paşa'yı bir gecede I. Dünya Savaşı'na nasıl soktuğu ve eski Osmanlı azınlıkları üstünde kanlı baskılar kurmaya nasıl yönlendirdiği...

O zaman ortaya çıkacak çağ dışı yörelerdeki "bağımsızlık hareketleri"nin, "anti-emperyalist" hareketler olmadığı; tam tersine yeni silah pazarları yaratmak için, emperyalist odakların bir arzusu olduğu...

O zaman ortaya çıkacak her yıl milyarlarca dolarlık silah alınırken, kalkınmak için gerekli yatırımların neden yapılamadığı...

Uzun sürmüş bir kurnazlık filmini, bir İstanbul depremi "The End" ile noktaladığı zaman...

Boşuna karatmayın enseyi... Boş bir kağıda dilediğiniz gibi özgürce koyabilirsiniz bir "nokta"yı. Ve dilediğiniz gibi özgürce ikinci "nokta"yı da koyabilirsiniz.

Ancaaak... Ancak o "iki nokta"yı, bir cetvelle düz bir çizgi çekiminde birleştirir de, çizgiyi uzatırsanız; "üçüncü nokta"yı çektiğiniz çizgi doğrusunun uzantısı, bizzat saptar.

İstanbul depremi, sizin iradeniz dışındaki "üçüncü nokta"...

Ankara; 1876 Bulgar başkaldırısının, kaba kuvvet ve idam sehpalarıyla bastırılmak istenmesi karşısında; önce İstanbul'da toplanan uluslararası "İstanbul Konferansı"nın, sonra da "Londra Konferansı"nın kararlarının, "Birinci Meşrutiyet Meclisi" tarafından nasıl reddedilmiş olduğuyla da hiç ilgilenmesin; ünlü "93 muharebesi"nin nelere mal olduğuyla da...

Sözün kısası Ankara, sürdürüp gitsin "tarihsel bir özeleştiri" yapmayı reddetmeyi...

Şoven ve hamasi nutukların büyük olur alkışı...

Gün bu gün, saat bu saat cakası, en beleş caka... Vaz geçmek olur mu hiç, böyle beleş cakadan...

İstanbul depreminin ise, ne günü belli, ne saati...

Her şeye rağmen yine de, enseyi karartmayın...



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır